kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Savas Ay @ SABAH
Tel:
0212 354 40 22
Fax:
0212 274 83 81
 

'Panik yapmayın, paniğe kapılmayın, bir şey olmayacak!'





Öğle üzeriydi önce bin yıllık dosttum Fatih Aksoy, ardından da "Büyü" filminin yapımcısı kardeşi Faruk Aksoy aradı:
- Savaş galaya gelmeni hepimiz çok istiyoruz. Gel sürprizlerimizi de gör, filmimizi de. Hem çok hoş bir sinemacılık hem de büyülü bir atmosfer yarattık gala için.
- Gelmeye çalışacağım. Hayırlı olsun diyorum şimdiden.
- Öyle kuru kuruya hayır dilemekle olmaz, gelmelisin mutlaka. Daha sonra hep beraber gidip eğleneceğiz bütün ekip.
- Tamam mutlaka geleceğim söz.
Akşama doğru Ergun Babahan'ın odasında bir grup yazar toplanmış lafa dalmıştık. O sırada aklıma geldi ve ekip arkadaşlarımı arayıp; "Siz fırlayın gidin ben az sonra geleceğim" dedim. Gerçekten de biraz daha laflamanın ardından bitti mini toplantımız. Saate baktım ve filmin başlama saatinin iyice yaklaştığını görerek daha hızlı hareket etmeye başladım.
Bu arada telefon açıp muhabirimiz Onur'u aradım ve tüm söyleşileri yaptığının haberini aldım.

Kalabalığı yarıp, içeri girdim
Az sonra Dolmabahçe'den aşağı inen yoldaydım. Tam sinemanın kapısına geldim ki korkunç bir telaş, panik karşıladı beni. İnsanlar akın akın ve feryatlar kopararak kendilerini dışarı atıyorlar; "Yanıyoruz yanıyoruz, içeride çok insan var" diye avazlanıyorlardı. Kalabalığı yararak içeriye hamle yapmak istedim. İlk aklıma gelen kameramanım ve muhabir arkadaşımın ne durumda olduğuydu. O kadar çok insan akın halindeydi ki içeriye girmek mümkün olmuyordu. Derken yandaki küçük bir kapının açıldığını görüp eğilerek içeri daldım. Gördüğüm manzara dehşet vericiydi. Merdivenlerden aşağı düşercesine inen, yuvarlanan insanlar, birbirleriyle el ele tutuşup güç almak isteyenler, neredeyse önündekini, yanındakini çiğnercesine atak yapan insanları seçebiliyordum. İçerinin zifiri karanlığı ana giriş kapısına düşen dış mekân ışıklarıyla loştu ama renkli ışıkların ortaya koyduğu o siluetler yüzlere korku mimikleri iliştiriyordu.

Ciğeri yakan bir duman!..
Hemen ardımdan ellerinde irice fenerleriyle birkaç güvenlikçinin girdiğini gördüm. Hep birlikte avazımız çıktığı kadar "Panik yapmayın. Paniğe kapılmayın, kimseye bir şey olmayacak" diye bağırmaya başladık ama nafileydi. Seçebildiğim kadarıyla Kahtalı Mıçı ve Küçük Emrah'ı gördüm o kalabalık arasında. Sesimi duyuramadım bir türlü. Ardından itfaiyeciler doluştu içeriye. Yoğun bir duman genzi, ciğerleri yakan, harap eden bir duman bir koku. Dayanılmaz olursa çıkarım deyişlerim ve kendimi 2'nci katta buluşumu hatırlıyorum bir tek.
Derken hemen hemen herkesin binayı tahliye ettiğini anlıyoruz. İçeride 5-6 itfaiyeci, yüzleri kapkara olmuş 3-4 güvenlik ve bazı sinema görevlileriyle ben kalmışım. El fenerlerini bir noktada toplayıp aralara bakma kararı alıyoruz. Genç güvenlikçi bağırıyor hepimize:
- Salonlara tek tek bakmamız gerek. Bayılan, dumandan düşüp kalanlar varsa mahvoluruz. Hep birlikte salonlara girip araştırmaya başlıyoruz. İlk girdiğimiz yerde baştan sona kontrol ediyoruz ve tek kişi yok şükür ki...
- Ancak ikinci girilen yerde koltuklar arasına düşmüş iki kadın görüyoruz. Telaşla hamle ediyor oraya itfaiyeciler. İri kıyım bir başka güvenlikçi de yardımlarına gidip karga tulumba hallerde kucaklayıp taşıyorlar onları. Aynı salonda bir sıra arkada bir genç kızı görüyorum ben de, sırtladığım gibi alıp orta yere getiriyorum onu. Yarı baygın durumda. Ağzının kenarından siyah bir sıvı sızıyor. Uzman itfaiyeci "Telaş etmeyin, islenmiş tükürük o" diyor. Ve kızı bu kez o kucaklayıp indiriyor aşağıya. Daha sonra gördüğümüz bir salon daha boş çıkıyor. O arada İtfaiye Daire Başkanı yayında ekipleriyle geliyor. Oksijen maskeleri takılı. Zaman zaman bize diyorlar ki biz de temiz hava alalım. Başımın dönüp, midemin bulandığını hissediyorum. İçim çekiliyor sanki. Tam sendelerken bir polis memuru kolumdan tutup doğrultuyor beni:
- Savaş abi sen çıksan artık, durumun kötü görünüyor.
- İleride bir tepe ışığı görüyorum. Bir kamera geliyor bize doğru. Yaklaşınca görüyorum ki Kanal D Gece Sorumlusu İhsan ve kameramanıymış onlar. İhsan halimi görünce telaşlanıyor.
-Savaş Abi... Nasılsın abi? Bir şeyin yok değil mi abi? Bir şeye ihtiyacın var mı abi?
Onu görünce kuvvet geliyor bana.
- Bir şeye ihtiyacım var. Çekimini çabuk bitir; ben de bir anons yapayım senin kamerana. Sonra alırım bandı.
Tam bir kardeşlik örneği gösteriyor sevgili İhsan ve mikrofonunu bana devredip 23 dakika çekim yapmama olanak tanıyor. O anda aklıma geliyor ve atv Haber Müdürü Murat Demirel'i arıyorum.
- İçerideyim Murat ne yapabilirim?
- Abi kapat hemen yayına bağlayacağım seni. İçinden 3 say, konuşmaya başla.
- Ve arıyorlar ardından. Hem kendi gözlemlerimi anlatıyor hem de İtfaiye Daire Başkanı'yla röportaj yapıyorum.
Gördüklerimi anlatıyorum: "İşte burada tutuştuğu söylenen dekor perdeleri simsiyah olmuş, ama gerçek renkleri kırmızı. Burada da henüz tam erimemiş dev boyutlu mumlar var. İddiaya göre bu mumlar tutuşturmuş perdeleri. Ardından birileri atılıyor lafa...
"Hayır dekorlardan değil, yüklenen elektrikten kısa devre yaptı ve kablolar tutuştu. Ardından sıçradı alevler" diyor.

Dışarı çıktığımda
Olay yeri inceleme ekibinin fotoğrafçısını gördüğümde çok sevindim. Çünkü onun makinesiyle fotoğraf çektirip daha sonra o kareleri alabilirdim. Sağolsun beni kırmadı, adeta Felluce'ye dönmüş olan ortamda pek çok fotoğrafımı çekti. Yaklaşık bir saat kadar kalmıştım içeride, daha fazla dayanamayacağımı anladım. Yavaş yavaş dışarı doğru süzüldüm. Ancak tam karşımda TGRT ekibi duruyordu. Beni görünce önce çok telaşlanıp yanıma koştular, iyi olduğumu anlayınca çekime başladılar.
Ardından sayısız meslektaşım gelip hem geçmiş olsun dileğinde bulundu; peşi sıra da sorular sorarak durumu öğrenmeye çalıştılar. Yani hem haber yapmış hem de bizzat haber konusu olmuştum.

Yüksel'i görünce şükrettim
O sırada telefonum çaldı. Arayan yöneticilerimizden Alev Abi'ydi (Er). Şöyle dedi: "Geçmiş olsun ama artık televizyonlara canlı yayın söyleşilerini kesip gazeteye gelsen de oturup köşeni değiştirsen daha iyi olur." Maden ocağından çıkmış hallerde geldim Yazıişleri'ne. Halimi görünce çok korkacaklar sanıyordum, ama Yüksel Aytuğ ve Atilla Dorsay'ın yanında benim durumum çok hafif kalıyordu.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Hülya, Ali Özgentürk'e mesaj attı ve...   / 14-12-2004
 Televizyon seyircisinin gözü ve gönlünden Semra-Sinem yorumları   / 13-12-2004
 Giderem Van'a doğru, yolum acıya doğru!..   / 12-12-2004
 Hızlandırılmış 'Gelinim Olur musun' söyleşileri   / 11-12-2004
 Analar ve çocuklar üzerine!..   / 10-12-2004
 Altın madalyalı şampiyondan platin çivili ayaklara   / 09-12-2004
 Diyarbakır Valisi'nden S.O.S. gibi mesajlar   / 08-12-2004
 Alo Savaş Abi, biz Emniyet mensubuyuz   / 07-12-2004
 Fuhuştan yetiştirme yurduna, sonra yine fuhuşa   / 06-12-2004
 Ereğli'de bir kadının çiğnenen onuru üzerine   / 05-12-2004
MANSUR FORUTAN
Sanki bedava erzak dağıtmaktalar
Hafta sonu süren...
MEHMET BARLAS
Bilgi toplumu yerine bilgi kirlenmesi mi?
Bireyler de,...
REFİK DURBAŞ
Caddebostan'a "özel marina"...
Yalnız İstanbul'da değil,...
SAVAŞ AY
'Panik yapmayın, paniğe kapılmayın, bir şey...
HINCAL ULUÇ
Biraz dedi kodu yapalım!.
Olayı tam göbeğinde yaşadım.
EMRE AKÖZ
Kılavuzu profesör olanın...
Haber gerçekten ilginç:...
MAHMUT ÖVÜR
İnsan hayatı bu kadar ucuz mu?
G-Mall yanıyor... Haberi...
ATİLLA DORSAY
Sinemayı çok seviyoruz ama uğrunda ölecek kadar...
İtalyan stili
İtalyan stili
Beşiktaş'ın İtalya tecrübeli iki yıldızı Okan ve Pancu, Parma'yı...
Yedeklerle çıkacağız
Yedeklerle çıkacağız
Parma'nın Milli kalecisi Frey, Beşiktaş maçında yedeklerle mücadele...
Meclis eylemcisi molotoftan suçlu
1996'daki DGM'nin AİHM'den dönen kararının bir benzeri tekrarlandı.
Aleviler 600 bin imza topladı
Alevi Bektaşi Federasyonu, Cemevleri Alevilerin İnanç Merkezidir''...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu