|
|
|
|
|
|
Yara alırız ama yıkılmayız
* Olanları dışarıdan biri olarak izlediğinizde, ne düşünüyorsunuz? Bunlar kişisel imajıma çok zarar verdi. Ben sonuçta bir yazarım. Gazetelerin magazin sayfalarında olmamam gerekiyordu. Tamer olayında daha az zarar gördüm ama Pınar'ın olayında, Pınar-Tony-Birol üçlüsü olduk. Mahzar-Fuat-Özkan gibi algılandık. Halbuki bütün bunlarla ne alakam var? Her iki olaydan da haberim yok ama bir anda olayın parçası haline geliyorum, hatta suçlusu haline geliyorum. Duruşumu değiştirmediğim için suçlu hale geliyorum ama genel algılanma olarak da magazin kahramanı gibi algılanıyorum. Halbuki ben bir yazarım, kitap yazıyorum, senaryolar yazıyorum. Bir gazetede 'kitabı olan ünlüler arasına Birol Güven de katıldı' diye yazıyordu. Sanki ben Ayşe Hatun Önal'ım da kitap da yazdım! Ben yazdığım için ünlüyüm, ünlü olduğum için yazmıyorum ki.
* Nazara inanıyor musunuz? Nazar değdi bence! Ama Türkiye'de her başarılı şeye nazar değer. İkincilik çok güzel, ikinci olana kimse dokunmuyor.
* Olaylar patladı Tamer gitti, anladım. Zeynep Tokuş niye gitti? Kabak niye onun başına patladı? Şundan dolayı gitti: Biz 1 yıl önce Pınar'ın yerine Zeynep'i getirmiştik, Tamer'in yerine de başka birini getiremezdik. Bir dizide iki karakter birden değişmez. İki karakter birden ortadan yok olabilir ama... Ben şunu da demiyorum, biz buradan yara almadan çıkacağız. Hayır, dizi buradan yara alır. Daha mütevazı, daha küçük bir dizi olabiliriz ama hayat devam eder. Birinci olmayız belki de üçüncü, beşinci oluruz. Kanal istediği sürece, tabii ki reklam gelirleriyle alakalı; bu dizi devam eder. Zeynep'le hiç alakası olmayan bir problemden dolayı, Zeynep de ayrılmak zorunda kaldı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|