Gözleri olmadan her şeyi görüyorlar! Beyni yok sanılıyordu: Meğer bambaşka bir mucizesi varmış...
Deniz kestaneleri, uzun süre basit bir sinir sistemine sahip olduğu düşünülen canlılar arasında yer aldı. Ancak son araştırmalar, bu canlıların düşündüğümüzden çok daha karmaşık bir sinir ağına sahip olduğunu ortaya koydu. Uluslararası bir araştırma ekibi, özellikle deniz biyoloğu Periklis Paganos ve moleküler biyolog Jack Ullrich-Lüter öncülüğünde yürütülen çalışmada, deniz kestanelerinin vücudunun tamamının bir “beyin” gibi çalıştığını keşfetti.
Araştırmacılar, deniz kestanelerinde hem omurgasızların hem de omurgalıların merkezi sinir sistemi genlerinin bulunduğunu ve bu canlıların sinir hücrelerinin çoğunluğunu oluşturduğunu belirledi. Juvenil deniz kestanelerinde yapılan incelemelerde, nöronlar vücut hücrelerinin yarısından fazlasını oluşturuyor ve dopamin, serotonin, histamin, GABA, glutamat ve asetilkolin gibi nörotransmitterler üretiyor. Bu nöronlar öğrenme ve hafıza gibi ileri düzey işlevlerle ilişkili.
Deniz kestaneleri gözleri olmamasına rağmen, vücutlarını kaplayan ışığa duyarlı fotoreseptör hücreleri sayesinde ışığı algılayabiliyor. Opsin adı verilen bu proteinler, ışık uyaranlarını elektrik sinyallerine dönüştürerek tüm vücutta işlenmesini sağlıyor. Araştırmacılar, "Deniz kestanelerinin vücudu adeta bir baş gibi işlev görüyor ve belki de bu yüzden ayrı bir beyne ihtiyaç duymamışlar" yorumunu yaptı.
Bu çalışma, deniz kestaneleri ve diğer denizkestaneleri türlerinin sinir sistemi anlayışımızı kökten değiştirdi.