|
|
|
|
|
|
'Hareket beklenmedik değil'
Sivas Jeoloji Mühendisleri Odası Şube Başkanı Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Yılmaz, Koyulhisar'daki toprak kayması olayında, yeni kitle hareketlerinin oluşabilmesi tehlikesinin devam ettiğini belirterek, ''Yapılan incelemelerde bu alanda daha önce de bu kadar büyük boyutlu olmamakla birlikte değişik boyutlarda benzer hareketlerin oluştuğuna dair veriler gözlenmiştir. Bu nedenle bu hareket beklenmedik bir olay değildir'' dedi.
Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, toprak kayması sonrasında, şubelerince oluşturulan teknik kurulun, bölgede incelemelerde bulunduğunu kaydetti.
İncelemelerinde, toprak altında kalan mahallenin oldukça dik bir vadi içinde ve eteğinde kurulduğunu, vadinin içine yakınlardaki kireçtaşı birimlerinden çok miktarda kaya kırıntısı taşındığını gördüklerini belirten Yılmaz, zamanla biriken ve birbirleriyle bağlantıları zayıf bu kırıntıların, ayrışmamış ana kaya üzerinde duyarsız moloz yığınları oluşturduğunu bildirdi.
Vadiye akan 13 kaynağın hem kırıntılar arasındaki bağları zayıflattığını hem de ek yük oluşturarak moloz yığınlarının yamaçtan akmasını sağladığını belirten Yılmaz, bu hareketle yaklaşık 10 milyon tonluk bir kütlenin yaklaşık 2,5 kilometre yer değiştirerek, 25 yapı ve o anda içeride bulunan 15 vatandaşın toprak altında kalmasına neden olduğunu ifade etti.
Ayrıca vadinin gerisinde heyelan gölü oluştuğunu 60-70 bin metreküp su biriken bu gölden boşalan suların biriken kütlenin içerisine sızarak bu kütleyi daha da duraysızlaştırdığını vurgulayan Yılmaz, bu nedenle yeni bir kitle hareketlerinin oluşma tehlikesinin devam ettiğini açıkladı.
Yılmaz, şöyle devam etti: ''Vadi boyunca biriken bütün moloz birikintisi, bu olayla aşağıya akmamıştır. Vadinin ve hareketin başlangıç kesiminde yaklaşık 3 milyon tonluk bir kütle de duyarsız bir şekilde beklemektedir. Yapılan incelemelerde bu alanda daha önce de bu kadar büyük boyutlu olmamakla birlikte değişik boyutlarda benzer hareketlerin oluştuğuna dair veriler gözlenmiştir. Bu nedenle bu hareket beklenmedik olay değildir.
Bu olayın gerçekleştiği yer Türkiye'nin en çok deprem üreten kuşaklarından biri olan Kuzey Anadolu Fay'ında bulunmaktadır. Bu durum, olası depremlerin tetikleyeceği kitle hareketlerine uygun bir ortamı da sağlamaktadır.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|