|
|
'Ele gelen' kadın
Bazı dindar erkekler, türbanlı eşlerinin Sibel Can'a benzemesi için masraftan kaçınmıyormuş! Mesela gözleri renkli olsun diye lens parası veriyorlarmış. Bu konuyu dile getiren Yeni Şafak'tan Fatma Barbarosoğlu yazmamış ama ben size söyleyeyim... İş lensle bitmiyor. Hem kendi arzularının, hem de kocalarının teşvikiyle kapalı kadınlar gayet seksi iç çamaşırları satın alıyor, botoks ve 'liposuction' yaptırıyorlar. (Nereden mi biliyorum? Çünkü estetikçi doktor arkadaşım var; o anlattı.) Bazıları bu işe şaşırıyor ve kızıyor. Olayı 'magazine teslim olmak' diye görüyor. Ancak anlamadıkları, daha doğrusu anlamak istemedikleri bir nokta var: Her erkek güzel bir kadınla birlikte olmayı, her kadın da çekici görünmeyi arzular. Bu basit ilke tüm 'normal' insanlar için geçerlidir. ('Normal' derken ortalama insanı kastediyorum.) O halde İslami çevrelerde yer alan kadın ve erkekler niye farklı olsun? Gelelim 'model' olarak Sibel Can'ın seçilmesine... Burada ilginç bir nokta var: Dikkat ederseniz podyuma çıkan, sıska, çiroz benzeri, memesiz kalçasız mankenlere ilgi yok. Sibel Can gibi biraz dolgun, eskilerin deyimiyle 'etlibutlu' bir kadın örnek alınıyor. Bu da, dini konularda titizlenenlerin de ortalama Türk zevkine uygun davrandığının işareti. Kadın dediğin biraz ele gelir!
|