kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

İyi ki Bush kazandı

Sır değil; Avrupa liderleri, aylar boyunca ABD'deki başkanlık seçimini Demokrat Parti adayı John Kerry'nin kazanması için dua ettiler. 3 Kasım sabahı da balyoz yemiş gibi sersemlediler.
Şokun etkisi biraz hafifleyince Bush'un ikinci döneminde izleyeceği politikaların ilkinden farklı olabileceği umuduna kapıldılar. Bu umutları Beyaz Saray uzmanlarının tekrarlamaya bayıldıkları bir "tespit"e dayanıyordu: "ABD başkanları ilk dönem yeniden seçilmek için çalışırlar, ikinci dönem ise tarihe geçmek için. O nedenle ilk dönem şahin olurlar, ikinci dönem güvercin!"
Ama Bush genel kabul gören bu kuralın bir "istisnası" olmaya kararlı. Avrupalılar'ın boşuna hayal kurmamaları için sonuçların kesinleşmesinin ertesi günü yaptığı basın toplantısında üstüne basa basa konuştu. Daha doğrusu 11 Eylül 2001 saldırılarından bu yana söylediklerini bir daha tekrarladı:
"Terörle savaş ilk hedefimiz olmaya devam edecek. Güçlü ve kararlı kalacağız ve düşman yok edilinceye kadar savaşacağız. Hayır, kitle imha silahları bulamamamıza rağmen, Irak'a savaş açmaktan zerrece pişman değilim."
Sonra "Ülkemizi korumanın yolu diğer ülkeleri demokratikleştirmek ve özgürleştirmekten geçer" diyerek Neo-Con'ların -Avrupalılar'ın tüylerini diken diken eden- o ünlü teorisine sonuna kadar sahip çıkacağını dosta-düşmana duyurup noktayı koydu: "Bir ABD başkanı, ağzından bir şey çıktığında, dediğini yapar!"

Avrupa tasalarda

Bush'un "Gulliver'in son bağlarını da çözdüğü" anlamına gelen bu meydan okumasından sonra "Yaşlı Avrupa"nın önünde iki seçenek var: Ya Atlantik'in iki yakası arasındaki başdöndürücü uçurumu kapatmak için "Köylü, cahil ve yobaz" diye küçümsedikleri Bush'un önünde diz çökecek ya da ABD'ye kafa tutabilmek için global güç olacak.
Avrupa başkentlerinden iki gündür yükselen çığlıklar, herkesin can simidi gibi ikinci seçeneğe sarılmak istediğini gösteriyor. Her ne kadar dün Brüksel ara zirvesinden sonra yayınlanan bildiride olduğu gibi resmi açıklamalarda "Geçmişteki görüş farklılıklarını bir yana bırakıp Bush yönetimiyle ilişkilerin geliştirilmesi" dilekleri seslendiriliyorsa da, kapalı kapılar ardında sağcısından solcusuna, yeşilinden kızılına herkes "ABD'yi yalnızca güçlü ve bu gücünü kullanabilecek bir AB dizginleyebilir" diyor.
Ama global aktör ya da ABD'ye alternatif kutup olmak için sadece ekonomik güç yetmez. Siyasi güç gerekir. Dahası askeri güç gerekir. En önemlisi stratejik güç gerekir.

Kim kime muhtaç?

Ve Türkiye'siz asla bu koşullara sahip olamaz. Ne Kafkaslar'a ulaşabilir, ne enerji koridoruna, ne İran-Hindistan-Çin eksenine.
Galiba bu gerçek kafalara dank etmeye başladı. Baksanıza günlerdir "Türkiye'yi 17 Aralık'tan önce konuşmayacağız" diyen Chirac dün Brüksel'deki ara zirveden sonra uzun uzun Türkiye'yi anlattı:
"ABD politikasına doğal cevap güçlendirilmiş bir Avrupa'dır. AB ortak değerlerimize uyan bir Türkiye ile güçlü hale gelecektir. Türkiye tartışmaları biraz sorumsuzca yapılıyor. Dünyanın vizyonu ve geleceğine yönelik dengesine ve de Avrupa'nın çıkarına bakarak yapılmalı."
Şimdi gelin de, "İyi ki Bush kazandı" demeyin. Bush karşıtlarının da -Türkiye'de müthiş bir çoğunluğa sahipler- gönüllerini alalım: "Her musibetten bir hayır doğar" tesellisine sarılabilirler.
Öyle ya; Bush hiçbir şey yapmadıysa, seçim zaferiyle Fransa'daki Türkiye karşıtlarına karşı Chirac'ın elini güçlendirmiş oldu.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Ah şu CHP'liler   / 05-11-2004
 Dünyaya bedel adam   / 04-11-2004
 Rapor yolculuğu   / 03-11-2004
 Kehanet   / 02-11-2004
 Şaştık, korktuk   / 01-11-2004
 Güney'e dikkat   / 31-10-2004
 Roma, Chirac, Brüksel   / 30-10-2004
 AB ve egemenlik   / 29-10-2004
 Laiklerin zaferi   / 28-10-2004
 Chirac'ın hesabı   / 27-10-2004
ERDAL ŞAFAK
İyi ki Bush kazandı
Sır değil; Avrupa liderleri, aylar...
'Avrupa Türkiye'nin katılımı ile çok daha güçlü olacaktır'
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne uyumunun AB'nin de yararına olduğunu...
İlk defa bir başkan baskıyla değişiklik yaptı
Avrupa Parlamentosu'ndan güvenoyu alamayacağını anladıktan sonra...
100'de 100 kusurlu: 2-0
100'de 100 kusurlu: 2-0
100'üncü yıl coşkusuyla gaza basan G.Saray, evindeki Sebat maçında...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.