Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

21 Temmuz 2017, Cuma

Tut kulağından çifte koş

Hep derler ya, CHP kendini tanıtamıyormuş.

Hani CHP'nin bir misyonu, bir vizyonu, bir projesi, bir programı, varmış da, ifade edemiyormuş.

Bir edebilse mesele kalmayacakmış yani...

Aslında memleketimizde CHP'ye ne ihtiyaç vardır ne de yer.

Zira solculuk edebiyatı piyasa yapmaz bu ülkede.

Gerçi ana muhalefet partisi olmaktan pek memnun olan CHP'nin iktidara gelmek gibi bir niyeti de yoktur. Çünkü siyasi çapının ancak bu kadarına yettiğini iyi bilir.

CHP'lilerin bütün derdi tasası parti içi iktidara gelmektir. Partinin sunduğu maddi ve manevi nimetlerden yararlanıp, oval ofiste keyif çatmaktır. Beyefendilerin çapları ve ufukları bu merkezdedir yani...

CHP kemikleşmiş oyuyla, ne umar ne umdurur, dünya durdukça bu minvalde yuvarlanıp gider...

"Laiklik, çağdaşlık, demokrasi, adalet, batılılaşma, modernleşme, insan hakları, özgürlükler" gibi birtakım iri lafları sallayarak yaşamını sürdürür. Müşteri memnuniyetine, tribünlere oynayarak yoluna devam eder...

İşin aslı CHP'nin hiçbir şekilde halkın oyuyla iktidara gelme imkan ve ihtimali yoktur ama bir an için varsayalım, diyelim ki oldu. CHP ezkaza iktidara geldi...

Peki böyle bir durumda neler olur?

Kodesteki tüm FETÖ'cüler ve PKK'lılar salıverilir...

Biri kaldığı yerden yeniden devleti ele geçirmeye, diğeri de parçalamaya koyulur...

Memleketimizin bölünme süreci hızlanır, beka sorunu arz-ı endam eder.

PKK ve uzantıları iç savaşı yeniden başlatır...

Borsa tepetaklak dibi boylar...

Döviz kurları okun yaydan fırladığı gibi fırlar...

Yabancı sermaye (özellikle Arap sermayesi tabii) arkasına bakmadan vınlayıp kaçar...

Ekonomi çöker...

Emekli maaşları ödenemez hale gelir...

İhracat ossaat biter...

İthalat zınk diye durur...

Maliyetler tavan yapar, katlanılamaz hale gelir...

Üretim de dibi görür, tüketim de.

Mega yatırımlar duvara toslar, perte çıkar...

Marmaray, Avrasya Tüneli gibi AK Parti'nin yaptığı her şeyin kapısına kilit vurulur...

Hızlı Tren projeleri buharlaşır...

3. Havalimanı hayvanların otladığı meralara dönüşür...

Askerî, sağlık ve eğitim yatırımlarının köküne kibrit suyu dökülür...

İmam Hatipler kapatılır...

Türban her yerde yasaklanır...

Değerler eğitimi, dini eğitim tarihe karışır...

Jandarma sopası cahil halkı terbiye etmek için yeniden ortaya çıkar...

Türkiye "Milli Şef"li yıllara geri döner.

Bürokrasi ve memur saltanatı memleketin her karış toprağına egemen olur. Daha açık ifadeyle, "egemenlik kayıtlı şartlı vesayet odaklarının" olur.
Ama böyle bir şey olmayacak. Ak Parti iktidarı yani halkın iktidarı devam edecek, bütün bu varsayımlar da lağım çukuruna gidecek...

SON DAKİKA