New York'ta bir bombalı saldırı gerçekleşti dün. Boru tipi bomba ile düzenlenen saldırıda, 4 kişinin yaralandığı bildirildi. Yaralı olarak yakalanan saldırgan yada teröristin adını Akayed Ullah olarak açıkladı New York polisi. Bir de dünya kamuoyunu o an için pek ilgilendirmeyen bir bilgi de eklediler açıklamalarına: Ullah ABD'ye aile dayanaklı göçmen vizesiyle geldi.
İlk başta ilgisiz gibi görünen bu bilgi daha sonra ABD Başkanı Trump'ın ağzından da duyuldu. Trump açıklamasında; "Adaylığımın ilk gününden beri ABD'nin göçmenlik sisteminin düzeltmesi gerektiğini söylüyorum. Bugünkü terör şüphelisi, ulusal güvenliğimizle uyumlu olmayan 'aile dayanaklı göçmen vizesi' ile ülkeye girmiştir. Kongre bu konuyu düzeltmelidir."
İşte en başından beri konuştuğumuz konuyu en yalın ve en çarpıcı şekliyle ele veriyor Trump. Terörün bir dizayn aracı olarak kullanılması hususunu yani. New York'un işlek bir bölgesinde bir terör saldırısı gerçekleşiyor, saldırıyı gerçekleştiren kişinin, aile vizesiyle göçmen olarak kabul edilen bir Müslüman olduğu bilgisi paylaşılıyor ve Trump da aynı gün tam da bu konuda Kongre'den düzeltme istiyor. Bir Kongre üyesinin yerinde olsanız ne yapardınız? Ülkesine bir terör saldırısı gerçekleşmiş, 11 Eylül'den dolayı yaşanan bir travma var ve halk bu konuda hassas. Trump'ın dediği sözkonusu düzenleme için olumlu adımlar atmazsanız halkı karşınıza alabilirsiniz. Teröre karşı yeterince durmadığınız suçlamasıyla karşı karşıya kalabilirsiniz. İşte Trump bunu iyi değerlendiriyor. Ancak sadece sonucu itibariyle bu saldırıyı kendisi için değerlendirdiği kanaatinde değilim. Birileri bu göçmen yasasının geçmesi için terör eliyle ortamı sağlıyor, zemini hazırlıyor ve işi kolaylaştırıyor. Yani beklenen sonuç itibariyle tasarlanmış bir saldırı olma ihtimali çok yüksek.
Peki sadece bir yasa değişikliği için mi New York'un en işlek yerinde bir terör saldırısı olma ihtimalini konuşuyoruz. Açıkçası Trump'ın bahsettiği yasa değişikliği, siyasetinin en temel taşlarından birini oluşturan göçmen karşıtlığının belkemiğini oluşturuyor. Ancak Trump'ın iç siyasetteki sıkışmışlığını da azaltacak adımlardan biri de ülkenin terör saldırılarıyla sürekli diken üzerinde durması ve birlik çağrılarıdır. Bunun dışında alınan Kudüs kararının ve Müslüman karşıtlığı zemininde yürüyen tüm kararların ne kadar haklı olduğunun ispatlanmasıdır her terör saldırısı.
Birçok örnek bulabilirsiniz ama bir tane daha verelim. Yine ABD, yine New York'tan olsun. Geçtiğimiz ay New York'ta bir saldırı oldu yine hatırlarsanız. Bir sürücü kamyonetini bisiklet yolundaki insanların üzerine sürmüş ve olayda 8 kişi hayatını kaybetmiş, 12 kişi yaralanmıştı. Trump, saldırıdan sonraki ilk açıklamasına bakalım yine.
Trump, "Ortadoğu'da veya başka bir yerde yendikten sonra DEAŞ'ın ülkemize geri dönmesine veya girmesine izin vermemeliyiz. Yeter! İç Güvenlik Bakanlığına zaten yeterince sıkı olan 'İleri Düzey Güvenlik Kontrolü Programımızı' daha da pekiştirmesi talimatını verdim. Siyasi doğrucu olmakta sorun yok ama bunun için değil." değerlendirmesini yaptı.
Yine bir terör saldırısı ve sonrasında gelen yasa değişikliği talebi ve iç politika stratejileri.
Biz, daha çok kadar uluslararası alanı dizayn ve inşa ederken, terörün bir araç olarak kullanıldığını konuşuyoruz. Çok da haksız sayılmayız, zira bu anlamda terörizm çok daha işlevsel. Ancak gerek ABD gerekse de AB ülkelerinde terörizm, iç siyaset aracı olarak da sıklıkla kullanılıyor. Örnekleri artırmak mümkün tabi. Fransa'daki, İngiltere'deki, Almanya'daki yada diğer Batı ülkelerindeki saldırılardan hemen sonra liderlerin açıklamalarını iyi okumak gerekiyor. Her seferinde daha çok artan yabancı düşmanlığı, ve İslamofobya ile karşı karşıya kalıyoruz. Liderler de seçimler uğruna bu söylemleri sahipleniyorlar.
Mesela 15 Temmuz 2016 yani bizde darbe girişiminin olduğu günün sabaha karşı Fransa Nice şehrinde bir terör saldırısı gerçekleşmişti. Bu saldırıdan sonra Hollande ilk defa "İslamcı terör" ifadesini kullandı. Özellikle Suriye konusunda ters düştükleri küresel güçlerin Fransa'yı bu konuda sıkıştırma ve yeni seçimlerde göçmen karşıtı, Müslüman karşıtı siyasetin güçlenmesinde etkisi olacak bu söylemleri dayattığı ortaya çıkıyor.
Afganistan'ın ve Irak'ın işgalleri ile başlayan terör eliyle dizayn, Mısır'a darbeyi, Libya'ya müdahaleyi, Suriye'de iç savaşı beraberinde getirdi. Esad da teröristler ile mücadele ediyorum diyordu, Hizbullah da Obama da Rusya da benzer şekilde yaptıkları katliamları bu şekilde meşrulaştırıyorlardı. Uzunca bir süre aynı güçler Türkiye'yi de yönettikleri PKK eliyle dizayn etmek için çok çalıştılar. Başarılı oldukları dönemler de oldu. Ancak artık o köprülerin altından çok sular aktı. Hepimiz herşeyin farkındayız.
Hem uluslararası güç mekanizmaları içerisinde hem de iç siyasette çok kullanışlı bir araç olmaya devam ediyor terörizm maalesef. Hem de en medeni ülkeler olduklarını iddia edenler tarafından. Terörü araç olarak kullanmayan birkaç ülkeden biriyiz. Bunun da siyasi bedellerini ödüyoruz çoğu zaman. Ancak irademizi güçlü tutarsak bu süreci de en az zararla atlatacağız.
