|
 |
 |
 |
 |
|
Sanatçıya el kaldırılıyor Kültür Bakanı uyuyor...
Tiyatro sanatçısı Nilgün Belgün 'Kütahya Tanıtım Günleri' çerçevesinde sahneye çıkıyor. Dediğine göre verilen söz tutulmuyor ve önceden belirlenen saatte İstanbul'a dönmek için yola çıkamıyor. Gelin görün ki, organizasyon görevlileriyle olay çıkıyor. Organizatör Sami Dündar, Nilgün Belgün'e fiziksel ve sözel saldırıda bulunuyor. Taraflar birbirini suçluyor, olay mahkemeye gidiyor. Ben de sıcağı sıcağına konuyu Hıncalım'a soruyorum...
AYŞE: Nilgün Belgün'ün başına gelenler malum ve çok üzücü. Bir kadına, bir sanatçıya böyle bir şey yapıldığına inanmak çok güç.
HINCAL: Olayın ayrıntıları üzerinde hiç durmuyorum çünkü olay neticede mahkemelik bir olay. Kararı mahkeme verecek. Ama bunun ötesinde çok önemli bir yanı var.
* Nedir? Orada sebebi ne olursa olsun, bir erkeğin bir kadına karşı güç kullanması. Adamın küstahlığına bak! Diyor ki; "Vurmadım, elim ağırdır, vursaydım hastanelik olurdu!" Araya girip vurmasını önlüyorlar...
* Demek ki; bu adam daha önce de birilerine vurmuş ve elinin ağır olduğunu biliyor. Şimdi bu adam kim?
* Organizatör... Kültür Bakanlığı'nın Türkiye'nin 47 ilinde organize ettiği kültür günlerini organize eden adam. Yani özel bir kuruluş olmasına rağmen, Kültür Bakanlığı'nın görevlisi olarak devlet seçiyor. Devleti temsil eden birisi bir kadın sanatçıya el kaldırıyor. Bir kadına el kaldırıyor.
* Olacak şey değil. Gerçi Devlet Bakanı da karısına el kaldırmıyor mu? Savcı, bir AKP milletvekilinin karısını dövdüğü için dokunulmazlığının kaldırılmasını isterken meydana gelen bir olay bu... Ve bu olayın başından beri Kültür Bakanlığı'nın sessizliğini korumasından daha acı bir olay yok. Nilgün haklıdır, adam haksızdır, onlar mahkeme işi. Şimdi bu organizasyonlar başka illerde de devam edecek. Oraya gelecek kadın sanatçılarla bu küstah adama ilişkin durumu düşünebiliyor musun?
* Bir daha yapamaz tabii, en azından bu organizasyon içinde. Yapar yapmaz ayrı. Kültür Bakanı Atilla Koç eğer yerinin sahibi ve sorumlusu bir Kültür Bakanı olsaydı derhal duruma el koyardı. Derhal açıklama yapar, soruşturma açtırırdı.
* Bakanımız yine uyuyor anlaşılan... Olayın acı yanı da bu!
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
