kapat
   
SABAH Gazetesi
 
   News in English
   Son Dakika
  » Yazarlar
   Günün İçinden
   Ekonomi
   Gündem
   Siyaset
   Dünya
   Spor
   Hava Durumu
   Sarı Sayfalar
   Ana Sayfa
   Dosyalar
   Teknoloji
   Emlak
   Otomobil
   Detaylı Arama
   Arşiv
   Etkinlikler
   Günaydın
   Televizyon
   Astroloji
   Magazin
   Sağlık
   Kültür Sanat
   Turizm Rehberi
   Cuma
   Cumartesi
   Pazar Sabah
   İşte İnsan
   Sinema
   20. YILA ÖZEL
   Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Alis Harikalar Diyarında...

İtalyan Milli Günü resepsiyonunda, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'e rastlıyoruz. Gül önce, Türkiye'nin AB sürecinde büyük rol oynayan İtalyan eski başbakanı Sylvio Berlusconi'nin başdanışmanı Valentino Valentini'yi görüp, Berlusconi'ye sıcak bir selam yolluyor. Valentini, yakın dostu Egemen Bağış'a İtalyan Devlet Nişanı verilişinin onuruna bir geceliğine Ankara'ya gelmiş...
Ancak bizim asıl konumaz, her geçen gün yeni çetelerin çıktığı, " kimin kime çelme taktığının " bile anlaşılmaz hale geldiği Ankara'daki siyasi bulanıklık . Dışişleri Bakanı'na "Ne oluyor? Bu Atabeyler grubuyla ilgili ilk haberler abartılı olabilir mi?" diyoruz. Çünkü medya manipülasyonundan son derece rahatsız olan yargı kaynakları ilk gün basında çıkan yazıların aksine, bu grubun bir suikast planı olmadığını söylüyor.
" Herkes inanmak istediğine inanıyor. Her şey ortada değil mi ?" diyor Gül. Peki ya bu grubun özel kuvvetlere has sıradan bir gayri nizami faaliyet içinde olabileceği? " Lav silahları da normal? " diyor Dışişleri Bakanı.
Gül ilerlerken Egemen Bağış benzer bir soru soruyor " Bu kadar insanın yaşadığı bir yerleşim bölgesinin tam ortasında bu kadar mühimmat olması normal mı?"
Cumhuriyet başsavcısı, " Normal mi ?" sorusunun cevabının "Hayır" olduğunu düşünüyor olmalı ki 11 kişiyi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevketti. Genelkurmay askeri savcısı da bir şeylerin "normal" olmadığını düşünüyor olmalı ki, kendilerine "Atabeyler" diyen özel kuvvetler mensuplarından 3'ünü "askeri malzemeyi gizlemek ve zimmetine geçirmek" suçundan tutukladı. Tüm bu isimler aynı zamanda "çete kurmak" davasından sivil mahkeme tarafından yargılanacak.
Bugün itibariyle söyleyebileceğimiz şu: özel kuvvetler içinde "Atabeyler" alt grubunun misyonu, gayri nizami harp çerçevesinde Türkiye'nin işgal edilebileceği ya da bir ayaklanma olabileceği senaryolarına karşı kendini yetiştirerek " gayrinizami harp " denilen kontr-gerilla rolü üstlenmek. Bu yüzden krokiler, "safe house" denilen evler, Atabey yemini, flama, askeri ders kitapları ve bilgi notları açıklanabilir.
Ancak grubun bu misyonu legal platformun ötesine götürüp "vatanı korumak" adına bir yeraltı örgütlenmesine doğru gittiği, orduya iade edilmesi gereken mühimmatı geri vermeyip otonom bir yapıya yöneldiği de ortada. Atabeylerin somut bir suikast hazırlığı yok . Başbakan'ın konvoyu veya BİM marketlere bomba konulmasını ise " muhabbet ortamında " konuşmuş, ancak operasyonel bir eyleme dönüştürmemişler.
Asıl vahim olan, bu grubun TSK hierarşisi ve düzeninden kopup "vatanı kurtarma" görevinin kendilerinde olduğunu düşünmesi . İstihbarat birimleri "vatanı milleti korumak bize düştü" diye nizami güvenlik yapılarından çıkıp kendi yoluna giden 30-40 grup olduğu görüşünde.
Burada herkesin alarma girmesini gerektiren bir durum var. Gerçi bu tarz "vatan adına" paramiliter yapı sevdası, İttihat ve Terakki'den bu yana Türki siyasi geleneğinde var. Resmi tarihimiz, bu tarz eylemlerden bir bölümünü onaylıyor, bir bölümünü kınıyor. Ancak bu felsefe genel hatlarıyla Türkiye Cumhuriyeti'nın kadar eski.
Bizce asıl vahim olan, son yıllarda "Kuvay-i Milliye" mantığının revizyonist bir biçimde yeniden yorumlanarak Kurtlar Vadisi ve Metal Fırtına gibi şablonlarda yeni bir ruh bulması. Atabeylerin yaptığı, Kurtlar Vadisi'nde Polat Alemdar ya da Metal Fırtına'daki gençlerin yaptığından farklı mı? Daha da ileri gidelim... Ankara'da siyasi erk ve devlet, Kurtlar Vadisi'ni sadece ABD'ye karşı bir tepki olarak gördü ve büyük ölçüde zararsız buldu. Bir çoğu alkışladı. O zaman, işte size Atabeyler...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Doğu Perinçek ne diyor?   / 01-06-2006
 Danıştay'da tesadüfler ve komplo   / 30-05-2006
 Çorap söküğü gibi gelmeyen soruşturma...   / 28-05-2006
 Washington'dan görünen manzara   / 24-05-2006
 Komplo olsa bile...   / 21-05-2006
 Kırılma noktasına mı ilerliyoruz?   / 18-05-2006
 TBMM: Çok eşliler korosu   / 16-05-2006
 Cumhurbaşkanı 'ndan 'tarihi çağrı'   / 15-05-2006
 İran gol atıyor   / 11-05-2006
 ANA uçağındaki görüntü   / 07-05-2006
MAHMUT ÖVÜR
Bir Büyükelçilikte 'parya' muamelesi
Başbakan Tayyip...
MUHARREM SARIKAYA
Ateş, nabız, tansiyon...
Hükümetin etkin üç üyesi ile...
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Alis Harikalar Diyarında...
İtalyan Milli Günü...
YAVUZ DONAT
Kanatlı deniz atı
Büyük servet sahiplerine neden...
Kadınlara dayak dizi filmlerde işlenecek
Esma Ürün'ün yaşadığının benzeri olaylar, ratingi yüksek dizilerde...
Yıkadıkları halıların suları iki aracı uçurdu
Kağıthane'de halı yıkayan kadınların caddeye akıttığı sabunlu su...
Korsan avcısı kadınlar
Korsan avcısı kadınlar
Ünlü markalara çalışan ev kadınları, çarşı pazar dolaşırken...
Öğrenciler zeki, okullar iyi
Öğrenciler zeki, okullar iyi
Üniversitelere öğrenci sokmada yüzde 80'in üzerinde başarı sağlayan 3...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu