| |
|
|
Anamı da alıp gideceğim!...
Seray Sever, elektronik marifeti ve İzel'in sesiyle kaset doldurmuş (!) Şeytan diyor ki; "Ananı da al git!.." Nereye mi? Nereye olacak Unkapanı'na. Orada Plakçılar Çarşısı'na gir, herhangi bir firmanın kapısından dal. Sonra da; "72 yaşındaki anamı getirdim. Dinleyin bakalım sesini" de.
Kazık şarkılar Çünkü yetmişi deviren anam, şarkıları hala "yerinden" okuyor. Bu tabir size yabancıdır belki. Açıklaması kolay. Yüreği, nefesi, sesi yeten solistler; en kazık, en dik, en gıllıgışlı şarkıları, bestecinin öngördüğü sesten, notadan okur.
Lı kır lıkır içmeli "Nakarattan sonra meyan gelecek, alt notadan başlayayım da oraya gelince tık nefes olmayayım" kaygısına düşmez. Hani bazı semtlerde eğimi beter, neredeyse dimdik yokuşlar vardır, güçlü araçlar o yokuşları vites küçültmeden tırmanır ya. Böyle bir şeydir "yerinden okumak." Su içer gibi lıkır lıkır yani.
Yalan olur Gidin şarkıyı, türküyü Kamuran Akkor'dan dinleyin. Kibariye, Kubat, Burhan Çaçan, Nilüfer, Tarkan, Sertab, Niran Ünsal, Mustafa Sağyaşar, Elif Güleşçi, İzzet Altınmeşe, Ebru Gündeş, Sibel Can'dan dinleyin. Mikrofonlar, ekolar filan olmasın yanlarında. Doğal sesleriyle çıplağa okusunlar. Yine de tek detone, tek kaytarış bulamazsınız. Allah gani gani vermiş onlara. Sonradan yapılacak çok fazla şey yok. Olursa da "yalan" oluyor.
Korsanlara bak! Seray Sever'inki bir matrak örnek. Onun ki; "Yeni Bir Karar" ama yapılan numara çoook eski. Bu katmerlenmiş numarayla malı götürenlere, yıllardır "as solist" olarak arzı endam edenlere bakın asıl. Onları çıplak sesleriyle, Münir Nurettin, Avni Anıl, Yusuf Nalkesen şarkılarında filan da değil; "Küçük kurbağa, kuyruğun nerede?" diyen bir ilk mektep şarkısını okurken dinleyin. Korsandan yaka silken bu piyasada, meğer ne korsan solistler, as solistler var görürsünüz. İşte o yüzden Şeytan diyor ki; Ananı da al git Unkapanı'na...
|