|
|
Fantastik yıllarımız!
Ömer Faruk Sorok "kendimize güldürmeyeceğiz!" deyince hatırladım.. Bizim de "nevi Yeşilçam'a münhasır" uzay filmlerimiz oldu vakti zamanında! Doğrusu hemen hemen hepsi "kendine güldürdü" ne yazık ki! Bizim Malkoçoğlu'muz Cüneyt Arkın'ın başrol oynadığı, Çetin İnanç'ın "ciddi film" niyetiyle çektiği "Dünyayı Kurtaran Adam"da, soba borusundan robotlar, peluşlardan, astronot giysileri, ağaç gövdelerinden uzay gemileri vardı.. Aydemir Akbaş'lı "Astronot Fehmi"de uzayda bol bol kurufasulye yiyerek "mekikte asılı kalabilen" uzay mekiğindeki bir "dünyalı" izlemiştik! Müjdat Gezen'in Perran Kutman'la başrolleri paylaştığı "Homoti" ise, evrenin boşluklarından dünyamıza gelen bir "uzay yaratığı"nın hikayesini anlatıyordu ama bırakın "uluslararası festivalleri" Türkiye'de dahi gösterim şansı bulamamıştı. Gezen ve arkadaşları evlerinde izlemek durumunda kaldılar Homoti'yi.. Bir de yönetmenliğini Zafer Par'ın yaptığı Badi'miz var.. Spielberg'in E.T'sinden mülhem ve badi badi yürümesinden dolayı Ba. Di adı verilen bir uzay çocuğunun maceraları anlatılır.. Finalde yeniden uzaya dönmek zorunda kalan Ba. Di.'nin ardından İstanbul Kocamustafapaşalı çocuklar hıçkıra hıçkıra ağlar. (Bakınız. E.T'nin final sahnesi..) Kısacası, şu fantastik Yeşilçam yılları başlı başına bir inceleme ve araştırma konusudur!
|