Diplomasi Mısır'da, ekonomi Ankara'da...

Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ın önceki gün tamamlanan Ankara ziyareti sırasında iki zirve kararı alındı... Bunlardan birincisi.. Ankara'nın "Ah keşke bizde olsaydı" diye imreneceği kadar önemli... Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in çağrısı üzerine, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, İsrail Başbakanı Ariel Şaron ve Ürdün Kralı Abdullah 8 Şubat günü Şarm El-Şeyh'te bir araya gelecekler.
Mısır'ın Kızıldeniz kıyısındaki Şarm El-Şeyh bir süre önce de, Türkiye'nin işi baştan kotarmasına rağmen Irak'a komşu ülkeler zirvesinin toplandığı yer olarak adını duyurmuştu. Mısır Irak konusunda da parsayı toplamış, Sünni Arap aleminin merkezi olarak ön almayı başarmıştı...
Bütün bunlara rağmen, Abbas'ın ziyaretinde Ankara açısından sevindirici bir gelişme yaşandı ve ikinci zirve kararı daha çıktı. Buna göre; Türk, Filistin ve İsrailli işadamları mart ayında Türkiye'de zirvede buluşacak.
Diplomasi Mısır'da, ekonomi zirvesi ise Türkiye'de gerçekleşecek.
Aslında bu zirvenin ilk tohumu İsrail Başbakan Birinci Yardımcısı Ehut Olmert'in temmuz ayında yaptığı Ankara ziyareti sırasında atıldı. "Ekonomik ilişkilerin, beraberinde diplomatik ilişkileri yumuşattığı" savından yola çıkılarak, iş adamlarının buluşturulması fikri TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından ortaya atıldı. Hisarcıklıoğlu'nun aktardığına göre İsrail tarafı, Filistin'in de kabul etmesi halinde teklife açık olduğunu bildirdi.

Abbas 'tamam' dedi
Ancak, Filistin tarafı başlangıçta hemen adım atma yönünde bir eğilim göstermedi.
Filistin'in Duayen Ankara Büyükelçisi Fuad Yasin'in de uğraşı sonucu konu Devlet Başkanı Abbas'ın ziyaretine bırakıldı.. Sonuçta önceki gün Abbas'ın TOBB'u ziyaretinde işadamları zirvesinin martta Türkiye'de yapılmasına karar verildi.
Hisarcıklıoğlu, zirveden beklendikleri sonucu dün şu sözlerle özetledi: "Her iki tarafla da ilişkimiz çok iyi düzeyde. İşadamlarının atacağı adımların diplomasiye yarattığı fayda geçmişte birçok yerde görüldü. Ayrıca Türkiye'nin Filistin'e ihracatı 58 milyon dolar civarında gözüküyor. İşin aslı ise öyle değil; dolaylı yollardan Türk malları Filistin'e ulaştığı için gerçek rakam 300 milyon dolar civarında."

Gazze Havaalanı
Gelişmeden Türkiye'nin Filistin Özel Koordinatörü Vehbi Dinçerler de memnun. Dinçerler, dün şu durumun altını özenle çizdi: "Türkiye uzun süredir İsrail-Filistin sorununun çözümü ve Filistin'in imarından söz eder, ama ortada atılmış büyük adımları yoktur. İlk kez bu adımlar atılmaya başlandı..."
Dinçerler'in verdiği bilgiye göre, Türkiye'nin bugüne kadar Filistin'e yaptığı yardım, Devlet Başkanı Abbas'ın Ankara gezisinde kararlaştırılan 25 bin polis kıyafetinin maliyeti de dahil olmak üzere 17 milyon dolar... Ayrıca Türkiye Filistin'in imarı ile ilgili herhangi bir komitede bulunmadığı gibi bu ülkede herhangi bir sivil toplum örgütü de (NGO) görev üstlenmemiş.
Dinçerler bu bilgileri aktardıktan sonra, Sağlık Bakanlığı, Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) İdaresi, Devlet Planlama Teşkilatı ve Devlet Limanlar ve Havaalanları (DLH) Genel Müdürlüğü'nden bir grubun Filistin'de bulunduğunu bildirdi.
Heyetin en önemli görevi ise İsrail tarafından bombalandıktan sonra kullanılamaz duruma gelen Gazze Havaalanı'nın seferlere açık hale getirilmesi için bir fizibilite raporu hazırlamak. Raporun ortaya çıkmasından sonra Türkiye, yurtdışı fonlardan da faydalanarak Gazze Havaalanı'nın imarını üstlenmeyi planlıyor.

'Ad Hoc' Komitesi
Filistin Özel Koordinatörü Dinçerler, bir noktaya daha işaret etti. Türk halkının Filistin davası konusunda en hassas toplum olmasına rağmen, bugüne kadar sadece sözde bu desteğin kaldığının altını çizdi.
Ve bir örnek verdi: "1993'te Oslo'da Filistin'e yardım amacıyla kurulmuş olan Ad Hoc Liaison Komitesi'nin (Tek görev için kurulan komite) bırakın 7 asil üyesi arasında olmayı, yedek 7'de bile yokuz. ABD, Japonya gibi gelişmiş ülkelerin yanı sıra Tunus ve Ürdün'ün de arasında bulunduğu Komite'nin içinde yer almıyoruz. Sözde kalmayıp, bu Komite'de olmalıyız..."
Mısır'ın bölgede her aşamada neden öne çıktığının ispatı Dinçerler'in yukarıdaki sözlerinde yatıyor.