|
|
Televizyon Hastası
Futbol konuşulur diyorduk ama Pazar akşamları yine futbola endeksliydi. TRT ekranından polemiğe şahsen ben ilk defa tanık oluyorum... Çok uzun yıllardır tanıdığım Faik Çetiner, ekrandan isim vermedi ama Hıncal Uluç'u bir hayli eleştirdi... Oysa elindeki olanakla Faik Çetiner bence kamunun malı TRT'den Hıncal Uluç'a yanıt vermek yerine eleştirileri dikkate almalı... Telegol'de haberciliğe devam ediliyor. Haluk Ulusoy'a bu kez cevap federasyonun yeni başkanı Levent Bıçakçı'dan geldi. İlginç bir şey söyleyeyim mi, onun da hedefi Hıncal Uluç oldu. 3. Devre'nin konuğu ise hakemliği bırakan Mutlu Çelik'ti. Yorumları, Ahmet Çakar'la birleşince evlere şenlik görüntüler ortaya çıktı. Spor programları içinde sessiz sedasız devam eden TGRT de atakta... Tanju Çolak'ın yorumculuğunu yaptığı programın konuğu Ziya Doğan'dı. Şahsen ben Tanju'nun ekol olduğunu düşünüyorum. Benim izlediğim bölümde, "özgün iradeyle karar verilmeli" diyordu. Kabul edin ki 'özgür' değilse de 'özgün' bir yorum!
CENK'LE ERDEM'İN KİTLESİ Cenk ile Erdem'in lokal bir kitlesi olduğunu artık herkes biliyor. Küçük kanallarda oluşan bir kitle bu... İşin doğrusu program başlamadan önce ilk yüzde pek şans vermiyordum. Genelde tahminim tuttu. İlk yüzde sekseninci oldular. Ama bahsettiğim kitlenin de rengi ortaya çıktı: AB grubu... Çünkü Cenk ve Erdem ikilisi AB'de otuzuncu sırayı gördü. Total ile AB arasında böyle bir uçurum pek alışkın olduğumuz bir şey değil. Ama yaptıkları espriler, kurgular "ortalamanın üstünde" ya da dışında olduğu için kitleleri darlaşıyor. Cenk ve Erdem biraz daha popüler işlere imza atarlarsa listeyi zorlarlar.
|