kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Medya, asker ve terör

Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un kendine has bir tarzı var. Dikkatli gözlemciler, Başbuğ'un basın toplantılarından bilirler. İkinci Başkan genelde vermek istediği mesajı, doğrudan söylemek yerine felsefede "Sokratik diyalog" denilen üslupla art arda gelen sorularla verir. Örneğin Orgeneral Başbuğ'un ağzından "Silaha sarılmasa bile ülke bütünlüğünü tehdit eden bir kuruluşun faaliyetleri demokratik hak mıdır? Bunun sınırları ne olmalıdır?" (farzımuhal) gibisinden bir dizi soru duyduğunuzda, "Soru mu soruyor yoksa belli bir vurgu mu yapmak istiyor?" diye tereddüt eder; ardından da soruların sizi ustaca belli bir ana fikre yönelttiğinin farkına varırsınız.
Genelkurmay'ın dünkü toplantısında ise sorulu anlatımlar yoktu. Tam tersine net mesajlarla başladı İlker Başbuğ, sözlerine: "Yaşadığımız her olay ve durumda medya, çoğu zaman da hayati. (.) Terörizmle mücadelede doğru ve gerektiği gibi, medyayla birlikte hareket edebilmemizin önemine inanmaktayız. Teröre karşı yürütülen topyekun mücadelede sizlere de büyük sorumluluk düşüyor."
Kısacası Genelkurmay dün Türkiye 'nin medya temsilcilerinden terörle mücadeleye destek istiyordu. Nasıl mı? Bilerek ya da bilmeyerek PKK'nın ekmeğine yağ sürmemek, propagandasını yapmamak, farkında olmadan verilen görüntülerle örgütün kendiyle ilgili yarattığı mitolojiyi pekiştirmemek ve de en önemlisi, tam da bölge halkıyla bağları zayıflamışken, PKK'nın halkla iletişime yardımcı olmamak. Org. Başbuğ'un ifadesiyle: "Medyada terörizmle ilgili haberlerin veriliş şekliyle,üzerinde korku, bezginlik, yıldırma, tehdit ve baskı yaratılmasına bilerek / bilmeyerek neden olunuyorsa bu, teröristlerin amaçlarına hizmet olur."
Ve hemen ardından, Genelkurmay ne demek istediğini slaytlarla anlattı. Önce Özgür Gündem ve Roj TV'deki açık PKK propagandası görüntülerle gösterildi. Ama bu zaten sürpriz değil. Ardından saygın günlük gazetelerden alelade kupürlerin, nasıl olup da bilmeyerek PKK'nın amaçlarına hizmet ettiğini kanıtlamaya çalıştı Genelkurmay'ın basından sorumlu yetkilisi Albay Taner Düvenci. Gazetelerin isimleri saklı olmasına karşın Radikal'den Hürriyet ve SABAH'a tüm gazete ve televizyonların haberlerinden ufak tefek örnekler vardı. Örneğin bir haber, Öcalan'ın "muhatap" kabul edilmesi düşüncesini vurguluyor; bir diğeri devlet ve PKK'yı karşılıklı "taraf" olarak gösteriyor; bir başkası ise alakasız bir diplomasi haberinde PKK'nın Kuzey Irak kamplarındaki eğitim görüntülerini göstererek örgütü son derece önemli bir askeri güç olarak gösteriyordu.
Bunlar ve sayısız diğer örnek kafamızı karıştırdı.
Sonund a Mehmet Ali Birand mikrofonu alıp şu soruyu sordu: "Yani siz aslında 'PKK'yı görmeyin. Yok farz edin' diyorsunuz Ama o zaman da fısıltı gazetesi devreye girer; çok daha yıkıcı olmaz mı?" dedi. Başbuğ "topluma haber vermeyin" demediğini, ama bu haberlerde bir "ince ayar" gerektiğini söyledi. Örneğin Hikmet Fidan'ın öldürülmesi, PKK içindeki mücadeleyi anlattığı için önemli bir haberdi. Ancak PKK karşıtı bir üslupla da olsa kaçırılan er Coşkun Kırandi ile ilgili haberler, bir anlamda örgüte propaganda imkanı veriyordu.
Bir tarafta demokratik haklar ve haber alma/verme gereği, diğer tarafta terörle mücadele. Başbuğ'a göre ikisi arasındaki "dengenin tam sağlanması gerek." Peki kim ve nasıl sağlayacak? Komutana göre o ince ayarı yapmak da biz gazetecilerin işi.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Derin devlet terörü tartışıyor   / 17-07-2005
 Şatodan dünyaya bakış   / 14-07-2005
 Bosna'dan tarihe yolculuk   / 12-07-2005
 Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için   / 08-07-2005
 Bu yıl erken seçim olacak mı?   / 07-07-2005
 Bu bayrak ve o kafa   / 05-07-2005
 Rejim mi dediniz?   / 02-07-2005
 Doğu'dan kötü haberler   / 30-06-2005
 Tatilin dayanılmaz çekiciliği   / 28-06-2005
 Kırmızı Kitapçık açıklanmalı mı?   / 22-06-2005
MAHMUT ÖVÜR
Akademisyen mi 'siyasetçi' mi?
Bakanın 'mütalaa'cı...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Medya, asker ve terör
Genelkurmay İkinci Başkanı...
MUHARREM SARIKAYA
31'inci yılında Kıbrıs...
Kıbrıs Barış Harekatı'nın,...
YAVUZ DONAT
Alma mazlumun ahını
Almanya'nın, dünyanın 130 ülkesinde...
İhmal onları bitirdi
İrfan Hanım'ın başına böbrek tedavisi için yattığı hastanede monitör...
Bakanlıktan geri adım
"Mescitli tedavi" konusunda Sağlık Bakanlığı geri adım attı. SABAH'ın...
Başbuğ'dan 5 mesaj
Başbuğ'dan 5 mesaj
Genelkurmay İkinci Başkanı İlker Başbuğ, gazete ve televizyonların...
Rektör Aşkın'a çifte kıskaç
Rektör Aşkın'a çifte kıskaç
AK Parti'li 52 milletvekili, kadrolaşma ve yolsuzluk iddiaları...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu