|
|
Şaraptan anlamadığımı yeni anladım
Sevgili meslektaşım Necla Zarakol beni de davet etti. İyi ki etmiş. Yoksa öyle bir geceyi bir daha nasıl yaşardım, bilemiyorum. Nurcan Akad ve Engin Akın hanımlarla birlikte Mey AŞ'nin yeni çıkacak şaraplarını tattık. Ama ne tatma... Mey'in şarapları için seçtiği şemsiye marka: Kayra. Bize 6 tanesini tattırdılar: Buğu - Emir, Terra Sultaniye, Buzbağ Öküzgözü Boğazkere, Terra Boğazkere, Terra - Öküzgözü, Terra Öküzgözü Boğazkere... Ev sahibi, Mey AŞ'nin bütün ürünlerinin pazarlamasından sorumlu direktörü Cihan Kırımlı ve iki uzman, Doç. Dr. Yunus Emre Kocapaşaoğlu (winolog) ve Jean Luc Colin (önolog) bu serüvende bize rehberlik ettiler. Önolog, üzümden şaraba kadar üretim, winolog ise şarabın kalitesinin tespiti konusunda uzmanmış. Genel olarak içkiyle aram pek yoktur. Arada iyi bir kadeh şaraba hiç bir zaman hayır demedim. Öte yandan hafif 'gourmet' geçinirdim. O akşam anladım ki, pek bir şey anlamıyormuşum şu yeme içme işinden. Nasıl herkesi yenmem için tavla kitapları okumam gerekmişti; şaraptan anlamak için de bunun dersini almalıyım. Bu işin, özü itibariyle bir entegrasyon meselesi olduğunu kavradım. Aynen iletişimde olduğu gibi. Yeri, zamanı, yemeği doğru seçmez, şarabı 'okuyamazsan', canım markaları sirke diye bir kenara atabilirsin... Üzümü tarladan fabrikaya yüzlerce kilometrelik yollardan taşımaz, tarlanın hemen dibindeki fabrikalarda üretirsen, Anadolu'dan en muhteşem şarapların çıkabileceğini de o gece öğrendim. Hele Ergani'nin oralarda yetişen Boğazkere'nin dünyaya meydan okuması işten bile değil... Anadolu'nun yüzlerce yıllık tarihinden süzülüp gelen kültürü Türkiye'ye ve dünyaya sunmak üzere atağa geçen ve içine düştüğü krizleri başarıyla yöneten Mey'i kutluyorum.
|