kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mum ışığından Robotlu ameliyata
Türkiye'ye Hastane Gerekli

Mum ışığından Robotlu ameliyata

Türkiye son yirmi yılda sağlık alanında büyük değişime tanıklık etti. Özel hastanelerin rekabetiyle Türkiye'ye taşınan üstün teknolojiden hastaların yalnızca yüzde 10'u yararlandı, yüzde 90'ı ise hâlâ sorunlarla boğuşuyor.

Türkiye 20 yıl içinde mum ışığında zor şartlarda yapılan ameliyatlardan robotik ameliyatlara geçti. Son yıllarda sağlık alanında büyük değişimler yaşandı. Ama sorunlar bitmedi. Hastane kuyrukları hâlâ uzayıp gidiyor, insanlar doktor bulabilmek için doğuda şehirler arası yolculuk yapıyor, anneler doktor yüzü görmeden doğum yapıyor, bebek ölümlerinin önü kesilemiyor. Türkiye sağlığın iki yüzü var. Bir yüzü son derece aydınlık Avrupa ülkeleriyle boy ölçüşebilecek kalitede. Diğer yüzü ise karanlık geri kalmış ülkelerin standartında.

TÜRKİYE'NİN YÜZDE 10'U MUTLU
Aydınlık yüzü her geçen gün gelişiyor. Değişimin öncülüğünü ise sayıları 270'i bulan ve Türkiye'nin hasta yükünün yüzde 10'unu karşılayan özel hastaneler yapıyor. Sağlığın özel hastaneler kanalı ile tanıştığı rekabet gelişmiş sağlık teknolojisinin gelişmiş dünya ülkeleriyle aynı anda Türkiye'ye gelmesini sağlıyor. Artık Türkiye'de robotla ameliyatlar yapılıyor Florence Nightingale Hastanesi'nin getirdiği 'Da Vinci' adlı robot son bir buçuk yılda yüzlerce hasta üzerinde sonuçlar verdi. Uzay neşteri Avrupa ülkelerinden önce Türkiye'ye geldi. Kanser tedavisinde çığır açılıyor. Göz ameliyatlarında Türkiye'de kullanılan bazı lazerlerin Avrupa'da benzerleri yok. Bu nedenle Avrupa'dan Türkiye'ye hasta göçü oluyor. Ancak bütün bu imkanlardan ne yazıkki hastaların yalnızca sağlığına para ayırabilen yüzde 10'luk bölümü yararlanıyor. Sağlık sistemi özeli mutlu ediyor ancak geneli mutlu edemiyor. Türkiye'nin karanlık yüzünde tablo bir türlü düzelmiyor. Sorunun başını ise gelir sıkıntısı çekiyor. Türkiye'de 1990'ların başında sağlık için ayrılan 2.5'lik oranlar bu yıl ancak yüzde 4'lere yükselebildi. Avrupa ülkelerinde bu oran yüzde 10'ların üzerinde bulunuyor. İşte birkaç örnek; Almanya'da yüzde 17, Fransa'da yüzde 16, İngiltere'de yüzde 14, Yunanistan'da yüzde 7. Sağlıkta teknolojinin merkezi sayılan Amerika'da bütçesinin sağlığa yüzde 19'unu ayırıyor.

DOKTORLAR TÜKENDİ
Türk Tabipler Birliği'nin rakamlarına göre doktorların yüzde 70'i zor çalışma şartları nedeniyle tükenmişlik sendromu yaşıyorlar. Nöbetler, hasta yoğunluğu hekimlerin çoğunda psikolojik soruna dönüşüyor. Türkiye'de doktorlar hastalara yetmiyor. 765 kişiye ancak bir doktor düşüyor. Üstelik hastanelerin yüzde 40'ı İstanbul, Ankara ve İzmir'de bulunuyor. Türkiye'nin doğusunda yaşayanlar hâlâ doktor bulabilmek için genellikle büyükşehirlere yolculuk yapmak zorunda kalıyorlar. Kişi başına düşen hastane sayısında AB'nin çok gerisindeyiz. Türkiye'de hastane sayısı yalnızca bin 156. Almanya'da 70 bin. Fransa'da ise 60 bin.

ÇOK ŞEY DEĞİŞTİ
20 yılda Türkiye'de çok şey değişti, artık tüm sorunlara karşın mum ışığında yapılan ameliyatlar tarih olmak üzere. Kızakta taşınan hasta görüntüleri artık siliniyor. Ancak hâlâ gebeliği döneminde hiç doktor görmeyen annelerimiz var. Doğu'da her yüz kadından 61'i, batı da yüzde 14'ü en ilkel şartlarda doğum yapıyor. Buna karşın Türkiye'nin aydınlık yüzünde tüp bebeklerin sayısı artıyor. 1989'dan sonra tam 50 bin tüp bebek dünyaya geldi. Artık 750 gram doğan bebekler bile yaşıyor ancak diğer taraftan bebek ölümlerinin önüne geçilmiyor. Avrupa ülkeleri içinde çocuk ve bebekleri en en çok olan ülke Türkiye. 1990'lı yılların başında binde 59 olan ölüm oranları hızla azalıyor ancak yine de her bin bebekten biri ölüyor. Önümüzdeki 20 yılda Türkiye'nin karanlık yüzünün aydınlatılması için çok iş var.

ESRA TÜZÜN


1 2 3 4 5
 
DİĞER HABERLERİ
 Laboratuvarda organ üretilecek
 SSK'lı hastaya lüks göz tedavisi
 "Türkiye'nin Hopkins'i olacağız"
 Avrupa'dan hasta göçü başladı
 50 bin tüp bebeğimiz var
 Türkiye en 'göz'de ülke oldu
 20 yıl önce katarakt ameliyatı vahşetti
 Hakkınız var çünkü hastasınız. Hakkınızı aramanın yolları
 Özel hastaneler yatırım atağına başladı
 Hedefimiz sağlıklı demir gibi Türkiye
 Hedef Güneydoğu'da 'Versace'li' hastaneler
 Sağlıkta devlet tekeli bitmeli
 20 yılda hastalıklar değişti
 Bakırköy Belediyesi Türkiye'de ilklere imza attı
 Akıllı sağlık hizmeti BAKKART
 Bakırköy'e Ücretsiz Halk Eczanesi….
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu