|
|
|
|
|
|
CDU/CSU: 'Farklı seçenekler üzerinde duracağız
Alman Birlik partileri (CDU/CSU) federal meclis grubu dış politika sözcüsü Friedbert Pflüger, iktidara geldikleri takdirde Türkiye'nin AB ile tam üyelik müzakerelerine 3 Ekim'de başlamasını engellemeyeceklerini, ancak farklı seçenekler üzerinde duracaklarını söyledi.
Pflüger, yabancı gazeteciler için düzenlediği basın toplantısında,''İktidara gelirsek Türkiye ile müzakerelere başlanmasını engellemeyeceğiz, ancak farklı seçenekler üzerinde duracağız. AB'ye tam üye olmak ya da hiç üye olmamak arasında üçüncü bir seçeneğin olmasına Türkiye'nin de sevineceğine inanıyorum'' diye konuştu.
AB'nin son genişlemesinden sonra Türkiye ile hemen müzakerelere başlanmasını ''aceleci bir tutum'' olarak değerlendiren Pflüger, Türkiye'nin üyeliği ile AB'nin sınırlarının aşılacağını savundu.
Pflüger, AB ülkelerinde yaşayan insanların Türkiye'nin üyeliğinin gündeme gelmesinden sonra genişlemeden endişe duymaya başladıklarını savunarak, ''Türkiye konusu, genişleme sürecinde vatandaşların şüphe duymaya başladıkları konu oldu. AB, şu sıralar henüz tüm tarafların isteğini karşılayacak kadar güçlü değil'' dedi.
Türkiye'ye karşı olmadıklarını ve Türkiye'nin Avrupa'ya bağlanmasının çok önemli olduğunu kaydeden Pflüger, ''Türkiye'nin stratejik öneminin yanı sıra ülkemizde yaşayan çok sayıda Türk var. Bu nedenle Avrupa'ya yakınlaştırılması çok önemli. Ancak belirli bir zaman içinde üyeliği şüpheli. Ben Türkiye ve Türklerin dostuyum, insanlarını çok seviyorum. Ancak nüfusunun yüzde 95'inin Avrupa'da yaşamadığı bu kadar büyük bir ülkenin AB'ye alınması konusunda bütçe tartışmalarının başlaması da gayet doğal'' şeklinde konuştu.
''MÜZAKERELER 10 YIL SÜRER''
Türkiye ile üyelik müzakerelerinin 10 yıl sürmesinin beklendiğini söyleyen Pflüger, ''Bu süre sonunda Türkiye'nin tam üyeliği gerçekleşmezse, bu, büyük hayal kırıklığı yaratacaktır. Bu nedenle 'imtiyazlı ortaklık' bir çözüm olabilir'' dedi.
Almanya'da seçim kampanyalarında Türkiye'nin AB üyeliğinin önemli konulardan biri olmayacağını söyleyen Pflüger, Türkiye konusunda bugüne kadar tüm seçim kampanyalarında olduğu gibi gelecekte de hassas davranmaya özen göstereceklerini söyledi.
Pflüger, ''AB perspektifinin Türkiye'deki demokratik süreci teşvik edip etmeyeceği'' sorusunu, ''Türkiye modernleşiyor ve bizler de bu süreci desteklemeliyiz. Türkiye-Yunanistan ilişkilerindeki gelişmeler umut verici. Ben Türkiye'deki demokrasi sürecinin AB perspektifi verilmeden de devam edeceğine inanıyorum'' diye yanıtladı.
Romanya ve Bulgaristan'ın AB üyelikleri hakkında ise Pflüger, bu ülkelerin eksikliklerini gidermeleri koşuluyla üyeliklerini desteklediklerini kaydetti.
(AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|