kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Nebil Ozgenturk @ SABAH
 

Arabeskimde şiir sesleri!

Adı, Burhan Bayar'dı... Ömrü hayatı, arabesk müzikle gelip geçti... Arabesk müziğin bayraktarlarından, sıkı militanlarından oldu hep... Öylesine hızlı bir arabeskçiydi ki uğruna, "kederlere, kaderlere zerkolduğu" arabesk bestelerini küçümseyenlere, "pop müziğin bir yutturmaca olduğunu hâlâ görmüyor musunuz, bizi kendi halimize bırakın!" diye tepki gösterecekti...
Tatlıses'ten, Gürses'e, Tayfur'dan, Karaböcek'e kadar pek çok "arabesk star"ın söz ve beste kaynağıydı...
Sahiden de çoğu dillere düşmüş 1000'e yakın beste yapmıştı 30 yıl boyunca... Gülüm Benim 'den, Mutlu Ol Yeter'e, acıdan, kahıra dek...
Nağmeler ve güfteler acı kokuyordu hep..
Ve yalnızlık, umutsuzluk, bahtsızlık, karanlık hiç eksik olmuyordu söz ve bestelerinde....
Milyonlar satan plak ve albümlerdeki "kral"lığından dolayıdır ki yorumcular, kapısının önünde kuyruk oluyor, o da otomatiğe bağlıyordu eserlerini...
En sahici arkadaşı ve en çok üzerine titreyip beste yağmuruna tuttuğu "arabesk"çi de Müslüm Gürses olmuştu...
Gürses için, "Dünya Yalan" diye başlamış, "itirazım var" diye devam etmiş, intizar etmiş, "paramparça" olmuştu...
Gürses'le elele verip, "kaybedenler"in, "kendini jilete verenler"in, arka sokaklardaki "ağır yaralı gençler"in ruh derinliklerine iniyor, yüreklerinin sesine köprü oluyordu!
Popçular da, hiphopçular da, klasikçiler de musikiciler de, otantik türkücüler de bütün bu olan biteni, şaşkınlıkla izliyor, hatta, ürküyordu... Çünkü, her albüm bir sonrakinin habercisi oluyor, her beste, bir sonrakine ilham veriyordu; varoşlar, gecekondular, Gülhane'ciler, koca bir örgüte dönüşüyordu...
Şarkılara, kemanın en pesi, elektronik bağlamanın en tizi, darbukanın en serti yerleştiriliyor, nağmeler inliyor, kalabalıklar,coştukça coşuyor, sahnedeki adamın, yani, Müslüm Gürses'in gömleğini yırtarcasına sevgisini hasretini, tutkusunu gösteriyordu, üstüne bir de jilet atıyordu!!
Hummalı bir çalışmayla gelip geçen arabesk yılların sonunda, sanki biraz da "pop müziğe" tepkisini göstermek, "bak böyle de yapılır" demek, "arabeski küçümseyenlere tokat atmak", "üç metrekarelik stüdyoda becerdiği sihirbazlıkları kayda geçirmek" için, pop eserlerini düzenlemeye girişti ve "arabeskleştirip" Müslüm Gürses'e yorumlattı...
"Paramparça" oldu ortalık, "Son pişmanlık neye yarar, olmadı yar" diye çığlık attı kalabalıklar, "Sensiz olmaz" diye seslendi sevdalılar, "Olmasa mektubun, yazdıkların olmasa" diye hüzne kapıldı ayrılanlar!

***

Ve şimdi.... İki yıl önce yayınladığımız Bir Yudum İnsan-Müslüm Gürses belgeseli hazırlıkları sırasında sıkı dostluğunu gördüğüm Burhan Bayar'la geçen gün bir araya geldik...
"Şimdi neler yapıyorsun"la başlayan muhabbetin orta yerine bir tomar CD bıraktı önüme... Her birinin üzerinde büyük boy Nazım portresi, alt kuşakta da "şiir" içerikleri..
Burhan Bayar, uğruna ölümlere gidip geldiği "arabesk tutkusu"nun gümüş yılında, Nazım Hikmet'e ait toplam 150 şiire, 12 CD'ye fon müziği bestecisi ve yapımcı olarak imza atmıştı.
Nazım'ın kavga, hasret, yurt ve umut, şiirleri, artık Bayar'ın kemanından, orgundan bestelerinden arabesk terbiyesinden karışacaktı damarlara... Hem de bir değil tam 12 albüm, kendi deyimiyle ticari değil yüreğinden gelerek...
Arabeskle yoğrulan, kader ve kederle
beste yoğuran ve kimi zaman yorulan bir adam, kavga ve direniş şiirlerine imza atmıştı ya, aşkolsundu...
Bu satırların yazarı da tabii ki bu sürpriz karşısında şaşkınlığa uğramış ama "sahici-samimi" olduğuna inandığı için şapka çıkarıp, selam vermişti... Ve "binbir rengin göze geldiği" rengarenk çiçeklerin bitiverdiği bu ülke"nin insanı olarak, "hayatın içinden bu tatil öyküsü"nü sizlerle paylaşmak istemişti...
"Eline sağlık Burhan Bayar" diye son sözü söyleyerek...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Bir pişirimlik kahvenin hatrı!   / 24-10-2004
 Vur kocacığım, bir daha vur!   / 23-10-2004
 Oyuncak deyip geçmeyin!   / 17-10-2004
 İstanbul artık şiirsiz mi?   / 16-10-2004
 Sayfalardan seçmeler...   / 10-10-2004
 Vasiyeti yerine geldi!   / 09-10-2004
 Mahalleninin namusu!   / 03-10-2004
 Attilâ İlhan'a ayıp edildi!   / 02-10-2004
 'Seymen' leşiverdiler!..   / 26-09-2004
 Beni toprağımda hatırlayın!   / 25-09-2004
REHA MUHTAR
Çanakkale kahramanları
43-ncü Alay 1-nci P. Tb. 1-nci...
MANSUR FORUTAN
Alışmak kolay geliyor
Ne zamandır iyi çay içmediğimi...
MEHMET BARLAS
Dünya klasiklerini yeniden okumalıyız!
Neden dünya...
ALİ KIRCA
Bayramca
Kavga bekleyenler düş kırıklığına uğrayacak...
HINCAL ULUÇ
Ahmet'i niye vurdular?..
Alkent sokakları nasıl güzeldi...
EMRE AKÖZ
Entelliğin yeni ölçütü televizyonu...
NEBİL ÖZGENTÜRK
Arabeskimde şiir sesleri!
Adı, Burhan Bayar'dı...
SAVAŞ AY
Maçlarda küfür edin!..
Neymiş?.. "Maçlarda küfür etmek...
Bir İstanbul Masalı
Bir İstanbul Masalı
İnönü'de 20.00'de başlayacak maçı Fırat Aydınus yönetecek. Toplamda...
Sıradan bir maç değil
Sıradan bir maç değil
Türk futbolunun asırlık iki çınarı Beşiktaş ile F.Bahçe bugün...
Berlin'de "French Kiss"
"Size yardım edebilmem için, bana yardım edin mösyö! 17 Aralık'a...
Roma'da tarihi imza
AB liderleri, AET anlaşmasının imzalandığı salonda toplanıp Avrupa...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.