kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Doc. Dr. Bengi Semerci @ SABAH
 

Çocuklar yeni yıldan neler bekliyor?

Televizyondan sunucular bağırıyor: "2005'e girdik, herkes oynuyor!" Niye? Bu sorunun yanıtını kimsenin bildiğini sanmıyorum. Ama her yıl takvimsel döngünün yaşandığı bu günde eğlenmek, tüm kötülüklerin geçen yılda kaldığını düşünmek, gelecek yılın daha iyi olmasını dilemek, insanların yanlışlarını ve umutlarını yıllara bağlaması alışılmış bir gelenektir. Oysa yılların yaşananlarda özel bir katkısı yoktur. Onların içinde yaşananları iyi de olsa kötü de olsa yaratan biz insanlarız. Ve eğlenerek ve başka şeyleri suçlayarak yeni umutlar üretmeye çalışıyoruz. Peki ya çocuklar? Galiba gerçekleri en iyi görebilenler onlar ve hiçbir kurala uyma zorunluluğu hissetmeden, en yalın şekilde dile getirenler. Peki çocuklar yeni yıldan ne bekliyor?

YENİ YIL DİLEKLERİ
Aslında, büyüklerinin onlar için yapmak zorunda oldukları şeyleri diliyorlar yeni yıldan. Büyüklerinin yaşadıkları dünyayı daha fazla kirletmeden, bozmadan, yiyeceklerini, suyunu tüketmeden, sağlıklı yaşayabilecekleri bir şekilde kendilerine bırakmalarını istiyorlar. Büyüklerin anlamsız savaşlarla yaşamlarını karartmamalarını, onları en gereksinimleri oldukları yaşlarında annesiz, babasız bırakmamalarını, evsiz, ülkesiz endişe içinde yaşatmamalarını diliyorlar. Onların olmayan bir savaş sonrasında kalan yaşamlarını sakat sürdürmek zorunda bırakılmamalarını, neden dünyaya geldiklerini bile anlamadan ölümü tanıtmamalarını istiyorlar. Büyüklerin anlamsız savaşlarının kurbanı olmak istemiyorlar. Onları korumak ve bakmakla yükümlü anne babalarının iş bulabilmelerini, onlara ekmek getirecek parayı kazanabilmelerini istiyorlar. Onlardan sorumlu olan büyüklerin onların okuma hakkına saygı duymalarını, sokaklarda, koşulları kötü yerlerde çalışmak zorunda bırakılmamayı, büyükler tarafından fiziksel ve cinsel tacize uğramamayı bekliyorlar.

AİLESİ OLMAYANLAR...
Bütün bunlar aslında tüm çocukların istekleri, tüm dünya çocuklarının. Bir de başka çocuklar var, başka dünyanın çocukları sanılan ama bu dünyada yaşayan çocuklar. Devletin çocukları, anneleri babaları olmayan, olsa da onların bakamadığı, devletin sahip çıktıkları çocuklar. Bir kısmı çok uzun zamandır yuva biliyor yetiştirme yurtlarını. Bir kısmı ev belledikleri sokaklardan sonra yeni tanışmışlar 'devlet baba'yla. Bir de kırmızı ışık çocukları diye bilinenler var. Görünürde evleri, aileleri olan, o aileler tarafından uzun saatler sokağa salınıp para kazanması beklenen, sokakta çalıştırılan çocuklar.

ONLAR ARAMIZDAYDI
Hiç düşündünüz mü bilmiyorum dün akşamı bu çocuklar nasıl geçirdiler? Yeni yıla nasıl girdiler? Sokakta çalıştırılan çocuklar, yine sokaktaydılar.
Yılbaşı onlar için daha fazla para kazanma umuduydu sadece. Ve aileleri daha uzun kalıp sokakta, daha fazla para getirmelerini istedi onlardan. Onlar aramızdaydı. "Yeni yıla nasıl girerseniz, bütün yıl öyle geçer" derler. Umarım doğru değildir, umarım bu çocuklar yeni yıla sokakta çalışarak, dilenerek girdiler diye 2005'i de öyle geçirmeyecekler.

SOKAKTA ÇALIŞANLAR
Umarım sadece dilemeyeceğiz , sadece "inşallah" demeyeceğiz ve izin vermeyeceğiz onların sömürülmesine, kullanılmasına, sokağın pisliğine bulanmalarına... Yeni yıl armağanı alamadılar Noel Baba'dan. Umuyorum ki, yeni bir yaşam alacaklar hepimizden. Yetiştirme yurtlarındaki çocuklar farklıydı onlardan. Yanlarında olmayan anne babalarına özlem duysalar da, geniş bir aileleri, devletin verdiği sıcak yuvaları ve yemekleri vardı. Kendi aileleri yerine onlarla yeni yıla giren müdürleri, öğretmenleri, bakıcı anneleri vardı. Buruk da olsa içleri, onlar için hazırlanmış bir yeni yıl kutlaması vardı. Onların yeni yıldan dilekleri, bir dahaki yıla bir aile ile girebilmekti. Onlara yuvalarını açacak, anne baba diyebilecekleri, sevilip sevebilecekleri ailelere... Evlat edinecek ya da daha önemlisi koruyucu aile olacak, adları gibi onları koruyacak kişilere...

BİR KISMI ŞANSLIYDI ...
Ve sokakta yaşayan çocuklar. Korktuğumuz, kaçtığımız, tanımadığımız, anlamadığımız çocuklar. Uzaklara, ta ulaşılmaz yassı adalara yollayarak kurtulmaya çalıştığımız, orada eğitilip aramıza döneceklerini, döndüklerinde bizi seveceklerini sandığımız, oysa dönebilenlerin bize daha bir 'uzak' olacaklarını yadsıdığımız, görmezsek olmayacaklarına inanmaya çalıştığımız ama illa da korktuğumuz çocuklar... Oysa isimleri üzerinde, çocuk onlar... Bir kısmı şanslıydı dün akşam. En azından İstanbul'da devletin 11 tane erkekler, 2 tane de kızlar için oluşturduğu 13 merkezde olanlar şanslı sayılabilirdi. Sorunları çoktu, biten yılları acı ve yokluklarla doluydu. Ama dün akşam onlara sağlanan umutları vardı. Ağaçlı'da, Yeldeğirmeni'nde, Küçükbakkalköy'de, Ayvansaray'da,Taksim'de; adları 'merkez' olsa da, siz hiç bilmeseniz de, onların bir evleri vardı. Ve yüreklerini, emeklerini onlar için açan Vali Mehmet babaları, Uğur, Kenan, Abdullah, Tuncer, Sıddık ağabeyleri, Günnur ablaları vardı. Merkezlere ulaşamayanları ise hiçbirimiz görmedik. Belki bizim eğlencelerimizi izlediler pencerelerden 'kibritçi kız' misali. Belki ölmediler onun gibi ama soğukta, sokaklarda uyudular biz hiç hissetmeden. Biz yeni yıl için kutlama çığlıkları atarken, belki de onların çaresizlik çığlıklarını duyamadık. Oysa çok yakınımızdaydılar ve sadece sıcak bir yer ve aş diliyorlardı yeni yıldan. İşte çocukların yeni yıldan bekledikleri bunlar. Biz erişkinler kadar bencilce olmayan, mucizevi olmayan, yıl hangi yıl olursa olsun değişmeyecek dilekler bunlar. Onların Noel Baba'sı devlet. Çocukları korumak, onlara bakmak için devlet hep olmalı ve devleti oluşturan biziz... Biz hepimiz... Mutlu yıllar.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Deprem nerede?   / 30-12-2004
 Çocuklarda takıntı olur mu?   / 27-12-2004
 Yalnız yaşamayı öğrenebilmek   / 25-12-2004
 Yaşlılık psikolojisi   / 23-12-2004
 Semra Hanım'ın haykıran bakışı   / 20-12-2004
 Kız tavlamak...   / 18-12-2004
 Sosyal fobi   / 16-12-2004
 Çocuklar ve ölüm kavramı   / 13-12-2004
 Aldattım, aldattın, aldattık ama aldatıldım...   / 11-12-2004
 Narsisistik kişilik bozukluğu   / 09-12-2004
AYŞE TÜTER
Lezzet Güneşi
Fırında ayva
Ayvaları ikiye bölün,...
Doç. Dr. BENGİ SEMERCİ
Çocuklar yeni yıldan neler bekliyor?
Televizyondan...
Beslenmede değişiklik yapma zamanı!
Beslenmede değişiklik yapma zamanı!
V.K.V. Amerikan Hastanesi diyetisyenleri yeni başlangıçlar yapılan...
Elma dişleri güçlendirir
Elma dişleri güçlendirir
Böğürtlen bakterilerin dişe yapışmalarını engelleyerek diş eti...
Makyajsız Kournikova
Makyajsız Kournikova
Dünyaca ünlü tenisçi Anna Kournikova geçtiğimiz günlerde makyajsız...
En güzel popo benimki
En güzel popo benimki
Göğüs ve burun ameliyatı mankenler arasında en yaygın estetik...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.