Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

09 Ocak 2017, Pazartesi

Bahar aylarında PKK'yı kaynağında yok edeceğiz ve İncirlik Üssü meselesi

Hatırlarsanız Erdoğan Reina saldırısı sonrası terör örgütlerini "Kaynağında yok edeceğiz" demişti.

Buna ilaveten İçişleri Bakanı Soylu da "PKK Mart ayının başından itibaren bu ülke ile oyun olmayacağını bir kez daha görecek" şeklinde açıklama yapmıştı.

İşte Binali Yıldırım'ın Bağdat ve Erbil'e dönük ziyaretleri yukarıdaki iki cümlenin açılımıyla ilgili. Ziyaret dosyasında önümüzdeki süreçte düzenlenecek olan bir sınır ötesi operasyonun şifreleri gizli yani.

Bahar aylarında Irak ve Suriye topraklarında PKK denetimindeki alanlara dönük kapsamlı bir sınır ötesi operasyonu düzenlenecek.

Kandil, Şengal ve Kuzey Suriye'deki (Cezire, Kobani ve Afrin) PKK varlığının kökü kazınacak.

Ayrıca bu kapsamlı operasyonda güney sınırımızda bağımsız bir Kürt devleti kurma niyetinde olan PYD ve YPG'ye de hadleri bildirilecek!

Dolayısıyla böylesine önemli bir sınır ötesi operasyonunda Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (Barzani'yi) ve Bağdat yönetimini (İbadi'yi) yanımıza almamız son derece önemli.

Binali Yıldırım'la birlikte dostlarımızı artırmaya düşmanlarımızı azaltmaya devam ediyoruz.

İşte Yıldırım'ın ziyaretinin ana konusu bundan ibaret. Bunun dışında basında yazılıp çizilenler teferruattır vesselam.

İncir ve Patlıcan

Misafir olduğu evde Temel'e incir ikram etmişler. Temel ilk kez yediği bu meyveyi çok beğenmiş. Yıllar sonra aynı eve gelen Temel adını bilmediği ama lezzeti damağında kalan incir'i kastederek "Dışı mor ve içi çekirdekli olan o meyveden bana bir daha verir misiniz?" demiş.
Ev sahibi kendi kendine "Herhalde patlıcan ikram etmiştik" diye düşünmüş. Sonra da Temel'e patlıcan ikram etmiş.
Temel patlıcanı ısırdıktan sonra ev sahibine "Siz bunu hem uzatmışsınız, hem de tadını iyice kaçırmışsınız" diye kızarak söylenmiş...

Bizde de PKK (terör) meselesi hem uzatılmış hem de tadı iyice kaçırılmış durumda...

İncirlik Üssü ile ocağımıza incir ağacı dikecekler

Amerika'nın ülkemizde oynadığı oyunları saymakla bitiremeyiz. Gelin birkaç tanesini beraber hatırlayalım:

Menderes

Adnan Menderes CIA'nın MİT içindeki yapılanmasını bozmaya kalkışınca, Sovyetler Birliği'ne yakınlaşmak için Moskova'ya resmi bir ziyarette bulununca ve CENTO vasıtasıyla Irak, İran, Pakistan ile işbirliği yapınca ABD tarafından alaşağı edildi.

İnönü

İsmet İnönü 1964 yılında Kıbrıs konusunda ABD'ye diklenince 1965 seçimlerine bir yıldan az bir süre kalmışken iktidara bir daha dönmemek üzere yönetimden düşürüldü.

Demirel

Süleyman Demirel demir-çelik sanayisini Moskova'ya kurdurmaya kalkınca, haşhaş ekimini yasaklamaya bir türlü yanaşmayınca ve Yunanistan'ın NATO'ya dönmesine karşı çıkınca ABD tarafından 1971 ve 1980'de iki defa devrildi.

İncirlik Üssü:

Türkiye'nin egemenliği üzerindeki ABD etkisinin en görünür ama en gözden uzak tutulan sembolüdür.

Amerikalıların Türkiye'ye vizesiz, sorgusuz, sualsiz giriş yaptıkları toprak parçamızdır.

İçerisinde hangi tür filmlerin çevrildiği belli olmayan, giriş-çıkışların yasak olduğu ve casus uçakların 24 saat havalandığı küçük Amerika'dır.

Hatta Wikileaks iddialarına göre 2002-2006 yılları arasında Amerikan işkence uçaklarının 24 kez kullandığı hava üssüdür.

Öte yandan burası Amerika ve Türkiye'nin birbirine karşı siyasî pazarlıklarda kullandığı en önemli kozlardan biridir.

Amerika, 70'li yıllarda, Türkiye'ye silah ambargosu uygulamaya kalkınca İncirlik Üssü'nü Amerika'ya (NATO'ya değil) kapatmıştık.

Amerika 1978'de silah ambargosunu kaldırınca İncirlik Üssü'nü tekrar kullanmaya başladı.

İncirlik Üssü, Körfez Savaşı esnasında Kuzey Irak'ta bir Kürdistan çekirdeği yetiştirilmesinde (Zira o dönemde hem özerk bir Kürt bölgesi oluşturuldu hem de PKK'nın güçlenmesi sağlandı) önemi yadsınamayacak hizmetlerde kullanıldı.

Ayrıca Amerika'nın buradan PKK/PYD/YPG'ye ağır silah ve mühimmat dahil her türlü desteği verdiğini, buradan Suriye'nin ve Irak'ın bölünmesine dönük faaliyetler gerçekleştirdiğini Mısır'daki sağır sultan bile duydu.

Diğer yandan 15 Temmuz darbe girişiminin İncirlik Üssü'nde planlandığına ve buradan yönetildiğine dair elde edilen bulgular hepten midemizi bulandırdı.

Hatırlarsanız 15 Temmuz darbe girişimine katılan, İstanbul semalarında uçan ve Ankara'da devlet binalarını vuran F-16'ların bu üstten kalkan tanker uçaklarla yakıt ikmallerinin gerçekleştirildiği ortaya çıkmıştı.

Dolayısıyla 15 Temmuz'da darbenin ana karargahı Akıncı Üssü değil, yakıt ikmallerinin yapıldığı İncirlik Üssü'dür diyebiliriz.

Öyle ki, İncirlik'te bulunan 10. Tanker Üs Komutanı Tuğgeneral Bekir Ercan Van bu gibi nedenlerden dolayı tutuklandı...

İnsanın ister istemez aklına, intihar saldırıları neden Güney Kore'de, Japonya'da, Çin'de veya Brezilya'da meydana gelmiyor da hep Türkiye'de meydana geliyor diye bir soru geliyor. Demek ki ortada bir alavere dalavere Türkiye nöbete durumu söz konusu.

Mevzuya bu zaviyeden bakınca ülkemizdeki terör eylemlerinin ve olası darbelerin planlandığı muhtemel yerin İncirlik Üssü olduğunu görebiliyoruz. Bunun böyle olup olmadığını ancak bu üssü ABD'ye (NATO'ya değil) geçici de olsa kapatarak anlayabiliriz.

Doğrusu ABD ile köprüleri atmanın, Rusya-Çin-İran ile müttefik olmanın çok tehlikeli bir şey olduğunu iyi biliyoruz. Zira geçmişte "Amerika ile köprüleri atalım" diyen hemen herkesin bir şekilde öldürüldüğüne tanık olduk.

Açıkçası dünya konjonktüründe dengeleri bozmak ve müttefik değiştirmek ölümle dans etmeye benzer. Zira böyle bir durumda CIA'dan her türlü pislik ve uyuzluk beklenir.

Ancak Türkiye'nin tam bağımsız bir ülke olmasını, terör eylemlerinin ve darbe tehdidinin kalıcı olarak sona ermesini istiyorsak buna İncirlik Üssü'nü (geçici de olsa ABD'ye) kapatmakla başlayabiliriz. Bu üssün memleketimizin birlik ve bütünlüğünü bozmasına yani ocağımıza incir ağacı dikmesine daha fazla izin veremeyiz. Hele ki ABD'nin PKK (TAK), DAİŞ ve FETÖ'yü üzerimize vahşice saldığı böyle bir dönemde bu işi yapamayacaksak daha ne zaman yapacağız?

Son tahlilde Türkiye'de böyle bir işi (yakın ve uzak gelecekte) Erdoğan'dan başkası da yapamaz vesselam.

SON DAKİKA