Mehmet Sait Kılıç

Mehmet Sait Kılıç

27 Şubat 2018, Salı

28 Şubat darbesinin cilveleri

28 Şubat süreci bürokratik oligarşinin (bürokratlar, askerler, TÜSİAD ve medya patronlarının) yaptığı postmodern bir darbedir.

Hatırlarsanız, 28 Şubatçılar bu darbenin bin yıl süreceğini iddia etmişlerdi. Ama böyle bir şey olmadı. Hepi topu birkaç yıl sürdü. Rezil kepaze oldular...

Darbeciler bu süreçte toplumu ve siyaseti yeniden dizayn etmek istediler.

Türkiye'yi modern dünyadan koparıp diktatör İsmet'in dönemine götürmek istediler.

Bunu da TSK'nın psikolojik savaş yöntemlerini kullanarak, olmayan düşmanlar üreterek ve halkımızı ürküterek yaptılar.

Keza irtica ile mücadele kapsamında "Batı Çalışma Grubu" kuruldu. 6 milyon insan fişlendi... Birtakım kurum ve kuruluşlar andıçlandı...

Kuvvetler ayrılığı ilkesi (yani yasama, yürütme ve yargı), Kara, Hava, Deniz ve Jandarma'nın ayrılığına dönüştürüldü.

Demokrasi, cumhuriyet ve hukuk askıya alındı... Devletle halk arasındaki bağlar koparıldı...

Muhalif medya batırıldı... Muvafık medya kartelleştirildi... Basın özgürlüğü dinamitlenerek yok edildi...

Manşetler Batı Çalışma Grubu'ndan gelen talimatlar doğrultusunda hazırlandı...

Halk cumhuriyet düşmanlarına oy veriyor diye tehlikeli kategorisine sokuldu...

Millet ekonomik krizlerle, vergi reformu adı altında sunulan vergi kesintileriyle linç edildi...

Kemalist ideoloji, vesayetçi demokrasiyle tüm devlet katmanlarına egemen kılınmaya çalışıldı...

Hukukun üstünlüğü yerine, üstünlerin hukuku ikame edildi...

İşin matrağı, 28 Şubat'tan yargılananlar mahkemede: "Kimsenin inancını, yaşam tarzını siyaset konusu yapmadık" demişler.

Ne yani, hemşirelik bölümünü birincilikle bitiren tesettürlü kızı mezuniyet töreninde kapı dışarı etmediniz mi?

O zaman nerede kaldı sizin 28 Şubat süreciniz?

Ne yani, başörtüsü ile meclise gelen Merve Kavakçıya "şu kadına biri haddini bildirsin" diye saldırmadınız mı?

Ne yani, Nur Serter'in kurduğu ikna odalarında türbanlı kızlara, "başınızı açmak zorundasınız yoksa sizi üniversiteden atarız" demediniz mi?

Ne yani, dindar subayları TSK'dan sırf eşleri tesettürlü diye, namaz kılıyorlar diye atmadınız mı?

Ohoo, inanca, yaşam tarzına, kılığa kıyafete müdahale etmediyseniz bu nasıl darbe girişimi?

Sahi, 28 Şubat'ın cilveleri bunlar değil miydi?

Bunları yapmadıysanız hani nerede kaldı 28 Şubat kıyımları?

Özcesi, 28 Şubat sürecini lanetle ve nefretle anıyoruz...

SON DAKİKA