Alper Görmüş

29 Kasım 2013, Cuma

Batı’da yaşayan bir Müslüman olarak Karaman’ı okumak...

İslami kesimin saygın kalemlerinden Prof. Hayrettin Karaman, "öğrenci evleri" tartışmasına, çoğunluğu rahatsız edebilecek davranış modellerine sahip bireylere ve azınlıklara ilişkin ilginç bir tespitle katıldı.

Karaman'a göre, liberal esaslar üzerine oturan bir devlette devlet özel alana kesinlikle karışmamalıydı ama bireyler ve azınlıklar da hayatlarını çoğunluğu rahatsız etmeyecek tarzda düzenlemeliydi... Şöyle yazdı: "Liberal demokraside ısrar edilecekse hükümetlerin, bu rejime ters düzen devlet davranışlarına teşebbüs etmemesi, ama bireylerin, muhtaç oldukları çoğunluğun hatırı için bazı özgürlüklerini 'gönüllü olarak' kullanmamalarıdır... İnadına kullanırlarsa en azından mahalle baskısı, değerleri çiğnenen çoğunluğun hakkı olur." Ben bu makaleyi okur okumaz, aklıma hayatın Müslümanca yaşanmadığı Batı'nın Hıristiyan ülkelerinde yaşayan Müslümanlar ve onların hangi özgürlüklerini "gönüllü olarak" kullanmamaları gerektiği geldi.Sizce Batı'da yaşayan bir Müslümanın Hayrettin Karaman'ın bakış açısını onaylaması mümkün mü? Karaman'ın yaklaşımının çok sorunlu olduğu ortada, ilave bir şey söylemeyeceğim. Ayrıca, yazısına gelen itirazlar üzerine kaleme aldığı şu satırlar da bence Hoca'nın kalibresine uygun satırlar değildi: "Ben (...) yazımda 'mahalle baskısı olsun' demedim, 'olur, olacak' dedim. Yazıyı kendi ufkuna hapsolmadan okuyanların bunu böyle anlamaları hiç de zor değildi, ama sanki ben 'mahalle baskısı olsun' demişim gibi konuyu tartışmaya başladılar." "Mahalli baskısı olsun" demek yanlış ama "olur, olacak" deyip o noktada durmak da çok eksik... Doğru olan, kimsenin mahalle baskısı yapmaya hakkının olmadığını söylemektir.

SON DAKİKA