Dünyada belirsizlik bitmedi daha yeni mi başlıyor?
Daha çok hisse senedinde olmak üzere Türkiye piyasaları geçmişte olmadığı kadar dünyanın etkisi altına girmiş bulunuyor. Küresel piyasalardaki değişimler bire bir yerli piyasaları da etkiliyor. Dışarıda ne olduğuna bakılırsa tek bir eğilim yok. Daha açıkçası piyasasına göre değişiyor. Örneğin altın piyasası siyasi ve ekonomik belirsizliği, geleceğe duyulan güvensizliği ve endişeyi, mevcut para birimlerinden kaçışı ortaya koyuyor. Ama aynı endişeler tahvil piyasasında yok denilebilir. Hatta ABD'de Merkez Bankası'nın faizleri artırmasının sonuna gelindiği gibi kanaat doğabiliyor. Hisse senetleri piyasası da 2000 yılındaki tarihi düzeylerine çok yaklaşmış durumda. Yani küresel piyasaların bir yanı olumsuz diğer yanı olumlu gelişmeleri satın alıyor.
Veriler nasıl çıkacak? Hatta faiz artışlarının sonuna gelindiği konusunda TEB Başekonomisti Emin Öztürk, daha farklı düşünüyor. Haftalık Bülteni'nde "Belirsizlik bitmedi, daha yeni başlıyor denilebilir" başlığıyla Öztürk şunları kaydetmiş: "FED tutanakları konusunda genel piyasa yorumu, faiz artış sürecinin artık sonuna gelindiği ve mayıs toplantısında yüzde 5 seviyesine ulaşıldıktan sonra durulacağı şeklindedir. Oysa bu noktadan sonraki FED kararlarının verilerin gidişatına daha fazla bağımlı olması söz konusudur. Muhtemelen gecelik faizlerin yüzde 4.25 ya da yüzde 4.5 düzeyine ulaştığı noktaya kadar FED kararları neredeyse otomatiğe bağlanmıştı ve dolayısıyla çok az belirsizlik içermekteydi. Mevcut durumda, ABD'de büyüme verilerinin kuvvetli, enflasyon verilerinin ise endişe verici olmaya devam etmesi durumunda faiz artışlarının sürmesi, aksi durumda ise durması eşit derecede muhtemel görünmektedir. Verilerin nasıl çıkacağından ise kimse emin olamamaktadır. Dolayısıyla bu alanda öngörü yapmanın eskisine göre daha zor olduğu bir döneme girilmektedir."
Risk her zaman var Yine son günlerde okuduğum Scala Yayıncılık'tan çıkan "Tarılara Karşı, Riskin Olağanüstü Tarihi" kitabında Peter Bernstein'in şu belirlemeleri küresel piyasaların bugünkü durumunu da yansıtıyor: "Risk ve zaman aynı madalyonun iki yüzüdür; yarın olmadığı taktirde, risk de olmayacaktır. Zaman riski dönüştürür ve riskin doğası zamanın ufku tarafından biçimlendirilir: Gelecek oyun alanıdır piyasaları her zaman dalgalı olmuştur. Çünkü orada sürprizlerle dolu bir gelecek üzerine bahse girilir. Üzerinde herhangi bir vade taşımayan hisse senetlerini almak riskli bir iştir. Yatırımcıların nakde geçmesinin tek yolu hisselerini başka bir yatırımcıya satmaktır. Her yatırımcı bir diğer yatırımcının beklentilerine ve alım gücüne bağımlıdır."
Karışık seyir Küresel piyaların seyri karışık. Olumlu gelişmelerle olumsuzlar yanyana. Hatta bazı piyasalar ki, tahvil piyasası bunlardan biri, zaman zaman karamsarlığa düşüyor, zaman zaman iyimser oluyor. Ama bir gerçek var ki, çok ağır da olsa geçmiş üç yıla hakim olan iklim değişiyor. Petrol fiyatlarına, enflasyona ve varlık fiyatlarına bağlı olarak dünyada faizler yukarı doğru gidiyor. ABD'de faiz artışları tamamlansa bile, Avrupa'da sürecek, Japonya'da daha yeni başlayacak. Bu mevsim dönüşlerinden de bazı piyasalar veya kesimler kazançlı çıkarken bazıları kaybedecek. Dünya dönüyor ve iklimler değişiyor. Finansal piyasalar dönmüş, çok mu?
Sonuç "Dünya çok çabuk döndüğü için rengi belirsizdir." Cenap Şahabeddin
|