kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Turizm Rehberi
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 

Sistemi yenilemek rejimi tehdit eder mi?

Türkiye Masası Şefi Giorgianni başkanlığındaki IMF heyetinin ziyareti sırasında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 2001 krizinin yaşandığı günden bugüne kadar TOBB olarak hiçbir şekilde popülist bir istekte bulunmadıklarını belirtirken, "Biz sistemin değişmesini savunuyoruz. Bizim derdimiz sistem. Sistemin basit, anlaşılabilir ve rekabet edebilir hale gelmesini istiyoruz" demiş.
Türk toplumunun yüz yıllık derdi, aslında bu "Sistem" deki aksaklıklar değil mi? Bazılarımız da buna "Organizasyon" deriz ve organizasyondaki bozukluklardan yakınırız.
Hep rahmetli Adnan Kahveci'nin her fırsatta tekrarladığı fıkra aklıma gelir, sistem ve organizasyon konulu yakınmaları duyunca. Yıllar önce de yazdığım bu fıkrayı, unutanlar için tekrarlayayım: 2'nci Dünya Savaşı'nda bir Yugoslav dağ köyünü işgal eden Alman kolordusunun komutanı olan Nazi generali, köyün hanında karargahını kurmuş. Gece hancıyı çağırıp, "Tuvalet nerede" diye sormuş. Hancı, "Bizde tuvalet olmaz. İhtiyacınızı gidermek istiyorsanız benimle gelin" demiş generale. Hancı önde, general arkada, bir tarlada yürümüşler. Tarlanın ortasına gelince hancı, "Sayın General, buraya edeceksiniz " demiş. Alman general çok sinirlenip, "Bu ne rezalet. Sizde hiç organizasyon yok" diye bağırmış hancıya.
Bunu duyan Yugoslav köylü gülmüş,
-Bizde organizasyon olsaydı ben sizin tarlanıza ederdim zaten, demiş.

SİSTEM
VE REJİM
Şakayı bir kenara bırakırsak, biz siyasette çoğunlukla "Sistem "i veya "Organizasyon "u, " Rejim" le karıştırırız. Bu nedenle sistemi yenilemek ve reform yapmak konulu çabalar, "Rejimin tehdidi" olarak da algılanmaz mı? Reformlarla sistemi yenilemek konulu en kapsamlı çabalara ve buna dönük " Vizyon" a, Turgut Özal döneminde tanık olmuştuk. Özal'ın buna örnek konuşmalarından bir bölümünü yine hatırlatayım:
-Sistem iyi kurulduğu takdirde, hangi ülkede olursa olsun, işi iyiye gidecektir. 1945'de iki Almanya ayrılıyor. Ama 1945'de ayrıldıkları zaman, bu iki Almanya, aynı Almanya idi. İnsanlar aynı insanlardır, aynı Alman, aynı karakter. 1989'da bu iki Almanya tekrar birleşti. Şimdi bakın, 198990'a geldiğiniz zaman, iki Almanya arasında korkunç bir fark var. İnsanlardan değil bu! Aynı insanlar.
...Demek ki bu ikisi arasındaki fark da sistem farkıdır .
-Sizden sonra gelecek nesiller, sizin çocuklarınız, torunlarınız, muhakkak ki çok daha ileri bir toplum meydana getireceklerdir. O toplum düzeninin hazırlıklarını şimdiden yapmak lazım. Şimdiden münakaşa etmeye başlamak lazım. Çünkü Batı toplumlarının en önemli hususiyetleri bu gibi konuları münakaşa ederler ve sonunda bir karara bağlarlar. Biz devamlı olarak kopya etmeye alışmışızdır. Ama artık kopya etmeyelim, biz kendimiz üretelim. Bu gibi şeyleri kendi kendimize düşünelim ve üretelim diye söylemek istiyorum.

İNSAN MERKEZLİ
-Siyasi sistemlerde acaba bütün yetkileri yani millet ve fert olarak sahip olduğunuz hakları, kanunlar çıkararak hepsini bir yasama organına veyahut da türlü kararnameler çıkararak bir icra organına verme yetkisine sahip miyiz? Acaba bunları sınırlamalı mıyız? Yani yetki verdiğiniz insanlar her şeyi yapmaya kadir midirler? Yoksa her şeyi yapamazlar mı? Bunları düşünmek lazım, çünkü gelecek dünyada en önemli unsur, ferdin bizzat kendisi olacaktır.
-İnsana dönük olacağız, insan işin merkezine geliyor. Bunu düşündüğünüz zaman, insanın haklarını sınırlayacak bir takım sistemlere iyi bakmanız lazım. Geçmişten gelen bu siyasi sistemlerin acaba bir yerde limitasyonu olmalı mıdır? İsviçre'de biliyorsunuz, belli konuları hep referandumdan geçirirler. Tabii biz de öyle yapalım demek istemiyorum, ama gelecek dünyada acaba nasıl bir sisteme doğru gidelim? Cumhurbaşkanlarının böyle konuşmalar yaptığını artık duymuyoruz. Şimdi "Sistem" denilince akla "Rejim "in geldiği zamanlardayız.
Bu pazar yazısını yıllar önce Yavuz Canevi'nden dinlediğim bir fıkrayla noktalayayım:
-Bir geçit resminde, önce tanklar, sonra toplar, sonra zırhlı araçlar geçer. Bu arada siyah elbiseli, koyu renk kravatlı bir grup sivil de tanklarla topların arasında uygun adım yürüyerek geçer. Şeref tribününde oturan yabancı bir büyükelçi, yanındaki yerli diplomata "Bu siviller kim" diye sorar. O da "Bunlar yüksek dereceli bürokratlarımız. Onlar en ağır tahrip gücüne sahip silahlarımız" diye cevap verir.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Neyin ne zaman olacağını bilebilmek mümkün...   / 13-05-2006
 İlke Anayasa'dan, kaynak ise Allah'tan mı gelir?   / 12-05-2006
 Ortadoğu'da siyaset için ustalık ve bilinç gerekir...   / 11-05-2006
 Özgür irade kaderin yönünü değiştirebilir mi?   / 10-05-2006
 Olaylara "Fransız takılmak" tehlikesi...   / 09-05-2006
 Günah mı çıkartalım yoksa özeleştiri mi yapalım?   / 08-05-2006
 Derdimi özel deftere döktüm, asumana inledim   / 07-05-2006
 Denize düşen neye sarılmalıdır?   / 06-05-2006
 Muhalefet sorunu   / 05-05-2006
 "Tembel avratlar" ve "tembel demokratlar"   / 04-05-2006
YILMAZ ÖZDİL
Balon...
Dolar zıpladı.
Kimi diyor ki, "erken...
ERGUN BABAHAN
'Baykal, AK Parti'ye virüs atmak istiyor'
Başbakan...
MEHMET BARLAS
Sistemi yenilemek rejimi tehdit eder mi?
Türkiye Masası...
UMUR TALU
Anlarsa analar anlar!
Belki anneler daha iyi anlar. Biz...
FATİH ALTAYLI
Spor otomobiller
Otomobiller üzerine ahkam kesmek...
ERDAL ŞAFAK
En uzun yıl
Cumhurbaşkanı Sezer, 16...
Kral'dan 'geçmiş olsun' ziyareti
Belçika Kralı Albert, ırkçı saldırıda yaralanan Türk kadını Songül...
"Telekulak" için 50 milyar $'lık dava
Amerika'da üç gün önce ortaya çıkan "2'nci telekulak" skandalının...
Hayat bir gündür o da bugündür!
Hayat bir gündür o da bugündür!
Süper Lig'de 33 hafta nefes nefese yaşanan zirve mücadelesinin...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu