GSM'de sabit ücret arttı
Tüketici Örgütleri Federasyonu'nun (TÖF) yayımladığı ''Telekomünikasyon Sektörü Uygulamaları'' raporunda, ev/işyeri telefonlarına uygulanan ''yüksek orandaki'' sabit ücretlerin alınmasına devam edildiği, sabit telefonlardan alınan sabit ücret tutarının 14-15 lira olduğu, GSM şirketlerinin de sabit ücreti 2011 yılında 2,50-3,00 liradan 9,90 liraya çıkardıkları ve hakem heyeti kararlarına karşın bunu almaya devam ettikleri savunuldu.
TÖF'ün 2011 yılında ''telekomünikasyon sektörü uygulamaları, yaşanan haksızlık, hukuksuzluk ve hak ihlalleri'' ile ilgili hazırladığı raporda, hızla gelişen telekomünikasyon sektörünün hizmetlerinden yararlanan tüketici sayısının nüfusun önemli bir kesimine ulaştığı işaret edilerek, ''Bu sektörün yasa ve yönetmeliklere aykırı uygulamaları yanında, tüketiciden alınan dolaylı vergilerin çeşitliliği ve dünyada en yüksek oranda vergi uygulanmasına devam edilmesi ile süreç içerisinde birçok haksız uygulamanın boyut kazandığı ve tüketici yurttaşların mağdur'' olduğu savunuldu.
Telekomünikasyon sektöründe, sabit ve mobil operatörler üzerinden farklı vergiler uygulandığı belirtilen raporda, telefon hizmetinden alınan dolaylı vergiler, özel iletişim vergisi (ÖİV), katma değer vergisi (KDV), vergi benzeri diğer yükümlülüklerden Hazine payı ve kurum masraflarına katkı payı, telsiz ruhsatname ücreti, telsiz kullanım ücreti gibi direkt veya dolaylı vergiler alındığı hatırlatıldı.
Türkiye'nin, yüzde 56,3 oranında uygulanan dolaylı vergiler ile dünyanın ''en yüksek vergi ödenen'' birkaç ülkesinden biri olduğuna, birçok gelişmiş veya gelişmekte olan ülkede vergilendirme oranının ortalama yüzde 17 seviyesinde uygulandığına dikkatin çekildiği raporda, şöyle denildi:
''Alınan yüksek vergiler, özellikle düşük gelir düzeyine sahip tüketiciler üzerinde büyük bir baskı oluşturarak, hem karşılığı olmayan haksız kazanca neden olmakta, hem de sektörde birçok sorunun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Ev/işyeri telefonlarına uygulanan yüksek orandaki sabit ücretlerin alınmasına devam edilmektedir. Sabit telefonlardan alınan sabit ücret tutarı 14-15 TL olup, GSM şirketlerinin de keyfi uygulamaları sonucu sabit ücreti 2011 yılı içerisinde de 2,50-3,00 TL den, 9,90 TL'ye çıkarmışlar ve hakem heyeti kararlarına karşın almaya devam etmektedirler. Yapılan kampanyalarda yeterli ve açık bilgilendirmeler yapılmaması, kampanyalarla verilen taahhütlerin yerine getirilmemesi, sözleşme yapılmaması/verilmemesi nedeniyle kampanya koşullarının tek yanlı olarak sık sık değiştirilmesi, bir kampanyanın süresi dolmadan uygulamadan kaldırılması nedeniyle tüketici yurttaşın haksız uygulamalar karşısında mağduriyeti ortaya çıktığı gibi, yaptığı tüm itirazları da çoğu zaman sonuçsuz kalmaktadır. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından da değişik kampanyalarla ilgili tüketicilerin mağduriyetlere neden olunan sorunlarının giderilmesine ilişkin kararları olmasına karşın, mağduriyetlerin yaşanmasına yaygın olarak devam edilmektedir.''
-''Mağduriyet görece azalsa da çok yüksek bedeller ödeniyor''-
Kampanyalara ilişkin kota aşımlarında tüketicilerin uyarılmaması sonucu ''çok yüksek tutarlarda'' faturalar gelmesinin sorun yarattığı belirtilen raporda, GSM operatörleri üzerinden yapılan, mobil oyuncu, melodi servisi, haber servisi gibi içerik servisleri ile benzer hizmet uygulamalarının ''haksız,/tüketiciyi mağdur eden'' sonuçlarının 2011'de göreceli olarak azalmasına karşın, bu konularda yaşanan yaygın sorunların tüketicilerin çok yüksek bedeller ödemesine neden olduğu savunuldu.
GSM şirketinin ''tüketiciyi mağdur eden içerik servislerinin'' kendileriyle herhangi bir ilgileri olmadığını belirterek ''ayıplarını ve ortak sorumluluklarını göz ardı'' ettikleri ileri sürülen raporda, telekomünikasyon sektöründe yaşanan diğer sıkıntılar şöyle sıralandı:
''Diğer vergiler, harçlar, fonlar adı altında telsiz kullanım aylık taksit bedeli tahakkuk ettirilmekte olup, ayrıntısı açıklanmamaktadır. Operatör aramalarında sürekli yönlendirmeler/bekletmelerin dakikalarca sürmesi tüketici yurttaşlar açısından zaman ve para kaybına neden olmaktadır. Sözleşmelerin ekinde tüketiciye imzalatılan taahhütname ile belgelerin bir nüshası tüketicilere verilmemektedir. Numara taşıma işlemlerinde tüketici çoğu zaman yanıltılmaktadır. Özellikle de reklamlarda tüketici yeterince bilgilendirilmemektedir. Başıboş, mantar misali binaların üzerine, elektrik direklerine, okullara, camilere, kamu kurumlarına yoğun konut alanlarına ya da çevrelerine konuşlandırılan baz istasyonlarının yarattığı elektromanyetik alanlar olumsuz etkileri nedeniyle tüketici yurttaşların sağlık ve güvenliğini tehdit etmektedir.''
Şirketlerin verdiği internet hizmetini telefon aboneliğine bağlı olarak yapmalarının tüketici yurttaşlar açısından bir başka ''mağduriyet yaratan'' uygulama olduğu ve şirketler için de ''haksız kazanç'' kapısı oluşturmaya devam ettiği savunulan raporda, internetin hızıyla ilgili birçok sorun yaşayan tüketicilerin, limit aşma gerekçesiyle çok yüksek faturalar ödeyerek ''dünyanın en pahalı internet hizmetini'' kullandıkları ileri sürüldü.
-Çözüm önerileri-
Raporda, ADSL hizmetini bir başka operatörden almak isteyen tüketicilere önceki operatör tarafından ceza faturaları gönderilerek tüketicilerin ''mağdur'' edildiği iddia edilerek, çözüme ilişkin, zaman geçirmeden vergi yükü azaltılarak ve sabit ücret kaldırılarak, tüketicileri rahatlatacak çözümler üretilmesi gerektiği kaydedildi.
ADSL bağlantısı için sabit telefon hattı alınmasının zorunlu tutulmasına, yapay kota/limit aşımı nedeniyle gönderilen yüksek faturalara son verilmesi gerektiği savunulan raporda, ancak bu şekilde telekomünikasyon sektöründe yaşanan yasa hukuka aykırı sorunlara çözüm üretilebileceği vurgulandı.
Kaynak: ahaber