kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yuksel Aytug @ SABAH
 
Bir ekran safarisinin hikayesi
George'u götürmek!
GAF oloji
Alt Yazı

Bir ekran safarisinin hikayesi

PERŞEMBE gecesi... Her zaman olduğu gibi videom kayıtta, ayrıca ses kayıt cihazım açık. Elimde not defterim. Üç kumanda aletiyle kanallar arasında turluyorum. İlk durak Kanal D'deki "Bir Yıldız Doğuyor" yarışması. Malum, canlı yayınlar benim için bir maden. En değerli cevherler ise bu yarışmadan çıkıyor. Dakika bir, gol bir: Genç sunucu Hande Katiboğlu, Muazzez Abacı'nın ayakkabılarına övgü yağdırıyor: "Bu ne tatlı ayaklar, bu ne tatlı ayakkabılar?" Ayaktan "lezzet" çıkartan hanım kızımızın sözlerini hafif bir mide bulantısıyla "Gaf Kürsüsü" ne not alıyorum.

KAZA GELİYORUM DİYO
Reklam arasında gözüm Koç Alianz'ın yeni reklamına ilişiyor. Kadın, arabasını park yerinden çıkartırken, kamyona çarpıyor. Ama sigorta güvencesinde olduğu için kamyon minyatür hale geliyor ve kadın sürücü hiçbir şey hissetmiyor. İyi de, önünde bir arabalık boşluk varken, neden geri manevra yapıyor? Buyursunlar "Gafoloji" bölümüne... ABACI'DAN ŞİŞE ŞOV Reklam dönüşü Muazzez Abacı'yı çok sinirli buluyorum. Şarkıcı adayı Serdar, "Anadolu Rock türünü severim" diyor. Vay, sen misin böyle diyen... Abacı celalleniyor: "Bak, bak Anadolu Rock diyor ya! Anadolu Rock olur mu oğlum? Atacağım şimdi kafana şu şişeyi..." Hangisini yazsam bilmem ki? Abacı'nın şarkıcı performanslarını şişe atarak değerlendirdiğini mi, yoksa koca prodüksiyonun bardak yerine Muazzez Abacı'ya şişeden su içirdiğini mi?

BU NE BENZERLİK?
Yine reklam arası... Bu kez "Kilim İrfan" adlı bir tip karşımda. Gözlüklü, saçlarını inek yalamış gibi... Üstelik incecik bıyıklı... Ve hatta "Kilim" ile ilgileniyor. Yani? Yani, "G.O.R.A."da Cem Yılmaz'ın canlandırdığı "Halıcı Arif" tiplemesinin neredeyse kopyası... Bir de isimler dikkatimi çekiyor. "Arif" ve "İrfan"... "N" hariç, harflerin hepsi aynı... Kendimi "Beyaz Show"un tiplemelerinden "Komplo Teorisyeni" gibi hissediyorum. Anladınız siz, anladınııız!

HELİKOPTER KOMEDİSİ
Aklıma komplo gelince hemen "Kurtlar Vadisi"ne dönüyorum. Geçen hafta Halo'nun cezaevinden kaçırılışına çok gülmüştüm. Koca cezaevi avlusu Sahra Çölü gibi, bir tane gardiyan, nöbetçi yok. Bu hafta komedi kaldığı yerden devam ediyor. Polat, Memati ve Halo helikopterle gidiyor. Ama Pala ve adamı ciple karayolundan yetişiyor. Üstelik Pala ve adamı bu süre içinde arabadan, helikoptere geçip, iki-üç muhabbetin de belini kırıyorlar. Ayrıca Halo'nun içinde bulunduğu helikopterin konacağı yeri de "şıp" diye buluyorlar. Ama Polat'a vız geliyor tabii. Çünkü muhtemelen senaryoyu önceden okumuş. Pala'nın onu havadan takip edeceğini öğrenmiş. Tünelde motosikleti TIR'a yükleyip, Pala'nın takibinden kurtuluyor. Pes vallahi...

YENİ BULUŞ MU?
Bu arada Pala arada bir vecize yumurtlamayı da ihmal etmiyor: "Aşiretten kaçanlar türkücü olur, mafya olmaz!" Gel de "Ne Demiş?" e yazma... Bu arada Halo motosiklete binmeden montunun fermuarını çekiyor. Kaskını takarken bir de bakıyoruz ki, fermuarı açılmış. Motorun selesine poposunu koyduğunda görüyoruz ki fermuar yine kapalı. Kaska ayarlı mont projesi, yaz "Gafoloji" ye gitsin! Bir de bu kadar organize bir kaçış planında motosikletten inip, deniz motoruna bindiklerinde üstlerindeki montları değiştirmeyi akıl edemiyorlar her nedense... Ardından Halo, yani Halil İbrahim saklanacağı bağ evine geliyor. Show TV ekranlarında bir altyazı: "Halil yaz, 3988'e gönder, Dağın Yamaçlarına Yaslan Be Halil İbrahim türküsü telefonuna gelsin.." Vallahi bravo, bu kadar senkronize bir yayın olur yani! KAYNATALIM! Derken gözüm TRT-1'- deki "Generalin Kızı" filmine ilişiyor. Adam diyor ki; "Hastalık riski yüzünden kondom (prezervatif) kullanmak yine moda oldu. Bugünlerde biriyle beraber olmadan önce kaynatmak gerekiyor!.." Berekete bakın, bu gece "Ne Demiş?"e nur yağıyor!

TESADÜFE BAK!
"Televole"
nin tanıtımları çok tahrik edici... Mecburen oturup, Erol Köse'nin "G.O.R.A."nın yarısı makaslandı" şeklindeki açıklamasını bekliyorum. Sözde, Televole'- ciler Köse'yi, Levent'te filmden çıkarken tesadüfen yakalamış. Köse, muhabire "Gel, ofisimde konuşalım. Ben de içimi döker, rahatlarım" diyor. Araba takibi, muhabir tarafından merkezin durumdan haberdar edilişi... Kısaca; mizansen ve oyunculuk müthiş. "Tesadüfen" yapılan söyleşi, pimi çekilmiş bomba gibi... Reyting şimdiden garanti...

JANDARMA ALARMDA
Bu arada atv'de "Ünlüler Çiftliği" nin üçüncü etabı başlamış. Gerginlik daha ilk dakikalardan başlıyor. Ahu Tuğba herkesi dışarı çıkartıp, elinde kovayla çiftlik evini şartlamış! Naşide Göktürk hayretten faltaşı gibi açılan gözlerle Ahu Tuğba'yı izliyor. Sunucu Seray Sever yine çok formda. Herkes hazırlıklı. Millet kılıcını kalkanını kuşanıp da gelmiş. Bu etap da karakolda bitmezse, bağışlayıcı, hoşgörülü, sabırlı bir toplum olduğumuza hakikaten inanacağım! Yine de bölgedeki jandarma karakolunun teyakkuz durumunu korumasında fayda var!

GÖRDÜN MÜ AFRODİT'İ?
Ardından, gözüm Star'daki "Objektif"e takılıyor. Öyle bir konuk kokteyli var ki, onları rüyamda bile bir araya getiremem, Banu Alkan, Kamer Genç, Raki ve Medyum Memiş... Kamer Genç, doğal olarak hükümete muhalefet ediyor. "Üniversite mezunlarının yüzde 80'i aç geziyor" diyor. Kontratak hiç beklemediği bir yerden, Afrodit'ten geliyor: "Sizin zamanınızda tok mu geziyorlardı Kamer Bey? Dört dönem milletvekilliği yapan siz değil miydiniz? Düzeltseydiniz o zaman!.." Kamer Genç, şaşkın... Banu Alkan'ın IQ'su hakkında ileri geri konuşanlar da öyle... İşte ekran karşısındaki bir gecemin öyküsü. Bu akşam elinize kalemi kağıdı alıp, televizyonun karşısına geçin. Eminim, çok daha fazlasını not alacaksınız...


YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 İçinden reyting geçen aşklar   / 20-11-2004
 Semra Hanım'da daha çook iş var!   / 19-11-2004
 New York'ta çırak olma sanatı   / 18-11-2004
 Erman Toroğlu başka neler demeli?   / 17-11-2004
 Sobe'lenmeyen futbolcu ne olacak?   / 16-11-2004
 Kusura bakma Cem, beğenmedim!   / 15-11-2004
 Bir Yanlış Doğuyor Yarışması (!)   / 14-11-2004
 Mağdur mankenlere dost tavsiyesi   / 13-11-2004
 TV'lere de ombudsman lazım   / 12-11-2004
 Reyting almanın kestirme yolları   / 11-11-2004
ATİLLA DORSAY
TRT-1 10.45 Affedilmeyen
Bir Burt Lancester klasiğiY:...
YÜKSEL AYTUĞ
Bir ekran safarisinin hikayesi
PERŞEMBE gecesi...
Bazı ünlüler Narkotik'e kendi istekleriyle gidiyor!
Bazı ünlüler Narkotik'e kendi istekleriyle gidiyor!
Ünlülerin hiçbir zaman girmek istemedikleri İstanbul Narkotik...
Bumin'in tercihi 'kırmızı' oldu
Bumin'in tercihi 'kırmızı' oldu
Kavaklıdere Şarapları'nın '2004 Primeur' tadım kokteyline katılan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.