Irak'ta çok sayıda askeri kamp var, Başika da onlardan biri, Türk askerinin konuşlandığı bir yer olduğundan dolayı bu sıralar fazlasıyla gündemde.
Türk askeri 2015 başlarında Kuzey Irak yönetiminin talebiyle Başika'ya konuşlandı yaklaşık 500 askerin olduğu tahmin ediliyor.
Tabi bu yapılanma sadece Barzani yönetiminin davetiyle gerçekleştirilemiyor, neticede Erbil'deki yönetim Bağdat'daki merkezi hükümete bağlı.
Tıpkı petrol anlaşmalarında olduğu gibi Bağdat'ın izni onayı olmadan Türk askeri sadece Kuzey Irak'tan gelen resmi taleple Başika'ya giremezdi.
Her ne kadar bugün Irak'taki merkezi hükümet inkar etse de zamanında o onayı verdiler ki bizim askerimiz de Başika'ya gidebildi.
Irak'ta Haşdi Şabi adında Şii militan gruplar var, 2014 Haziran ayında DAEŞ terör örgütü Musul'u ele geçirip Bağdat ve Basra'yı da alacağız dediğinde İran ayağa kalkmıştı.
Hamaney dahil bir çok dini merci, Bağdat ve Basra'daki Şii türbelerinin korunması adına İranlı gençleri silahlandırıp, "Irak'a gidin" fetvaları vermişti.
Neticede İran rejimi o adımı attı ve Haşdi Şabi adlı mezhepçi silahlı grup, Iraklı Sünnilerin korkulu rüyası olarak İran'da yapılandı.
Buna karşın Sünni aşiretlerin silahlı olarak örgütlenmeleri engellendi. Bağdat hükümetinden bu konuda destek alınamadı. Eski Musul valisi Nuceyfi'nin kurduğu ve sünni gençlerden oluşan Haşdi Vatani adlı grup, bugün Başika'da Türk askerleri tarafından eğitiliyor.
Başika meselesiyle ilgili söylenecek o kadar çok şey var ki.
Sadece şunların altını çizelim, Türk askerinin hangi amaçla, kimlerin talebiyle, kimlerin onayıyla Başika'ya gittiği ortada.
İşgal yok, davet var. Saldırı yok eğitim var.
Ancak belli ki Irak hükümeti böyle bir askeri yapılanmaya alışık değil. Zira ülkeleri 2003 yılından bu yana yabancı askerler tarafından talan edilmiş, hala da öyle yapılıyor.
Amerika dahil 63 ülkeden 200 bin yabancı asker Irak'ta işgalci konumundaydı.
ABD sözde Irak'tan çekildi ancak hala 6 bin askeri var ve istediği an Irak'a yeni birlikler gönderebiliyor. İngilizler de öyle, mevcutları 600 ancak ucu açık.
Fransızların ise 500 askeri var Irak'ta.
İran yönetimi eğitimli askerlerini Suriye'ye gönderdi, Irak'ta ise Haşdi Şabi ile işgal hizmeti veriyor.
Ancak varsa yoksa Başika konuşuluyor.
Aslında Irak'ta o kadar çok konuşmaya değer askeri kamp var ki, saymakla bitmez.
Ben sadece birinden bahsedeceğim.
Kuveyt sınırına yakın Umm Kasr'da 20 bin kişilik bir kamp var adı Bucca.
Bucca kampını, 2003'teki işgalin ilk günlerinde Amerikan askerleri kurdu.
Bucca kampı adını ise 11 Eylül 2001 saldırılarında ölen New Yorklu bir itfaiyeciden alıyor.
Ebu Bekir Bağdadi, bugün DAEŞ terör örgütü adlı belanın lideri, o yıllarda Amerikan askerleri tarafından yakalanan ve Ebu Garip ya da Bucca gibi kamplara hapsedilen binlerce Iraklı terör şüphelisinden biriydi.
2009'a kadar Bucca'da kaldı.
Obama'nın başkanlıktaki ilk aylarında, Bağdadi Bucca kampından serbest bırakıldı.
Kamptan çıkarken Amerikan askerlerinden bazılarına "görüşmek üzere" diyerek vedalaştı.
Bucca'dan Bağdadi'yle birlikte serbest bırakılan masum Iraklılar dışındaki proje adamları, aynı tarihlerde Bağdat'taki Ebu Garip'ten tahliye edilen arkadaşlarıyla, DAEŞ terör örgütü çatısında bir araya geldi.
Amerikan askerlerinin Irak işgalinde kurdukları iki üste yıllarca tutulan adamlar, bu kamplardan ayrıldıktan sonra terör örgütü kurdular.
Suriye ve Irak'a dağıldılar. 2013 yılıyla birlikte faaliyetlerini iyice arttırdılar.
Suriye'de Rakka, Irak'ta ise Musul'u karargah olarak seçtiler.
Ve bugün, 13 yıldır Irak'ta işgalci olan Amerika, kendi kamplarından, kendi talimatıyla serbest bırakılan teröristlerin kurduğu çeteye karşı savaş açıyor.
Ama o savaşa sadece kendi adamlarının katılmasını istiyor, İranlı militanları hatta PYD – PKK gibi terör örgütünün militanlarını Rakka ve Musul operasyonlarına davet ediyor, Türk askerini ise veto ediyor.
Onların Bucca kampında dünyanın başına bela olan teröristler yetişirken, Türk askeri Başika kampında terör örgütleriyle gerçek mücadele verme hazırlığı yapıyor.
İşte böyle bir fark var, Irak'taki Amerikan askeriyle, Türk askeri arasında.
