kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Otomobil
    Detaylı Arama
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    İşte İnsan
    Sinema
    20. YILA ÖZEL
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Eğitime 'vakıf' dopingi
Prof. Dr. Üstün Ergüder SABAH için yazdı
Tek tip üniversite modeli sorgulanıyor
Araştırma ağırlıklı üniversiteler

Prof. Dr. Üstün Ergüder SABAH için yazdı

Vakıf üniversiteleri rekabeti artırdı

Vakıf üniversiteleriyle birlikte yükseköğretimde rekabet sadece bu kurumlar arasında yaşanmadı. Devlet üniversiteleri de kendi aralarında ciddi bir yarış ortamına itilmiş oldu.


Yıl galiba 1999'du. Boğaziçi Üniversitesi Rektörü olarak görevdeyken, öğrencilerin de katıldığı bir televizyon programında tanınmış bir sunucumuz ısrarla ve arka arkaya ülkemizdeki devlet üniversiteleri ve "özel" üniversitelerden söz ediyordu. Düzeltmek zorunda kaldım, çünkü kamuoyunda da benzer yanlış algılamalar vardı ve hala var. "Özel" üniversite olarak algılanan yükseköğretim kurumlarımız, aslında 1982 Anayasası'nın 130. maddesine göre hayırsever vakıflar tarafından kurulmuş, devlet adına Yükseköğretim Kurulu'nun gözetim ve denetiminde görev yapan, kamu hizmeti veren ve kâr amacı gütmeyen"vakıf" üniversiteleridir. İlk vakıf üniversitemiz, 1984 yılında Prof. Dr. İhsan Doğramacı önderliğinde kurulan Bilkent Üniversitesi'dir. Bugün 24 vakıf ve 53 devlet üniversitemiz bulunmaktadır. Özellikle Kıta Avrupası'nda hakim olan paradigma, üniversitelerin özerk düşünce üreten, gerçekler peşinde özgürce koşabilen, kamu alanları olduklarıdır. Bu nedenle devlet veya kamu girişimi dışında kurulmuş üniversiteler, Avrupa'da pek normal olarak karşılanmamış, akademik ve kurumsal özerklik üniversitelerin devlet veya kamu olması ile eşdeğer olarak görülmüştür.

ABD ise bu konuda çok daha liberal bir yaklaşım sergilemiş ve sonuç olarak Amerikan yükseköğretim sistemi çok çeşitli bir yapıya kavuşmuştur. Ancak günümüzde hem Kıta Avrupası'nda hem de dünyadaçok önemli bir değişim yaşanmaktadır. Yükseköğretime talebin artması ve devletin yükseköğretimin finansmanından giderek çekilmesi bazı önemli değişiklikleri gündeme getirmektedir. Bunlardan ilki, özel veya kâr amacı gütmeyen üniversitelerin öğrenci paylarının giderek artmasıdır. Örneğin 1985 yılında dünyada toplam 21 milyon öğrencinin yüzde 82'si devlet üniversitelerinde, yüzde 18'i ise özel üniversitelerde öğrenim görüyordu. 2002 yılında ise yükseköğretim gören takriben 92 milyon öğrencinin yüzde 26'sı özel yükseköğretim kurumlarına kayıtlıydı. 2003 yılında ise toplam kayıtlı öğrenci sayısında 100 milyon eşiği aşıldı. Bu talebi karşılamak üzere, hem yeni yükseköğretim kurumları kurulmaya, hem de özel sektörün yükseköğretimde rolü artmaya başladı.

TALEP VE KALİTE
Türkiye'detalebin artışı, özellikle AB ülkeleri ile karşılaştırıldığında, daha da belirgindir. Bu üniversite öncesi eğitim ve öğretimde hem kaliteyi arttırmak hem de okullaşma oranlarında daha da olumlu yol almak için çok önemli bir fırsattır.Ancak, üniversite öncesi okullaşma oranları konusunda gerçekleşecek iyileştirmeler, önümüzdeki yıllarda yükseköğretim kurumlarımızın kapılarına hem artan sayıda hem de daha kaliteli öğrenciler yığacaktır. 2005 yılında 25 44 yaş grubu nüfusun yüzde 10,2'si üniversite mezunudur. 2025 yılında aynı yaş grubunda yükseköğretimini tamamlayanların oranı yüzde 32,6, ikinci bir senaryoya göre yüzde 38,3 olacaktır.Artan nüfus baskısı ve okullaşma oranları açısından konu irdelendiğinde, vakıf üniversitelerinin kurulması için 1982'de açılanyasal kapı, çok önemli bir yenilik ve atılımdır. Türkiye'nin artan talebi karşılaması için yükseköğretimde çeşitlendirmeye ve yeni girişimlere çok ihtiyacı vardır. Devletin yükseköğretimden tek başına sorumlu olduğu model, artık bütün dünyada terk edilmektedir. Bunun yerini devletin gözettiği, yönlendirdiği, gerekirse hesap sorduğu özerk üniversite anlayışı almaktadır. Devletin iktisadi ve sosyal hayattaki yerinin yeniden tanımlandığı çağımızda, devlet giderek, birçok işi kendi yapmaktan vazgeçip, düzenleyici, denetleyici, standart tespit edici bir hüviyete bürünmektedir.

Vakıf üniversitelerimizin öğrenci talebinin karşılanması açısından performansları ne olmuştur? Bu konudaki istatistikler pek yüreklendirici değil. Vakıf üniversitelerinde kayıtlı öğrenci sayısı, toplam kayıtlı öğrenci sayısının yüzde 5'ine yükselmişolmasına rağmen, bazı ülkelerde görülen oranlara erişmekten uzaktır. Vakıf üniversitelerinin sisteme girmesi ile birlikte artan rekabet dolayısıyla devlet üniversiteleri, hem öğrenciye götürdükleri hizmetlerde önemli atılımlar yapmak zorunda kalmışlardır. Rekabet yalnız vakıf üniversiteleri ile devlet üniversiteleri arasında olmamış, devlet üniversitelerini de kendi aralarında yarış ortamına itmiştir. Boğaziçi Üniversitesi rektörü olduğum 1992 2000 yılları arasında yaşanan üniversiteler arası rekabet, bizi meşgul etti. Bir gözümüz Bilkent'te, Koç'ta, Sabancı'da diğer gözümüz de ODTÜ'de oldu. Kâr amacı gütmeyen vakıf üniversiteleri modelimiz, yükseköğretim sistemimiz için çok önemli bir atılım olmakla kalmayıp, birçok Avrupa Birliği ülkesinin model alması gerektiği bir uygulamadır.

1 2 3 4 5
 
DİĞER HABERLERİ
 Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik SABAH için yazdı
 TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu SABAH İçin Yazdı
 Kolejler fark yarattı
 Yönetimin bilimi var
 Okuldan sonrasını dershane tamamlıyor
 Bedrettin Dalan SABAH için yazdı
 Babadan oğula meslek dönemi sona erdi
 Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel SABAH...
 Sabancı Üniversitesi Rektörü SABAH için yazdı
 Üstün yetenek iyi işlenmeli
 Sivil insiyatif vazgeçilmez olacak
 AB standardını özel okullarımız yakaladı
 Kalite beraberinde başarıyı getirdi
 Erzen; Eğitime yatırım geleceğimize yatırımdır
 Cumhuriyet Çocukları'nın mektupları Ata'ya ulaştı
 "Harika Parmaklar " Engelleri Aşıyor..
 Türk sermayeli ilk dil okulu
 Geleceğinizi ertelemeyin destek eğitim alın
 Ortaöğretim sınavlarının son 20 yıldaki maratonu
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu