kapat
   
01 Şubat 2007 Perşembe
 
SABAH Gazetesi
 
Servislerimiz
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Hincal Uluc @ SABAH
Tel:
0212 3544813
Fax:
0212 3544891
SMS:
HU yaz
boşluk bırak
mesajını yaz
4122'ye gönder
 
Spor gazeteciliği nedir?. Ne değildir?..
Emre niye telaşlandı ki?..
SPORUN VE YAŞAMIN ALTIN SÖZLERİ

Emre niye telaşlandı ki?..

"Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım askerlik yaptı mı, yapmadı mı?.. Yaptıysa ne zaman, nerde?.. Yapmadı ise, neden?." Geçen yıl temmuz ayından beri sorulmaya başlanan ve benim artık ısrarla yinelediğim soruyu Aziz Yıldırım geçen bir hafta içinde gene yanıtlamadı. Ciheti askeriye "Özel hayata girer" diye kendini bu işten güya sıyırdı, onlardan ses çıkmazken..
Ses gelen tek yer, Aziz Yıldırım'ın gönüllü avukatlığına soyunan sevgili Emre kardeşimin köşesi oldu.
Nasıl pürtelaş Emre.. Özetle diyor ki.. "Aziz Yıldırım askerlik yapmış yapmamış kime ne" diyor.. "Bunların amacı (Yani benim) Aziz Yıldırım'ı yıpratmak.. Aziz Bey büyük başkan. Fenerbahçe'de harika işler yapıyor. Galatasaraylılar da kıskanıyor.." Gerçi pazar günü Nuran Yıldız ona çok iyi bir yanıt verdi, "Ne demek kime ne"
diyerek.. Askerlik ve vatan sözcükleri arasındaki bağın altını çizip, " Bu ülkede ve kız isteyenlere ilk sorulan şey, askerliktir" diye izah ederek..
Anadolu, askerliğini yapmayanın adamlığının tamamlandığına inanmaz çünkü..
Beni Hıncal yapan öğretiler üçtür.. Ailem.. Siyasal Bilgilerle biten okullarım ve askerliğim.. Askerliği, oradaki görgü ve bilgilerimi çıkarın hayatımdan, çok eksik kalırdım.
Bunları geçiyorum..
Sevgili Emre.. Diyelim 20 yaşında oğullarımız var. Seninki askere gidiyor ve hemen her hafta birilerinin şehit düştüğü illerden birine çekiyor kurayı.. Ailecek çalan her kapıdan, telefon zilinden ürkerek yaşıyorsunuz.. Benim oğlumsa mesela, "Sağ ayağı soldan 2 santim kısa" diye çürük raporu almış, İstanbul'da işinin başında keyif çatıyor..
"Kime ne" der misin?.. Diyebilir misin?.
Sevgili Emre, Aziz Yıldırım'ın askerliği, boğazına kadar batağa saplandı, geçen temmuzda Fenerbahçe Başkanlığından apar topar istifa edip kapağı Avrupa'ya atalı ve kulübü en kritik dönemde, yetkisiz, sorumsuz ve uzaktan kumanda ile yönetmeğe başlayalı beri..
Ben yazdım ki, "İstifa falan palavra. Fener şampiyonluğu kaybetti. En yakını kalemler bile ağır eleştirilere başladılar. Onları susturmak için kaçtı. Ortalık yatışınca döner.." Fenerbahçe'nin içinden arandım defalarca..
"Hayır, sebep o değil. Aziz Yıldırım'ın yapmadığı askerliği ile ilgili bir takım belgeler, çok ünlü bir televizyon gazetecisinin elinde. Yayınlanırsa kıyamet kopar. Başkan ondan kaçtı."
Bilmem.. Bilemem.. Ama Aziz Yıldırım iki sene evvelki oyununu tekrarladı, ortalık yatışınca geri döndü. Ne var ki, askerlik dedikoduları o kadar yoğunlaşmıştı ki, gazete sütunlarına aksetti. Birkaç köşede soruldu.. Aziz Yıldırım yanıt vermedi, sustu.. O zaman ciddi ciddi merak ettim, niye cevap vermediğini..
Yahu bu ülkede yasalar var. Bu yasalar, askerlik hizmetinden muaf kalmanın şekillerini açık seçik anlatmış. Sen bu yasaların içinde kalmışsan, niye çekinesin "Efendim ben şu hastanenin şu raporu ile çürüğe çıktım" demekten. Bunca dedikodu ile yaşamak daha mı güzel?.
Tuttum ben de sordum.. Yanıt yok.. Bir daha sordum. Yanıt yok.. Hala yanıt yok..
Aziz Yıldırım'ın askerlerle çok özel ilişkileri, durumu daha da meraklı yapıyor.. Yıldırım, askeriyeye iş yapan ve büyük paralar kazanan bir ailenin bireyi. Kendisi de NATO müteahhidi.. Ayrıca orduya silah satan bir tüccar.. Vergi listelerinde adı yok, ama Fenerbahçe'ye 48 milyon dolar bağışta bulunduğu haberleri yayıldığına göre, bayağı iyi kazanıyor olmalı.. Aslında bunu, karısına 24 bin liralık çanta aldı diye, bu ülkenin hem de vergi rekortmenlerinin peşine düşen Maliye de merak etmeli ya.. Şimdi ordu ile yıllardan beri bu kadar içli dışlı, bugünün Genel Kurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanı ile televizyon ekranlarında tribün şovları yapacak kadar yakın birinin "Askerlik" işi üzerinde hiç ama hiç gölge olmamalı değil mi, Emre kardeşim..
O zaman niye açıklama yapılmaz?.. Niye Aziz Yıldırım susar, ısrarla?.. Bir çekincesi mi var.. Niye sen "Yanıt ver, kurtul Aziz Bey" diyeceğine beni susturma telaşı içine girersin?.


Bu arada, haber de patladı.. Bir sahte rapor çetesi daha ele geçmiş, askerlik sıyırtan. "Daha" diyorum, çünkü geçmişte de var, böyle davalar, gazete manşetlerinden hatırlıyoruz..
Yakalananlar manşet oluyor. Çünkü vatan görevinden sahte raporla sıyırmak çok ağır bir ahlak suçu.. Büyük haber.. Yakalanmayanlar da vardır, elbet.. Al sana bir mide bulandıran sinek daha..
Böylesi bir ortamda alnı açık bir vatandaş niye hala susar, niye benim gibi kötü niyetlilerin ağzını kapamaz da, onlara malzeme olmaya devam eder, söyler misin, Emre kardeşim..
Telaşa kapılmadan.. Paniklemeden..
Susturmaya çabalamadan..
Nuran sana ne diyordu Pazar günü.. "Türkiye'nin üç büyük kulübünden birinin başkanı askerlik açısından sorgulanıyorsa, başkanın bu imajı tamir edecek açıklamalar yapması gerekli. Yapmadıysa, neden yapmadığını açıklaması kadar doğal ne olabilir?. Bu açıklamayı da en çok, kulübü o başkana emanet eden kendi camiası istemeli.." Kendi camiası istemeli Emre.. Yani benden fazla sen istemelisin bir sağlam Fenerbahçeli olarak!. Yazsana "Hadi başkan açıkla da, sustur şu Hıncal'ı" diye de görelim hele bir.


Yazıyı bitirdikten sonra Türkiye'de Galatasaraylı değil, yarım asırlık fevkalade sağlam bir Fenerbahçe anıtı Kemal Belgin'i okudum. "Emre Aköz bunu mutlaka oku" diye başlık atmış.
Sevgili Emre mutlaka okuyasın diye buraya da alıyorum..
"Sabah'ın, sık sık futbola giren köşe yazarı Emre Aköz, geçen hafta demiş ki, 'Evet, ne olmuş yani.. Aziz Yıldırım askerliğini yapmadı.. Bu ülkede askerliğini yapmayan çok kişi var...' Doğru... Çürüğe çıkmış tonla vatandaş var. Ama çürüğe çıkmanın bir doğru yolu vardır. Emre Bey kardeşim; sana tavsiyem, sen Başkanının o yoldan mı çürüğe çıktığını bir araştır, sonra ilkeli dürüst bir yazarsan, sonucu da yaz e mi?"

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Adalet Bakanı gazete okuyor mu?..   / 31-01-2007
 "Bir büyük boşlukta bozuldu büyü.."   / 30-01-2007
 20. yüzyılın iki 'V'si!..   / 28-01-2007
 Bir mucize.. Bu devirde hâlâ mucize..   / 27-01-2007
 "Hepimiz neyiz?.. Ne olabiliriz!.."   / 26-01-2007
 Medyanın sporu, siyasetten koruma görevi..   / 25-01-2007
 Adalet ve güven duygusu yok olursa..   / 24-01-2007
 Cinayetin ardında ne var?..   / 23-01-2007
 Yaşanmış 'Küçük Bir Aşk Masalı!..'   / 21-01-2007
 Gerçekten Ayıp etmişiz!..   / 20-01-2007
MURAT BARDAKÇI
Ayşeler demode, Aleynâlar in!
Sosyal hayatımız ve...
EMRE AKÖZ
Seçim barajı ve Kürtler
Yüzde 10'luk seçim barajının...
HINCAL ULUÇ
Spor gazeteciliği nedir?. Ne değildir?..
Vuslat Doğan...
Kartal şov şov şov
Kartal şov şov şov
Beşiktaş 2007'ye süper girdi. 3 gün önce ligde 3 attığı Vestel'i...
Beyaz gece
Beyaz gece
Trabzon 'beyaz sayfa'yı kupada açtı; Gaziantep'i mağlup etti Yoğun...
301'i kaldıramayız ama değişik önerilere açığız
Etiyopya dönüşü gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Erdoğan,...
CHP'li Esat Canan kendini savundu
ABD'nin Terörle Mücadele Koordinatörü Ralston'un yemeğindeki sözleri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Pazar Sabah | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2007 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu