|
|
İşin suyu çıktı...
İş dünyasında iş değiştirme konusunda sıkça kullanılan İngilizce bir kavram vardır: Leverage... Türkçesi müşteri kızıştırmak şeklinde karşılanabilir. Türk Dil Kurumu bir çalışma yapıyormuş. Şimdiden 2000 kavramın Türkçeleri için öneri geliştirmişler. O zaman iş dünyasında kullanılan İngilizce sözcükleri daha rahat temizleyeceğiz herhalde. Geçenlerde bir arkadaşımıza ülkenin en büyük holdinglerinden birinden üst düzey iletişim sorumluluğu pozisyonu için teklif geldi. Bize bilgi verdi. "Tabii ki git görüş!" dedik. Böyle büyük bir kurumdan gelen görüşme teklifini 'kafadan' reddetmek saygısızlıktı. Kurumun insan kaynaklarından sorumlu kişi mülakat sırasında bizim arkadaşa demiş ki, "Bu teklifimizi, umarım mevcut iş yerinizdeki pozisyonunuzla ilgili 'leverage' için kullanmazsınız..." Arkadaşımız, "Bu uyarınızı profesyonellik ve şahsım adına bir aşağılanma olarak kabul ediyorum" demiş ve oradan ayrılmış. Sonra teklifi kabul etmemiş. Bu kararında başka nedenler de rol oynamıştır mutlaka ama; bir neden de, kendisinin kişisel davranış bozukluğu olarak gördüğü bir hususta uyarılmış olmasıydı... Profesyonellerin dünyasında yazılı olmayan kuralların en başında bu 'kızıştırma' işi gelir. 25 yıllık yöneticilik hayatımda, her kim ki bana gelip "Falanca firma bana üç kuruş daha fazla veriyor, ya da daha yüksek bir pozisyon teklif ediyor. Ne dersiniz?" dediyse, verdiğim cevap standart olmuştur: "Hiç düşünme! Teklifi hemen kabul et!" ... Ondan sonra da o kişiye, eğer kalacak olursa, 'mim' koymuş; o davranış bozukluğunu değiştirip değiştirmediğini kontrol etmiş; eğer değiştirmemişse 'allamei cihan' da olsa yolları ayırmak için fırsat kollamışımdır. Tüm yöneticilerin de bilinçli bilinçsiz böyle davrandıklarını düşünürüm. Şu sıra 'leverage' işinin suyu çıkmış gibi. Bırakın asgari profesyonellik etik kodlarını, bireysel 'söz' vermek, 'el sıkışmak' gibi kişisel erdemler bile ayaklar altında. İnternetteki dedikodu siteleri de 'suni kızıştırma' için mümbit birer zemin oluşturuyorlar. Sonunda kim kazanıyor? Bence herkes kaybediyor. En çok da 'kızıştıran' kişi... Günün birinde silinip gider böyleleri. Aynen mahallede birkaç erkek arasında zırt pırt dolanan kızlar gibi. Bir gün kimse yüzlerine bakmayabilir...
|