|
|
Hooop, aile var kardeşim!
BU kez hiç üşenmedim ve atv'deki aile dizisi İlk Aşkım'da geçen 'Ulan' kelimelerini saydım. 50 dakikalık dizide tam 37 defa 'Ulan' diye hitap edildi. Özellikle aile babasının çocuklarına sürekli 'Lan' demesi hiç de şık durmuyordu. Ağabey, kardeşine, amca yeğenine, arkadaş arkadaşa sürekli 'Lan' deyip duruyordu. Dizide argo da sıkça kullanılıyordu. "Adamlar evi bize kakışlamak istiyorlar" deniliyordu mesela... "Keriz, salak, harbiden, hemen vınla, ikiye tak anca gidersin, sen çok çakal adammışsın, yuh, adamlara bir bağlama çektim, gaza gelmek, eşeklik bizde, lapin gibi lap diye mevzuun içine atladın be kardeşim, bir vururum bir de yerden yersin, patlatırım kafanı" gibi hitaplar sadece benim not alabildiklerimdi. Tamam, günlük hayatta hiçbirimiz sütten çıkmış ak İstanbul lehçesi ile konuşmuyoruz. Ağzımız bazen argoya, hafif küfre, azıcık kaldırım Türkçesi'ne çalabiliyor. Ama bunların tümünü bir aile dizisinin diyaloglarının tam orta yerinde ve bu kadar sıklıkla duyunca insan rahatsız oluyor. Bu arada Oktay Kaynarca dışındaki tüm oyuncular daha önce rol aldıkları dizilerdeki karakterleri tekrarlıyordu. Pınar Altuğ'un saati sanki 'Çocuklar Duymasın'da durmuş gibiydi. Sümer Tilmaç ve Şehsuvar Ataç da (Haziran Gecesi) bir önceki rollerini üzerlerinden sıyırıp atamamış gibiydiler. Ayrıca Los Serranos dizisinden adapte edilen senaryo da pek oturmamıştı. Örgüler kopuk, diyaloglar yapmacık, espriler yavandı.
|