YAZARLAR

03 Şubat 2017, Cuma
Otomotivde zorlu değişim süreci
HALİT BOLKAN Otomotivde zorlu değişim süreci
Yazarın Tüm Yazıları

Yılın ilk ayı otomotiv sektöründe rakamların konuşulduğu aydır. Hangi marka kaç adet sattı, kim satışlarını artırdı, kimi geriledi gibi soruların yanıtları bu ay verilir. Sonuçta ticaretin altın kuralları vardır. Bunlardan biri ne kadar sattığınız ve ne kadar kar ettiğiniz. Otomotiv sektöründe ürün değişimleri birçok sektöre göre daha yavaş gerçekleşir. Örneğin GSM telefon ya da bilgisayar sektöründe bir ürünün tamamen yenilenmesi için çoğu zaman 2-3 yıl yeterlidir. Otomotivde özellikle otomobil tarafında bu süre en az 6 yıldır ve bazı modellerde 10 yılı aştığı da olur. Nihayetinde otomobil pahalı bir üründür, bu nedenle de kullanım ömrü uzun olmalı, ikinci el değer kaybının kabul edilebilir oranlarda olması beklenir. Yani tüketici için otomobil satın almak ciddi bir iştir. Elbette üretici için de durum böyle; hayat memat meselesi.

Otomobil üreticileri, tarihin en büyük değişimine hazırlanıyor. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde önce dizel motordan vazgeçmek, bu arada hibrit modelleri artırmak ve tabii ki elektrikli modellerini gerçek hayat şartlarına uygun menzillere ulaştırmak zorundalar. Avrupa'nın kuzeyindeki ülkelerden arka arkaya gelen açıklamalar, markaların bu işi artık gerçekten çok ciddiye almaları gerektiğini gösteriyor. Almanya, Hollanda, Norveç gibi ülkeler 2025 ve 2030'dan itibaren dizel motorlu araç satışına izin vermeyeceklerini açıkladı. Otomotiv devi Almanya'nın verdiği bu karar sadece Alman markalar üzerinde baskı yaratmayacak; aynı zamanda bu pazardan pay alan her üretici elini çabuk tutmak zorunda kalacak.

Yıllardır fuarlarda, hibrit, elektrikli ve yakıt hücreli konseptler tanıtılır. Biz de gayet iyi biliriz ki, bu konseptler teknoloji şovundan başka bir şey değildir. Zaten çoğunlukla tasarımları bile üretilmelerine engel olacak kadar uçuktur. Gelecek Euro normuna bile uymak konusunda zorlanan otomotiv sektörünün, önümüzdeki 10-15 yıl içerisinde, 1930'lu yıllardan bu yana otomobillerde de kullanılan dizel motordan vazgeçmesi kolay olmayacak. Hibrit ve menzil artırıcılı elektrikli otomobillerin işi daha kolay. Sonuçta sadece elektriğe bağımlı değiller. Ancak nihai hedef olan elektrikli motorlu otomobiller için pil teknolojisinin bugünkü durumu pek de yeterli görünmüyor. Bu noktada özellikle menzil konusuna dikkat çekmek istiyorum. Aynı günümüzdeki otomobillerin katalog verilerindeki yakıt tüketimi değerleri gibi elektrikli otomobillerin üretici tarafından açıklanan menzilleri pek gerçekçi değil. Evet, bugünkü otomobillerde açıklanan verilere ulaşmak mümkün ama o şartları sağlamak, çok sabırlı olmak gibi birçok faktörün bir araya gelmesi gerekiyor. Üzgünüm ama hayatın gerçeklikleri öyle değil. Bu yüzden elektrikli otomobiller için açıklanan veriler de (tecrübelerime dayanarak) çok gerçekçi olamıyor.

Otomobil firmaları son 10-15 yıldır güvenliğin yanı sıra bilgi ve eğlence sistemlerinde gerçekten hızlı bir ilerleme kaydetti. Bakalım aynı hızlı ilerlemeyi, daha zor bir alanda da başarabilecekler mi?

SON DAKİKA