kapat
   
04 Ekim 2006 Çarşamba
 
SABAH Gazetesi
 
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdoğan Rehn ile görüştü
Erdoğan Rehn ile görüştü

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile görüşmesinde, 9. uyum paketi, reformların uygulanması süreci ve Kıbrıs konularının ele alındı. Başbakanlık Merkez Bina'daki görüşmede, müzakere sürecinin gidişatına ilişkin görüş alışverişinde de bulunuldu.

GÜL: ÖNEMLİ OLAN KARARLI OLMAK

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Türkiye'nin AB sürecindeki eksikliklerinin farkında olduğunu belirterek, "Önemli olan kararlı olmak, zorlukları aşabilme kapasitesi ve gücünün bizde olduğunu herkese göstermektir'' dedi.

Gül,
Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasının üzerinden bir yıl geçtiğini belirterek, sürece yönelik değerlendirmelerde bulundu. Müzakerelerin aslında 3 ekim gece yarısı sonrasında, 4 ekimde başladığına işaret eden Gül, bu nedenle müzakerelerin başlama yıl dönümünün asıl bugün olduğunu ifade etti.

Rehn'in böyle bir günde Ankara'da olmasının önemine dikkati çeken Gül, Rehn ile son bir yıl içindeki gelişmeleri ele aldıklarını kaydetti. Rehn'in temaslarında Türkiye'deki havayı gördüğünü ve değişiklikleri yakından takip ettiğini söyleyen Gül, Rehn ile on gün önce New York'ta da birlikte olduklarını ve AB-Türkiye ilişkilerini geniş şekilde değerlendirdiklerini belirtti.

Bir yıl içinde çok önemli şeyler olduğunu ifade eden Gül, Türkiye'nin AB ile tarama sürecinin başarılı şekilde götürüldüğünü belirtti. Türkiye'de bu konuyla ilgili ciddi çalışmaların yapıldığını, Başmüzakereci Ali Babacan'ın ve konuyla ilgili herkesin çok çalıştığını kaydeden Gül,Avrupa komisyonu ve Rehn'in bu ciddi çalışmalara şahit olduğunu belirtti.

"Bilim ve araştırma" faslında, faslın açılıp, kapandığını, böylece fiili müzakerelere geçildiğini hatırlatan Gül, Fin başkanlığı sırasında başka fasılların da açılacağını ve kapanışının gerçekleşeceğini, bu sürede Türkiye'nin üzerine düşünleri yapmaya devam ettiğini kaydetti.

Gül, şöyle devam etti:
"3 ekimde tamam her şey bitmiştir demedik, esas yapılacak işler bugün başlıyor dedik. Müzakere sürecinin Türkiye'nin transformasyonu olduğunu söyledik. Türkiye'nin yenileşme, standartlarını her seviyede AB ülkelerinin seviyesine çıkartma süreci olduğunu söyledik. Bu konuda önemli çalışmalar yaptık. Gerek siyasi reform süreci, gerekse AB müktesebatın Türkiye'ye aktarılması sürecinde çok önemli işler yaptık."

HALA YAPACAKLARIMIZ VAR

TBMM ve bakanlıklar bu süreçte çok çalıştığını ifade eden Gül, "Ama hala yapacaklarımız var, bunun farkındayız. Önemli olan yapacaklarımızın ve noksanlıklarımızın farkında olmamızdır. Türkiye olarak bunun farkındayız. Bunun için müzakere sürecine ihtiyaç var. Bunun için müzakere sürecinin Türkiye için uzun olacağına inanıyoruz. Önemli olan kararlı olmak, zorlukları aşabilme kapasitesi ve gücünün bizde olduğunu herkese göstermek. Çünkü yaptığımız her şey Türkiye'nin çıkarınadır, Türk halkın çıkarınadır" diye konuştu.

3 ekimden bu yana Türkiye'nin ekonomik olarak dünyada cazibe haline geldiğini belirten Bakan Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biz üzerimizi düşenleri yapacağız çünkü bunlar Türk halkının çıkarınadır. Aynı şekilde AB, üye ülkeler ve komisyondan da bu sürecin yapıcı şekilde devam etmesi için onların da katkılarını bekleme hakkımız olduğuna inanıyorum. Müzakere sürecinin başarılı şekilde geçmesi ve neticede Türkiye'nin bu transformasyonu başarılı bitirmesi, sonunda her bakımdan çok daha güçlü ve zengin bir Türkiye'nin, demokratik yapılarıyla çok daha sağlamlaşmış bir Türkiye'nin ortaya çıkması önce Türkiye'nin ve Türk halkının çıkarınadır, daha sonra da Avrupa ve dünyanın çıkarınadır. Başta komisyon olmak üzere tüm üye ülkelerin Türkiye'ye bu konuda yapıcı destek vermelerini bekliyoruz." Bu bağlamda Rehn'in daima yapıcı olduğunu belirten Gül, Rehn'e Türkiye ile ilgili samimi gayretlerinden dolayı teşekkür etti.

SORULAR

Rehn'in Ankara temaslarında devamlı olarak TCK'nın 301 maddesinin değiştirilmesi ya da kaldırılması konusunu gündeme getirmesi hatırlatılarak, söz konusu maddeye ilişkin bir değişiklik yapılıp yapılmayacağının sorulması üzerine Gül, şunları kaydetti:

"Benim daha yapılacak işler var dememi bu kadar dar anlamda alırsanız yanlış anlamış olursunuz. O zaman biz bu konuda değişiklik yapınca gelecek sene ya da ertesi gün AB'ye tam üye olacak hale mi gelmiş olacağız? Daha yapacak işlerimiz çok dediğim de, önümüzde uzun bir müzakere süreci var, bunun için de Türkiye'nin bütün standartlarını yükselteceğiz, hepimizin şikayet etiği Almanya'da, İngiltere'de bu iş böyle de Türkiye'de niçin böyle değil dedikleri, sağlıktan eğitimden tutun da çevre kirliliğine kadar insan hayatını kolaylaştıran her şeyi, bütün bunların değiştirilmesi anlamında söyledim."

Demokratik ve siyasi reformlar anlamında da yapılacakların olduğunu ve bunların yapıldığını söyleyen Gül, şöyle devam etti:
"Biz Türkiye'de bir fikrin arkasında şiddet, şiddeti teşvik yoksa bu fikir kötü bir fikir de olabilir, sevmediğimiz,hatta nefret ettiğimiz bir fikir olabilir, bu söylenebilir, konuşulabilir. Bu konuda gerekenleri yapmak için bir çok çalışma var. Ama burada ucuz şöhret olmanın yolları da çok var, sadece Türkiye'de değil dünya çapında. Eğer bunlara iyice bakıp, bunlar Türkiye'nin lehine mi aleyhine mi, insan gerçekten üzülüyor Türkiye bunların hiçbirini haketmemiştir. Bunları düzeltmekle ilgili yapılacaklar varsa bazı adımlar atılabilir bunlara da hükümet içinde bakıyoruz. Türkiye'nin yapacağı çok şeyler var derken, bir kanun değişti bitti gibi görmeyin, yapacağımız şeyler çoktur, önümüzde de çok zaman vardır. Gece gündüz başta TBMM olmak üzere hükümet olarak çalışmalarımız bu merkezdedir."

12 Ekimde Fransa'da Ermeni soykırımı iddialarını reddedenlerin cezalandırılması ile ilgili sürecin hatırlatılıp, bunun düşünce özgürlüğüne karşı bir durum olup olmadığının sorulması üzerine Gül, bu konuyu temaslarında gündeme getirdiğini ancak sorunun Rehn'e sorulması gerektiğini belirtti.

Gül, Fransa ziyareti sırasında pek çok görüşme yaptığını, görüşmeler sırasında da bu konunun gündeme getirildiğini belirterek, şunları kaydetti:
"Benim de cevabım şu oldu. Bunu bana soracak en son kişi sizler olabilirsiniz dedim. Siz burada Ermeni soykırımı olmadı diyeni bile hapse atmak için kanun çıkarmaya hazırlanıyorsunuz. Dolayısıyla büyük tezat içindesiniz dedim, onlarda bunu gördüler. Ümit ediyorum ki o da çıkmayacak Fransa'da, kendileri de biliyor. Büyük yanlışlar bunlar, yüz sene önce olup biten olayları böyle siyasi kararlarla yasak ya da serbest hale getirmezsiniz. Bunlar tarihçilerin bilim adamlarını yazıp çizeceği şeyler. öyle ki böyle bir kanun çıkarsa, tarihçiler bile gerçek bir arşivden buldukları belgeyi açıklayamayacak hale gelecekler. O bakımdan tahminin o ki bunlar gerçekleşmeyecek."

FİNLANDİYA'NIN ÖNERİSİ

Kıbrıs konusunda Finlandiya'nın önerisiyle ilgili soru üzerine Gül, bu konuyla ilgili bazı çalışmaların olduğunu ancak henüz kağıt üzerine dökülmediğini ifade etti. Bu konunun çözümüyle ilgili çok samimi, açık ve dürüst olarak herkesle görüştüklerini söyleyen Gül, Finlandiya dönem başkanlığıyla da gayet dürüst olarak konuştuklarını belirtti.

Gül, şöyle konuştu:
"Bu problemden kurtulmak herkesin çıkarınadır. Şu anki durum kimsenin çıkarına değildir. Biz Doğu Akdeniz'de Türkiye, Yunanistan, bütün Kıbrıs, Rumlarıyla Türkleriyle hep beraber büyük bir işbirliği alanı yaratabiliriz. AB içinde bu işbirliği ayrı bir sütün olabilir. Bunların olabilmesi için Kıbrıs Türkleri ve Türkiye elinden geldiğince yapıcı olmuştur. Aynı yapıcılığı karşı taraftan da isteriz. Gayet açık şekilde Finlandiya dönem başkanlığıyla konuştuk. Kıbrıs Türklerine uygulanan izolasyon kaldırıldığında biz de çok müspet adımlar atabiliriz dedik. Bu konuyla ilgili iyi niyetli, yapıcı çalışmalar var. 'Biz iyi niyetli olarak bu yapıcı çalışmalara katkı verebiliriz' dedik. Çözüm için konuşmaktan kaçmayız. Ama objektif olmak gerekir. 'Kıbrıs Türklerine yapılan haksızlık sona erdirilmeden tek taraflı olarak Türkiye'den ve Kıbrıs Türklerinden hiçbir şey beklemeyin' dedik."

Bunun üzerine Finlandiya'nın iyi niyetli çalışmalar başlattığını belirten Gül, "Ümit ederiz bunlar her iki tarafca da kabul edilebilir şekle gelir. Biz çalışmalara yapıcı katkı vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik, ama netice ne olur bilemem" diye konuştu.

REHN: ERMENİ SOYKIRIMININ TANINMASI ŞARTI SÖZ KONUSU DEĞİL

AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Türkiye'nin AB sürecine ilişkin olarak, "Müzakere sürecini devam ettirmemizi sağlayacak sorunların çözümlerini beraberce bulacağımıza inanıyorum" dedi.

Rehn, Dışişleri Bakanlığı Konutu'nda Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, geçen iki yılda Gül ile mükemmel bir çalışma ilişkisi kurduğunu, bu tarzda bir çalışma ilişkisinin faydalı olduğunu, çünkü önümüzdeki yıl sonuna kadar bekleyen zorlu bir yolculuk olduğunu kaydetti.

"Bu zorlu yolculuktan ancak mükemmel bir çalışma ilişkisi içinde çıkabiliriz" diyen Rehn, bu çerçevede Gül ve kendisinin kararlı olduğunu söyledi. Rehn, "Bu kararlılık sayesinde de müzakere sürecini devam ettirmemizi sağlayacak sorunların çözümlerini de beraberce bulacağımıza inanıyorum" dedi. Türkiye'nin AB ile müzakerelere başlamasının birinci yıl dönümü nedeniyle Ankara'ya geldiğini söyleyen Rehn, bu döneme ilişkin hazırlanacak ilerleme raporunda pek çok gelişmeye yer verileceğini ve kapatılması gereken eksikler üzerinde durulacağını kaydetti.

Bu çerçevede Türkiye'nin içinde bulunduğu zor dönemin farkında olduğunu belirten Rehn, "Mevcut terör tehdidinin de farkındayız. Bu terör tehdidinini sadece Türkiye'yi ilgilendiren bir sorun olduğunu da düşünmüyorum. Bu sorun aynı zamanda hepimiz için bütün dünya için ve bütün Avrupa milletleri için de bir tehdit teşkil ediyor. AB bu konuda tam bir dayanışma içerisinde ve mağdurların ve kurbanların ailelerinin de duygularını tam anlamıyla paylaşıyoruz" dedi.

Tüm muhataplarına Türkiye'deki reform sürecini takdirle karşıladığını aktardığını ifade eden Rehn, ancak halen yapılması gereken şeyler olduğunu da ilettiğini söyledi. Rehn, Ankara temaslarında üzerinde durduğu belli başlı iki reform olduğunu, bunlardan birincisinin ifade özgürlüğü ve Türk mevzuatının Avrupa Konvansiyonuna tam anlamıyla uyumlu hale getirilmesinin gerekliliği, ikincisinin de din özgürlüğüne dair kaydedilmesi gereken gelişmeler olduğunu belirtti.

Bu bağlamda bazı endişelerini dile getirdiğini ifade eden Rehn, bu noktaların en kısa zamanda çözüme ulaştırılmasını beklediklerini kaydetti. Rehn, "Bunun sadece AB için yapılıyor olması önemli değil. Bu Türk halkı için de önemli çünkü bu reformların gerçekleştirilmesiyle Türkiye'nin iç dinamizmine ivme kazandırılacaktır ve Türkiye Avrupa'ya daha da yakınlaşacaktır" dedi.

Görüşmeler sırasında Ankara Anlaşmasının Ek Protokolünden kaynaklanan yükümlülükleri de hatırlattığını belirten Rehn, "Bu bağlamda Finlandiya dönem başkanlığının herkes için kabul edilebilir bir çözüm getirme çabalarının yapıcı bir ruhla destekleniyor olması ve bu yönde gayret gösterilmesinin ne kadar önemli olduğu üzerinde durdum" diye konuştu.

TCK'nın 301. maddesine ilişkin değerlendirmede bulunan Rehn, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türk Ceza Kanununun 301. Maddesi çerçevesinde bu maddenin yorumlanması ve aynı zamanda 69. Maddesinin yorumlanmasına bakacak olursak görüyoruz ki, gazeteciler, akademisyenler ya da sivil toplum örgütlerinden farklı vatandaşların sadece eleştirel yaklaşımlarda bulundukları için şiddet içermeyen düşüncelerinden dolayı maddelerin bu şekilde yorumlanmasıyla bir yargılama sürecine girdiklerini görüyoruz.

Bu endişe verici gelişmelere baktığımız zaman bu konunun kökenin esasında 301. maddenin çok belirsiz bir şekilde formüle edilmiş ya da belirsiz ifadelere sahip olmasından ve bundan kaynaklanan sebeplerden ve yanlış yorumlamalara yol açabilecek şekilde kullanılmasından endişe duyduğumuz için bu maddenin Avrupa standartlarına göre yeni baştan formüle ediliyor olmasının faydalı olacağını düşündük."

Sözde Ermeni soykırımı iddialarına yönelik yaptığı değerlendirmede de Rehn, şunları kaydetti:
"Benim şu anda açıklayacağım Ermeni meselesine dair görüşüm aynı zamanda komisyonun da görüşüdür. Şunu söyleyebilirim ki Türkiye'nin müzakere sürecinde ya da tam üye olmasıyla bağlantılı olarak Ermeni soykırımının tanınması gibi bir şart söz konusu değildir. Bu Türk toplumu içerisinde tarihçilerin, vatandaşların tarihin çerçevesinde neler olmuş bunun tartışılıyor olmasına da mani değil. Bu tartışmanın yapılabilmesi için ve ileride Türk ve Ermeni toplumları arasında bir uzlaşma ortamının yaratılabilmesi için yapıcı ve açık tartışmaların olacağı bir ortam yaratmak son derece önemli ve teşvik edilmesi gerekiyor" dedi.

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Baykal: AKP çok ciddi şekilde düşüşe geçti
 CHP'li Topuz: AKP irticadan yana tavır koymuştur
 Şemdilli'ye Malatya'da devam ediliyor
 Rehn:İfade özgürlüğünde ilerleme görmek istiyoruz
 '301.madde ay sonunda değişebilir'
 AB komiseri uyardı
 Antisemitizm gibi İslam fobisi de insanlık suçu
 ABD'ye göre irtica uyarıları kakofoni
 'Bu öfke zor biter'
 Baykal: Olağan değil ama bir darbe arayışı da değil!
 Zapsu, El Kadı için ifade verdi
 Merkel ziyaretinde Ekümenik kaygısı
 'İrtica tehlikesi görmüyorum'
MUHARREM SARIKAYA
Rehn: Askerle de görüşmek isterim
Genelkurmay Başkanı...
YAVUZ DONAT
Bizden söylemesi
İktidar mensupları sinirli...
Sınırdışı edildiği uçağı kaçırdı
Arnavutluk'ta mülteci olarak yaşayan asker kaçağı Hakan Ekinci,...
Kendisi için 'Gururlu firari, inatçı retçi' diyor
1998'dan beri askerlik yapmama mücadelesi veren Hakan Ekinci, 16...
Öğrenciden öğretmene terör
Öğrenciden öğretmene terör
Haydarpaşa Lisesi 11-D sınıfı öğrencileri geçen yıl İngilizce...
'En entelektüel asker'
'En entelektüel asker'
Harp Akademileri Komutanlığı'ndaki açılış töreninde "arz ederim" diye...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu