|
|
|
|
|
|
Erkeklerin dünyasında bir kadın: Lorraine Sinclair
Türkiye'de ilk kez, beş yıldızlı bir otelde şef aşçılık görevine bir bayan getirildi: Lorraine Sinclair... İtalyan, Asya ve Akdeniz mutfaklarından eşsiz yemekler hazırlayan Sinclair, mesleği aşçılık olsa da, evinde asla yemek pişirmiyor; kendi yemekleri yerine, değişik restoranların lezzetlerini tatmayı seviyor.
Glasgow College of Food Technology'de yemek pişirme üzerine dört yıllık bir eğitim gören İskoçyalı şef aşçı Lorraine Sinclair, 1988 yılında İngiltere'de çeşitli catering firmalarında başladığı profesyonel yaşamına; İtalya, İngiltere, Bahreyn ve Güney Kore'den sonra şimdi de İstanbul'da şef olarak devam ediyor. İstanbul'un ilk "Butik İş Oteli" Mövenpick Hotel Istanbul'da İtalyan, Asya ve Akdeniz mutfaklarından eşsiz yemekler hazırlayan 33 yaşındaki şef Sinclair, yemeklerin kombinasyonu, aşçılık kursları ve şarap konularında geniş bilgi sahibi. Onun bu özelliklerini daha yakından tanımaya çalıştık...
* Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Yemek konusunda mı aldınız eğitiminizi? Ben ailemdeki tek farklı insanım. Kendimi 'kara koyun' olarak görüyorum. Küçük yaştan beri tek başıma seyahat ediyorum. Aşçılık eğitimim Glasgow'da başladı. Glasgow College of Food Technology'de dört yıl eğitim aldım. Okurken çalışmaya başladım. Çünkü okul size temel yemek pişirme tekniklerini öğretiyor ama aynı zamanda çalışırsanız, pratik yapma imkânınız oluyor, çabuk öğreniyorsunuz.
KADIN İÇİN ZOR SEKTÖR * İstanbul'a gelmeniz nasıl oldu? Güney Kore'de yaşıyordum ve üç sene orada kaldıktan sonra ayrılmaya karar verdim. İnternet sayfasına bir ilan koydum. Mövenpick Hotel İstanbul'un Genel Müdürü elektronik posta aracılığıyla benimle temas kurdu. İstanbul'a gelmekle ilgilenip ilgilenmediğimi, oraları görmemi istediğini söyledi. Bu fikir bana çok uygun geldi. Çünkü İstanbul görmek istediğim ama göremediğim bir yerdi. Şimdi de iki seneliğine buradayım.
* Türkiye'deki ilk kadın şef aşçısınız. Erkeklerin dünyasında ayakta kalmak zor değil mi? Yemek dünyasını, erkeklerin dünyası olarak görmüyorum. Dünyada bir sürü kadın şef aşçı var. Onlar sadece ülkelerinde, kendilerini daha güvende hissedip, orada kalıyorlar. Kadınlar daha pratik düşünürler ama ben hiç pratik düşünmüyorum ve kafama nasıl eserse, öyle hareket ediyorum. Hayatı gerçekten çok seviyorum ve seyahat etmek benim için artık hobi haline geldi. Erkekler bu sektörde baskın hale gelmişler ama eğer bir kadın olarak güçlüyseniz, çok rahat ayakta kalabiliyorsunuz. Bir kadın için, bu sektörde yükselmek gerçekten çok zor. Bu yüzden çok çalışmak gerekiyor.
İKİ SENE İÇİN TÜRKİYE'DE * Dünyanın birçok yerinde bulunmuşsunuz. İstanbul'dan sonra da başka bir ülkeye gitmeyi düşünüyor musunuz? Kesinlikle düşünüyorum. Farklı kültürler görmeyi seviyorum. Mövenpick bir zincir otel, bu yüzden iki sene sonra başka bir oteline transfer olabilirim. 18 yaşımdan beri seyahat ediyorum ve ömrümün geri kalanını İstanbul'da geçireceğimi sanmıyorum. İstanbul gerçekten mükemmel bir şehir ama başka yerleri de görmeliyim.
* Hangi ülkenin yemeklerini pişirmeyi tercih ediyorsunuz? Akdeniz mutfağını çok seviyorum; taze ve çok lezzetli. Akdeniz yemeklerini yedikten sonra kendinizi asla ağır hissetmiyorsunuz. Çok hafif ve çok sağlıklı, kalori saymanıza gerek kalmıyor. Bazı ülkelerin mutfakları çok ağır, yedikten sonra rahatsız oluyorsunuz. Özellikle yaz aylarında, Akdeniz mutfağını herkese tavsiye edebilirim.
İdil ÇETİN/ MAGAZİN
|
|
|
|
|
|
|
|
|