Hangi kondisyon?

Allah fakiri sevindirmek istediği zaman eşeğini önce kaybettirir sonra da buldururmuş. F.Bahçeli'nin bugünkü hali de böyle. Bir ay önce rakiplerinden çok üstün bir kadroya sahip olduğu söylenerek F.Bahçe'nin şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılıyordu. Tabii olmazsa olmaz Daum eleştirileri ile birlikte kaybedilen puanlar ve G.Saray'ın bir haftalığına da olsa liderliğe yükselmesi, daha da önemlisi G.Saray'ın bunca çalkantıya karşın bu işin peşini bırakmayacağının anlaşılması F.Bahçeliler'i yeniden heyecanlandırıp, birleştirdi.

REHAVET UÇUP GİTTİ
Takımın ve camianın üzerine çöken 'Nasılsa olduk' rehavetinin yerini şimdi 'Şampiyon olacağız' ve 'Hep destek, tam destek' söylemleri aldı. Kalemlerini bileyen yorumcular, Konya maçı ile birlikte bu sefer methiyeler yazmaya başladı. Tabii yine "Daum bizim dediğimizi yapınca bak nasıl oluyor" yorumuyla kendine pay çıkartma hafifliğiyle beraber.
Aslında değişen büyük bir şey yok. Oyuncular 'İş kaçıyor' diye daha istekliler o kadar. Konya maçı kimseyi kandırmasın. Konya özellikle deplasmanda pamuk gibi bir takım. F.Bahçe bir daha böyle bir rakip bulamayacak ve her deplasmanı da sancılı olacak.
İşin bir garip kısmı puan kayıplarıyla birlikte 'F.Bahçe'nin fizik kondisyonu zayıf' eleştirilerinin getirilmesiydi. Daum'u her yönüyle eleştirebilirsiniz ancak eleştirilemeyecek tek yönü fiziksel hazırlıktır. Fizik kondisyon sandığı eksikliğin aslında moral kondisyon ve motivasyon olduğunu anlayabilmesi için yorumcularımızın biraz daha derslerine çalışmaları gerekecek.

YOK MU BAŞKA HOCA?
Diğer taraftan bir ayıba dikkatinizi çekmek istiyorum. Şu ana kadar Süper Lig'de 15 teknik direktörün işine son verilmiş. Peki bunların yerini kim almış? Ne prensip ne etik bir kural tanımadan 'Yeter ki bir kapı olsun üçbeş daha kazanayım' diye kapıda bekleyen bir başkası.
Dön baba dönelim hep aynı isimler, aynı söylemler ve aynı tip basın toplantıları. İnanın futbolumuz ve bu rolleri paylaşanlar adına çok üzülüyorum bu sahneyi her gördüğümde. Avrupalı meslektaşları başarısızlık üzerine biraz ara verip kendilerini yenilemek, güncellemek, araştırma yapmak için nefes almaya ihtiyaç duyuyor, bizimkiler bavul hazır bekleyip, sağa sola haber gönderip duruyorlar.
Böyle insanlara nasıl takım emanet ediliyor, onu da anlamış değilim. Yok mu yepyeni genç isimler?
'Büyük takımlarımızda neden yabancılar dünyanın parasını alıyor da yerli hocalara bu imkan tanınmıyor' diyoruz ama kendisine saygı duymayan insanlara biz nasıl saygı duyacağız.