kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Teknoloji
    Otomobil
    Sinema
    Hobi
    Çizerler
Günaydın
ATV
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Son maratoncu...

Her gün önünden geçtiğim Zincirlikuyu Mezarlığı'nın girişindeki yazı, dünyanın tek gerçeğini haykırır: "Her canlı bir gün ölümü tadacaktır."
Ancak insan bazı çok özel kişilerle ölüm gerçeğini yan yana getirmekte zorlanıyor. Sakıp Sabancı da onlardan biri.
Sakıp Ağa ile ilk kez 1970'lerin ortasında Sabancı Holding'in Salıpazarı'ndaki merkezinde tanıştım. Son görüşmemiz ise üç ay önce telefonla oldu. "İzmit yolundayım ağam" diyordu, "Yazını okudum, sonra bir daha okudum. Kale- mine sağlık..."
Sonra tüm konuşmalarında, tüm demeçlerinde -o kendine özgü vurgularla- mutlaka kul- landığı sözcükleri sıraladı peş peşe: "Daha çok, daha akıllı, daha bol üretim, verimlilik, kalite, kişnemek, koşmak..."
Aslında bu sözcükler Sakıp Sabancı'nın 71 yıllık hayatını özetliyor.

Bayrağı hiç düşürmedi
Yahoo veya Google arama motorlarına girip (ikisinde de adı en çok geçen Türk o: ilkinde
21.500, diğerinde ise 8.010 kez) herhangi bir Sakıp Sabancı dosyasını tıklayın; mutlaka yukarıda saydığımız sözcüklerin birkaçıyla karşılaşacaksınız.
Yazdığı 14 kitabın sayfalarını rastgele çevirin, yine ya "Koş, daha koş, gece gündüz koş" cümlesi takılacak gözünüze ya da "Daha çok, daha bol, daha akıllı üretmezsek, ihracat nasıl kişnesin" uyarısı...
Sakıp Sabancı işte 1966'da babası Hacı Ömer'in ölümüyle başlayan maratonunda ola- ğanüstü bir rekor kırdı: 74 şirket, 32 bin çalışan,
11.6 milyar dolar ciro, 1.7 milyar dolar yıllık kâr ve Türkiye'nin toplam vergi gelirlerinin yüzde
5'ini sağlayan bir topluluk.
Ve elbette bir de "Baki kalan kubbede" sürekli yankılanacak "bir hoş seda"sı var.
Hem de ne hoş seda...
Okulundan yurduna, camisinden kütüphanesine, kültür sarayından hastanesine, polis evinden öğretmen evine, spor tesisine kadar Türkiye'nin 55 yerinde 118 eser...
1 milyon 353 bin metrekarelik alana yayılan, anlatırken "göz ağrım" diyerek heyecanlandığı, yüksek öğrenimde Türkiye'nin yüz akı kurumlarından Sabancı Üniversitesi...
Ve hele Sabancı Müzesi. "Altın Harfler" sergisini gezen New York Times gazetesi muhabirine "İnsan bunları görünce dinini bile değiştirebilir" dedirten, gelecek kuşaklara en büyük armağanı, Türk ve İslam uygarlıklarının paha biçilmez eserlerinden oluşan o gözkamaştırıcı hazine...

Ölümsüzlüğün sırrı
O bile tek başına Sakıp Ağa'yı binlerce yıl ya- şatmaya yetecek. Zaten iddiası o. Şirketlerinden birinin sponsorluğuyla gün yüzüne çıkarılan Metropolis antik kentini dolaşırken, gözü bir sütuna takılmıştı. M. Ö. 3 bin yıllarına aitti ve kente bağış yapan dönemin zenginlerinden birinin adı kazılmıştı. Ölümsüzlük iksirini işte o an, orada keşfetmiş, "O kişinin bugün servetinden eser bile yok ama yaptığı bağıştan dolayı adına dikilen anıt hâlâ ayakta" demiş ve eklemişti: "Ben de 5 bin yıl yaşayacağım..."
Biz sevenleri, yani tüm Türkiye, cismani Sabancı'ya ağlıyoruz sadece. Yoksa adı, ruhu, eserleri sonsuza kadar aramızda olacak. Tıpkı Metropolis'teki o sütun gibi. Tıpkı 1993 ve 1996 yıllarında ebediyete uğurladığımız Türk sanayiinin, Türk ekonomisinin diğer iki çınarı Nejat Eczacıbaşı ve Vehbi Koç gibi..
Ah, az daha unutuyorduk... Talihini denemek için baba ocağı Kayseri'nin Akçakaya köyünden 14 yaşında ayrılıp 450 kilometre yolu yaya olarak katederek Adana'ya göçmüş Hacı Ömer'in 6 oğlundan ikincisi olarak dünyaya gelen, lise 2'den terk Sakıp Sabancı'nın onca eserinin yanı sıra bir de vasiyeti var:
"Kıbrıs meselesi bu yıl mutlaka ve mutlaka çözülmeli..."
Kıbrıs Türk halkına duyurulur.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir hüzünden öbürüne   / 11-04-2004
 Son maratoncu...   / 10-04-2004
 Fransa saf mı değiştirdi?   / 09-04-2004
 Kandil Dağı'nda panik   / 08-04-2004
 Sandık küskünleri   / 07-04-2004
 CHP'nin açmazları   / 06-04-2004
 Bir vize Öyküsü   / 05-04-2004
 Çağdaş Sosyal Demokrasi   / 04-04-2004
 Niyet mi, cehalet mi?   / 03-04-2004
 Cesaret ve ödülü   / 02-04-2004
ERGUN BABAHAN
Salih Memecan'la çalışma şansı
"Kimselerin vakti yok ah,...
ERDAL ŞAFAK
Müthiş Türk
Bir Türk evladı Einstein'ın "İzafiyet...
AHMET HAKAN COŞKUN
“Ana” ile “yavru” arasındaki farklar
Türkiye'de...
MEHMET BARLAS
Referandumda “Hayır” çıksa da, Denktaş artık “Eski Denktaş”...
ÖMER LÜTFİ METE
'İlim bir nokta idi'
Yaklaşık bir yıl kadar önce 'Komplo...
SAVAŞ AY
Sağlıklı olmak zengin olmaktan önemli...
Sakıp...
REFİK DURBAŞ
Akademi Türkiye'nin kalitesi...
Bundan önce...
Hırs, Ter, Gözyaşı: 2-2
Hırs, Ter, Gözyaşı: 2-2
Kartal, Veysel ve Youla'nın golleriyle 18. dakikada 2 farklı geriye...
Bravo Yıldırım!
Bravo Yıldırım!
Siyah-beyazlı futbolcular, "Hakem Bülent Demirlek penaltımızı...
'Denktaş marjinallerle'
'Denktaş marjinallerle'
Referandum Yavru Vatan'da, ama Denktaş iki günde bir Anavatan'da...
Türkler evet derse, Kıbrıs ikiye bölünecek
Rum AKEL Partisi de hayır' diyeceğini açıklayınca durum netleşti.
Özgür basının yasakları
Özgür basının yasakları
Sansürcü bir anlayışla hazırlanan mevcut Basın Kanunu, AB...
NPQ dergisi Türkiye'yi ve dünyayı tartıştırdı
NPQ dergisi Türkiye'yi ve dünyayı tartıştırdı
'NPQ Türkiye Dergisi'nin Boğaziçi Üniversitesi'nde düzenlediği...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Teknoloji | Sarı Sayfalar | Otomobil | ON
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.