SMS: AY yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder
Bankalarda toplu temizlik, yeşil sermayede kurtarma mı?
Bankalar ve halka açık şirketler 'başkalarınınparasını' toplayarak iş yapan kuruluşlar. Bu nedenle hem bankalar ve diğer finansal kuruluşlar, hem de halka açık şirketler her yerde ve her zaman kamusal gözetim ve denetim altında faaliyet gösterirler, zaman zaman da çeşitli yaptırımlarla karşı karşıya kalırlar. Başkalarının parasını kullandıkları için de, faaliyetlerinin önemli bölümünü yatırımcılarla kendilerine fon sağlayan küçük hissedarlarıyla ilişkiler oluşturur. Son yıllarda 'corporate governance' yani kurumsal yönetişim ilkelerinin geniş uygulama alanı bulmasının da nedeni budur.
- Acıdeneyimler - Türkiye'de başkalarının parasını kullanmanın kuralları, denetimi ve yaptırımı iyi konulmamış ve uygulanmamıştır. Bunun geçmişte acı deneyimleri ve çeşitli örnekleri vardır. - Türkiye'de 1950-60'larda ilk halka açılan şirketlerde küçük yatırımcı hakları korunamamıştır. Bugün Çukurova Elektrik mağdurlarının sayısı 10 binlercedir. Yine 10 binlerce katılımcı ile halka açık olarak kurulan Hastaş'tan geriye başarısız bir girişim ve halkın çar çur edilen parası kalmıştır. - 1970'ler yurtdışında çalışan gurbetçilerimizin Türkiye'de kurulan işçi şirketlerine yoğun olarak katıldığı yıllardır. Devletin gözetiminde kurulan bu şirketlerin maalesef birçoğu başarısız olmuştur. Geriye sadece iki elin parmakları kadar hayatta kalmış işçi şirketi vardır. - 1980'lerde geniş halk kitlelerinin yüksek faizle parasını toplayan ve Ponzi finansmanıyla çalışan sokak başı bankerlerinin batışı yaşandı. Yine 100 binlerce kişinin tasarrufları buharlaştı. - 1990'larda önemli bölümü yurtdışındaki dindar gurbetçilerden toplanan paralarla kurulan yeşil sermaye şirketleri sahneye çıktı. İzinsiz halka arz yapan ve kayıt dışı para toplayan şirket sayısı 76'yı buldu. Toplanan para miktarı da dönemin SPK başkanı tarafından5milyarEuroolarakaçıklandı. Ortada yine 100 binlerce mağdur olduğu tahmin ediliyor. - 2000'li yıllarda yine başkalarınınparasını kullanan bankacılıkta yaygın batışlara şahit olduk. 22 banka batarken iştiraklerini ve bazı grup şirketlerini de batırdı. Devletbukezbaşkalarınınparasınıbatıranlarıcezalandırdı,bankacılıklavebankasahipleriylehesaplaştı. Banka sahip ve yöneticilerini yedi sülaleleri ve bütün mal varlıklarıyla 20 yıl geçmişe giderek sorumlu tutarken TMSF aracılığıyla bankalarının ve iştiraklerinin sahip değiştirerek yaşamasını sağlayan bir mekanizma kurdu. ParasınıbankalaraemanetedenlerİmarBankası'ndakibonozedelerhariçmağduredilmedi. Getirilen yeni sıkı düzen yerli banka sahipliğini cazip olmaktan çıkarınca bankacılık yaygın şekilde yabancı sermayenin eline geçti. Başkalarının parasını yanlış yerlerde kullananların yanına kâr kalmadı.
- SPK'nınçözümü - Sermaya Piyasası Kurulu'nu vekaleten yöneten TuranErol kamuoyunda yeşil sermaye olarak bilinen ve izinsiz halka arz yapan 8 şirketin borsada işlem görebileceğini söyledi. Erol, bir gün sonra da bu söylemiyle hiçbir şirkete ayrıcalık tanınmayacağını açıklama gereği duydu. Kayıt dışı para toplayanlar ve izinsiz halka arz yaparak elde ettikleri kaynakları verimsiz alanlarda kullananlara, kendi zimmetlerine geçirenlere, çar çur edenlere hiçbir yasal takip yapmadan ve sorumlular sistem dışına çıkarılmadan yeşil sermaye şirketlerine borsa yolunun açılması, bunların kurtarılması sonucunu doğurur. Devletin izinsiz halka arz yapanlarla hesaplaşmadan bu şirketleri aklaması veya aklama yolunu açması bundan sonra da benzer şekilde halktan para toplanmasıyla sonuçlanabilir. Bu da sadece halkın parasının çar çur edilmesi ve yanlış ve verimsiz alanlarda kullanılması değil, aynı zamanda Türkiye'nin sermaye gücünün eritilmesidir. Biryandacorparategovernanceilkelerininuygulanmasıvebaşkalarınınparasınıhorkullananlarınyedisülalesi20yılgeçmişeyöneliksorumlututulmasısözkonusuyken,diğeryandatoplubirhesaplaşmayagidilmemesisadeceadaletsizlikveSPK'nınkendimisyonuylaçelişmesideğilaynızamandaciddiekonomiksonuçlarıolabilecekbirgelişmedir. Yol olur ve bir anlamda soygun bu kanaldan devam eder.
- Sonuç - "Birtanesianlıkbirşey,ikitanesirastlantı,üçtanesiiseeğilimdir."TheEconomist