Financial Times'ın başyazarı Martin Wolf, Fransa'da Türkiye karşıtı politikanın zamanla çözüleceğini belirtti ve ekledi: Ama Merkel Almanya'da iktidar olursa işiniz zorlaşır.
Financial Times'ın ünlü başyazarı Martin Wolf, Almanya seçimlerinin Türkiye'nin AB yolculuğu için hayati önemde olduğunu söyledi. "Fransa'daki Türkiye karşıtı tepkilere kafanızı çok takmayın. Almanya ne derse o olur" diyen Wolf, Hıristiyan Demokrat Partisi lideri Angela Merkel iktidara gelmediği sürece Türkiye için sorun çıkmayacağını kaydetti. Wolf Türkiye'nin AB'ye ilk üyelik başvurusundan bugüne kadar geçen süreci SABAH'a değerlendirdi:
* Avrupa'da Türkiye'nin üyeliği ile ilgili sert eleştiriler var. 1960'lı yıllarda ilk üyelik başvurusu neden kabul edildi? Aslında gerçekten ilginç bir nokta. Cevap sanırım o günün şartlarında gizli. Soğuk savaşın en sert zamanlarında ABD, Türkiye'nin üyelik başvurusu için baskı yapmış olabilir. Çünkü Türkiye Sovyetler'e karşı önemli bir müttefikti. İkinci cevabı da bir fıkrayla vereyim: Bir kral bir yıl içinde atını konuşturmayı başaracak kişiye büyük ödül vaadeder. Bu teklifi bir seyis kabul edince herkes şaşırır. Arkadaşları "deli misin" diye sorar. Seyis şöyle cevap verir: "Bir yıl çok uzun süre. Kral ölebilir, ben ölebirim, hem belki de at konuşur." Sanırım Türkiye'nin üyelik başvurusu da böyle değerlendirildi. Kimse geleceği düşünmedi. "Nasıl olsa ciddi hale gelmez" diye görüldü. Gerçi 60'lı yıllarda Avrupa Ekonomik Topluluğu daha çok şimdiki Gümrük Birliği gibi bir birlikti. Ve Türkiye şimdi bu gümrük birliğinin üyesi. Eğer üyelik olmazsa gümrük birliği tartışılmalı mı bilmiyorum. Çünkü gümrük birliği size faydalı olacak diye düşündünüz ve kendiniz girdiniz.
BUGÜN HAYIR DENİR * Bugün üyelik için başvursa ne cevap verilir Türkiye'ye? Türkiye Avrupa'ya şimdiüyelik için başvuruyor olsa, "yeterince problemimiz var, yeni bir sorun daha istemiyoruz cevabını alır." Sonuç hayır olur. Ama artık belirli sözler verildi. Bu sözlerden dönmek daha kötü ve olumsuz sonuçlar doğurabilir.
* Avrupa sorunları ertelemek için Türkiye'yi günah keçisi olarak mı seçiyor? Neden diğer aday ülkeler gibi davranmıyor? Çünkü Türkiye'nin gerçekten kendine has bir durumu var. Türkiye gerçekten büyük bir ülke. Gerek nüfusu gerekse jeopolitik konumu itibariyle daha önceki hiçbir AB üyesine benzemiyor. Bir anlamda arada kalmış bir ülke Türkiye. Ne Ortadoğulu ne de Avrupalı. Asıl yaşanan sorun bu.
* Dinin de etkisi var mı? Bir kere 70 milyonluk nüfus AB standartlarına göre çok fazla. AB içindeki dengeleri değiştirebilir. 15 milyonluk bir nüfusunuz olsa çoktan AB'ye üye olmuştunuz. İkinci konu bu geniş nüfusa sahip ülkenin çok fakir olması. Bu fakirlik AB'yi korkutuyor. Ekonomisi yavaşlayan AB zaten kendi içinde mali sorun yaşıyor. İşsizlik de cabası. Tam bu ortamda Türkiye insanları korkutuyor. Üçüncü nokta ise Türkiye'nin büyük çoğunluğunun müslüman olması.
* Fikir özgürlüğü ve insan haklarını temel alan bir birlikte neden din sorun olabiliyor? Avrupa'da bir kısım insan, şu anda Almanya'da iktidara yürüyen Merkel ve Stoiber gibi, Avrupa'nın Hıristiyan değerleri üzerine kurulu olduğunu düşünüyor. Ana yapı laik olsa, resmi olarak söylenmese ve anayasalarda yer almasa da Hıristiyan değerleri her zaman Avrupa'da yer alacak. Bu ortamda 70 milyonluk bir müslüman ülke bu insanları düşündürüyor.