MERYEM GAYBERİ

MERYEM GAYBERİ

21 Nisan 2015, Salı

Emeklinin ikramiyesini IMF mi ödeyecek?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, reklamcı Ali Taran'dan destek almaya başladıktan sonra biraz değişti. En azından konuşmalarında daha az hakaret etmeye başladı. Kampanyanın startı olan, D ve F Tipi medyanın da çok beğendiği "Milletçe alkışlıyoruz" beklentiyi karşılamadı. Çünkü reklam spotunun sonunda yine negatif bir önerme vardı.

"Oy verin gelelim" yerine reklamın sloganı "Oy verin gitsinler" idi. Yani "Biz şunları yapacağız, dolayısıyla oy verin iktidara gelelim" denilecek bir içerik yoktu. CHP'nin seçim beyannamesinde ise bu eksik giderilmeye çalışılmış izlenimi edindim.

***
"Şunu yaptırmayacağız, bunu yaptırmayacağız" demek, her yapılanı engellemek için mahkeme kapılarına koşmak, hükümet üyelerine hakaret etmek yerine seçmene "somut" vaatlerde bulunmaya başladı.

Seçimlerin CHP açısından bazı getirileri oldu şüphesiz. Başbakan Davutoğlu'nun da vurguladığı gibi, seçimler de olmasa CHP 90 yıldır "Ulus" ve "Halk" dediği "millet"i yine ağzına almayacaktı.

Yine seçim yaklaşmasa CHP'den proje mroje duyacağımız da yok. Yıllardır herkes, Erdoğan düşmanlığından siyaset yapmaya fırsat bulmayan muhalefete, "Millete proje getirin" diyor. Neredeyse tüm toplum "AK Parti'nin ne yaptığını bırakın, kendi projelerinizi üretin" diye haykırıyor.

***
İşte, "reklamcı" farkıyla da olsa Kılıçdaroğlu "Hakaretlere" ara verip "vaatlere" başladı en azından. Yalnız; vaatler 'somut' da kaynaklar soyut!

Yani vaatlerinin kaynağı belirsiz.

-Çiftçiye 1.5 TL'ye mazot!
- Emekliye çift ikramiye!
- Asgari ücretliye 1.500 lira maaş.
Hepsi çok güzel. Tek sorun var; uygulanıp uygulanamayacağı

***
Kılıçdaroğlu diyor ki, "Biz, MHP ve HDP ile koalisyon kurarız."
+++

Demirel, Türkiye'yi felaha kavuşturmak için "500 gün" istemişti. Süre doldu hiçbir vaadi olmadı! Çiller, "Herkese iki anahtar" vereceğini (Biri ev biri otomobil) söylemiş yaşanan devaülasyon yüzünden tam tersi olmuştu.

Sözen, İBB Başkanı olursa her sabah her İstanbullunun evinin önüne "bir şişe süt ve ekmek" bırakacağını söylemişti. Bırakın sütü İstanbullunun çeşmesindeki suyu bile kesildi.

Hele Uzan'ın "Mazot 1 TL", "Sınavlar yok", her gün disko, her gün eğlence temalı kampanyasını saymıyoruz bile. Hepsi de bu vaatlerle iyi oy aldılar. Ancak hepsinin sonunda olan millete oldu. Sanal vaatlerden çok çekti.

***
2002'den bu yana millet AK Parti'nin "gerçekçi" ve popülizmden uzak projelerine güveniyor artık. Dolayısıyla Kılıçdaroğlu'nun vaatları "Eski Türkiye"de belki iktidar yolunu bile açardı ama Yeni Türkiye'de pek karşılık bulmuyor.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de CHP'nin kaynağı belirsiz bu kadar vaatine şaşırdı, "Kaynağını açıklasınlar, oyumu onlara vereceğim" dedi. Şimşek, CHP'nin vaatlerinin 2016 bütçe açığını 10 kat artıracak bir içerikte olduğunu ve 149 milyar liralık ek bir kaynak gerektirdiğini söyledi.

Sahi CHP bu 149 milyar lirayı, hangi vergi, hangi parayla karşılayacak. Hangi harcamaları kısacak? Hele Kemal Derviş de ekonomi bakanı olursa Allah muhafaza CHP iktidarında yolun sonu IMF köleliğinden başka hiçbir yere çıkmaz…

SON DAKİKA