Sanayileşmiş ülkeler ve cari işlemlerin uyumu
Ödemeler dengesinin cari işlemler kalemindeki dengesizlikler sadece bize benzer ülkelerde ortaya çıkmıyor. Sanayileşmiş ülkeler de bu sorun ile karşılaşıyor. Günümüzdeki örneği ABD. Sonunda uyum sağlanıyor . İktisatçı Guy Debelle ve Gabrielle Galati (*), sanayileşmiş 21 ülkeyi 1970 yılından bu yana taramışlar. 28 cari işlemler dengesizliği olayı saptayıp bunların nedenlerine, nasıl düzeldiklerine ve sermaye hareketleri ile olan ilişkilerine bakmışlar. Vardıkları sonuç şöyle : Cari işlemler açığı diğer makro ekonomik dengesizliklerin bir sonucudur. Ülkede büyüme, enflasyon, iç talep artışı, döviz kuru düzeyi,para politikası gibi konulardaki yanlış uygulamalar dış ödemeler dengesine ve dolayısıyla cari işlemlere yansır. Bir de petrol fiyatları, global resesyon veya Dolar/Euro kuru değişimleri gibi küresel faktörler de bu oluşuma katkı yapar. İnceledikleri 28 olayda, "cari işlemler açığının milli gelire oranı % 5'i geçerse tehlike büyüyor" diyorlar. Bu kritik düzeyin hassasiyetine, her iki iktisatçı da dikkatimizi çekiyor. Ancak, sanayileşmiş ülkelere piyasalar daha değişik gözle bakıyorlar. Piyasalara göre cari işlemlerdeki dengesizlik ülkenin yatırım ve tasarruf düzeyindeki bozukluktan kaynaklanıyor. "İlerideki dönemlerde bu ülkeler önlem alıp bunu nasıl olsa düzeltir" diye düşünüyorlar. Gerçekten böyle de oluyor. Dolayısıyla bu açığın " sürdürülebilir niteliğinin " olduğunu baştan kabul ediyorlar. Sinirlenmiyorlar, paniklemiyorlar. Oysa bize benzer ülkelerde durum karışık. Politik yapı orta dönemde önlem alınıp alınamayacağı konusunda belirsizlik oluşturuyor. Sıcak para ürkek. Ortaya çıkan dengesizlik döviz kuru ya da faizin ani hareketleri ile düzelirse para kaybedeceklerini bildiklerinden her an tetikteler. Orta dönemi bekleyemiyorlar. Tekrar sanayileşmiş ülkelere dönelim. Cari işlemler açığı diğer makroekonomik politika uygulamalarının yan ürünü olunca, süreci tersine çevirmek istediğinizde aynı faktörler işlev görüyor . Cari açığı yaratan faktörlerin etkileri azaltılınca uyum da sağlanıyor. Bu iktisatçıların analitik çalışmalarına göre iç talep ve döviz kuru düzeyi cari işlemlerde dengesizlik yaratan iki önemli unsur. Başkaları da var ama bu iki neden en başta yer alıyor. Bunlar "normalleşince" cari işlemler de düzeliyor . Ancak, bu hayli zaman alıcı bir süreç . Büyüme yavaşlamaya başladıktan yaklaşık iki yıl sonra etki gözlenmeye başlıyor. Sanayileşmiş ülkelerde faiz oranlarını arttırıp azaltarak, toplam tasarrufları etkilemek ve bunu yatırımlara yansıtmak ortalama iki yıl alıyor. Döviz kurunun etkisi ise, "J Eğrisi" diye adlandırılan ve belli bir süre geçtikten sonra ithalat ve ihracatın yönünün değişiminde kendini gösteriyor. Bu da her ülkeye göre değişiyor. Sonuç olarak, cari işlemlerde oluşan dengesizlikler, bunu doğuran nedenler tersine dönünce sorun çözülüyor . Böyle olacağını bekleyen piyasalar da sakin bir biçimde işlevlerini sürdürüyorlar. Krizler oluşmadan işler yoluna giriyor. Biz de AB üyesi olunca aynı sürece gireceğiz. Daha önceleri ise işimiz zor.
Current Account Adjustment and Capital Flows, BIS WP No. 169.Şubat 2005.
|