kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Düğmeye basacak parmak kimin parmağı olabilir?
DYP hedefini şaşırırsa toparlanamaz
ŞAKA - Şeytanın işi zor

Düğmeye basacak parmak kimin parmağı olabilir?

Akşam'da Şakir Süter arkadaşımız kaç gündür "Düğmeye basıldı mı" sorusunun cevabını bulmaya çalışıyor.
Cevabı bulduğunu şu ana kadar söylemek mümkün değil.
Örneğin Tayyip Erdoğan başbakanlıktan gider veya götürülürse yerine kimin geleceğine ya da getirilebileceğine ilişkin o kadar çok isim sıralamakta ki, benim gibi tüm okurlarını telefon rehberini roman zanneden akıl hastasına benzetti.
Bilirsiniz. Akıl hastasının heyecanla kalın bir kitabın sayfalarını çevirdiğini gören ruh doktoru, "Kitabı beğendin mi, güzel mi" diye sormuş. Akıl hastası da "Kitap güzel, ama çok şahıs var, hiçbiri arasında bağlantı da yok, aksiyon da yok bu kitapta" diye cevap vermiş.
Doktor kitabı alıp kapağına bakınca, bunun telefon rehberi olduğunu görmüş.
Şakir Süter'in telefon rehberinin dünkü sayfalarından bir bölüm aktarırsam, ne demek istediğimi anlarsınız:
- Henüz ortada 'neyin nasıl olacağı, kimin nerede yer alacağı' sorularına cevap bulunabilmiş değil. Ancak, çok sayıda isim geçiyor. Herkes, gönlünden geçen ismi bir yerlere yakıştırıyor. Prof. Mehmet Haberal'ın, Prof. Süheyl Batum ve Prof. Yılmaz Büyükerşen'in isimlerini sıkça duyuyoruz. Bedrettin Dalan açık açık ortaya çıkmadan, etkili çevrelerle diyaloglarını sürdürerek gücünü korumaya çalışıp 'adaylığını' hatırlatıyor. Hikmet Çetin için 'geleceğin Cumhurbaşkanı adayı' diyenler var ama... 'Birileri' için 'Hikmet Abi' her zaman, her görev için makul ve mantıklı isimdir. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu istediği kadar siyasetten uzak durduğunu söylesin, kendisi sürekli biçimde bir yerlere yakıştırılıyor. 'Yeni senaryolardan' söz edilirken, çeşitli vesilelerle kulağımıza gelen diğer isimler de şunlardı: Mehmet Ali Bayar, Yaşar Okuyan, Ali Müfit Gürtuna, Ali Talip Özdemir, Tekin Enerem, Prof. Yaşar Nuri Öztürk, Sinan Aygün.
Sevgili Şakir Süter, bu isimlerle de yetinmiyor ve yeni isimleri de ekliyor:
- AKP içinde de el altından 'Tayyip Erdoğan sonrası' için kavga var. Bu kavganın öncüsü Melih Gökçek. Bu bağlamda Rifat Hisarcıklıoğlu ile Sinan Aygün'ün isimleri birlikte anılıyor. Öte yandan, Abdullah Gül ile Melih Gökçek arasındaki eskiye dayalı siyasi rekabet, 'Düğmecilerin' yakın takibinde.. Eğer Tayyip Erdoğan, Çankaya'ya çıkmakta direnir ve de çıkarsa... AKP içindeki ilk büyük çatışma, Abdullah Gül ile Melih Gökçek arasında yaşanacaktır.
Açıkçası bu "Düğmeye basıldı mı" sorusuna cevap aramak yerine, "Geçmişte düğmelere nasıl basıldı" sorusunu irdelemek şu anda daha tutarlı geliyor bana.
Biliyoruz ki artık askeri darbelerle düğmeye basmak pek mümkün değil. AB sürecinde cuntacılık oyunu oynamak en damardan "Bonapartist"ler için bile çok riskli.
Şimdi düğmeye ancak seçmen basabilir.
Bunun en son örneğini de 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde görmedik mi? Seçmen düğmeye basınca eskiye dair ne varsa gitmedi mi cancağızım? Özetle, düğmeye basmak isteyen kim varsa arkasındaki seçmen kitlesine bakıp, ona göre konuşmak zorunda. Ama kendi çevresi ona "Sen başbakan olacak adamsın" diyerek sürekli ego-build up yapabilir. Buna mani bir durum yoktur. Sadece düğme, evindeki elektrik düğmesinden öteye gidemez.
Yani cevabı aranması gereken soru "Gelecek genel seçimde seçmen kimin düğmesine basacak" şeklinde olmalıdır. O seçim için de düğmeye basacak parmak, Tayyip Erdoğan'ın işaret parmağı.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Çifte standartlar ışığında yargının bağımsızlığı...   / 18-01-2006
 İnançların dünyası da, dünyevi gerçeklere bağımlıdır   / 17-01-2006
 Bu gök kubbe altında söylenmedik söz kaldı mı?   / 16-01-2006
 Dünya görüşümüz onlarınkinden çok farklı mı?   / 15-01-2006
 Abdi İpekçi benim için Papa'dan daha önemliydi...   / 14-01-2006
 İpekçi cinayeti Türkiye'de sonun başlangıcıydı   / 13-01-2006
 Yeter ki sen beni dostlarımdan koru!   / 12-01-2006
 Eski bayramlarda "Bayram Gazetesi" vardı...   / 11-01-2006
 Picasso'ya karşı büyükbaş hayvan pazarı mı?   / 10-01-2006
 Patron olmak mı emekçi olmak mı zordur?   / 09-01-2006
REHA MUHTAR
Taciz eden kadınlar...
Erkekler mi kadınları...
EMRE AKÖZ
'Koalisyon' lafı içimi ürpertiyor
Bu yıl içinde genel...
MEHMET BARLAS
Düğmeye basacak parmak kimin parmağı olabilir?
Akşam'da...
MAHMUT ÖVÜR
Bu yaşlı omuzlar bu yükü taşıyabilir mi?
Prof....
SAVAŞ AY
Muhabirler çay içmeye bekliyor Hıncal abi...
Hıncal...
HINCAL ULUÇ
Yazarken midem bulanıyor!..
Futbolu o kadar...
Konsey toplanıyor
Konsey toplanıyor
Canaydın dışındaki yaşayan tüm başkanlar buluşacak. Süren, Cansun,...
Kukla başkan olmaz
Kukla başkan olmaz
Galatasaray'da başkanlık için adı geçen Yiğit Şardan, SABAH'a...
Ankara'dan Amerika'ya İran uyarısı
Ankara, İran konusunda nabız yoklamaya gelen ABD Avrupa Müttefik...
Hoca'ya 'teslim ol' çağrısı
Savcılık, Kayıp Trilyon Davası'ndan mahkûm olan Erbakan'a 'teslim ol'...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu