kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Yanlış bilgi ile saçma fikirlere sahip olunur
Şaka
Bazen hızlı ölüm ülkeleri rahatlatır

Yanlış bilgi ile saçma fikirlere sahip olunur

Hayatımızda ne kadar çok önyargı ve ne kadar fazla klişe var. Her şey eskiyor, her şeyin modası geçiyor.
Fakat bunlar hep beynimizde ve ağzımızda. Üstelik bu klişeler bizi kavgalara da sürüklüyor.
Örneğin "Atatürk Devrimleri" denilince, bunları tartışmaların üzerinde tutuyoruz. Mesela bakın "Harf Devrimi"ne.. Alfabemizi değiştirip, Arap harflerinden Latin harflerine geçmişiz. Yani bir yabancı alfabeyi bırakıp, bir başka yabancı alfa- beyi benimsemişiz. Elif-be-te-se diyecek yerde artık a-b-c diyoruz.
Güzel de, bunun kavgası olur mu artık. Elin Latin'inin alfabesine "Milli" deyip, "Biz bu alfabeye Q, X ve W" harflerini sokmayacağız" diyerek yasak koyup, milli alfabe mücadelesi verilir mi yani?
Oldu olacak "Coca Cola şişe ile hayatımıza girdi. Bunun kutulanmasına izin vermeyiz" diye de slogan atalım.
Neyse.. Biz köşe yazarları oturduğumuz yerde böyle şeylere de takılırız. Hem ABD Başkan seçimlerinin sonuçları, hem Tatlıses-Asena gerginliği, hem Başbakan Erdoğan'ın yorgunluktan olacak önüne gelene fırça atması girer ilgi alanımıza.
Ama beni bu klişeler en fazla rahatsız ediyor son günlerde. Çünkü herkes "Bu konular tartışılmaz" diyerek, ne kadar değişim projesi varsa, onları engellemeye çalışmakta.
Baktım, İnternethaber'in pırıltılı yazarı Fikri Akyüz, Türk milletinin ezberindeki klişelerin küçük bir bölümünü listelemiş. Çeşitli durumlar gündeme gelip tartışıldıkları zaman, bu klişelerden birini kullanarak tartışmayı saatlerce götürebilirsiniz.
Birkaç tanesini aktarayım: Laiklik, din ve devlet işlerinin ayrılmasıdır/ 1. Dünya Savaşı'nda Almanlar yenildiği için, biz de yenilmiş olduk / Türk, Kürt, Çerkez, Arnavut, Boşnak kardeştir/ Benim ninem de başörtülüydü/ Ormanları özelleştirmek, vatan toprağını peşkeş çekmektir/ Batı, Hıristiyan kulübüdür/ Ermeni meselesi Osmanlı'nın işidir, bizi ilgilendirmez/ Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz/ Demiryolları, komünistlerin işidir/ Ağlarsa anam ağlar, gerisi yalan ağlar.
Gerçekten de şu "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz" klişesine bakın mesela. Ya bilgi sandığınız şey yanlış bilgiyse? Mesela Baltacı Mehmet Paşa ile Katerina arasındaki ilişki seks değil de rüşvet ise. Veya laikliğin içeriğindeki "İnanç ve ibadet özgürlüğü", bizim bildiğimiz "Din ile devlet işlerinin ayrılması" kadar ağırlıklı ise?
Fikri Akyüz'ün listelediği klişelerden biri de"Türkiye'de yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı geçer" cümlesi.
Oysa bunun bile artık doğru olmadığını, iklimlerin değiştiğini ve yaz günü İstanbul'u sel bastığını görmedik mi?
Siz neden "Kyoto Protokolü"nün yapıldığını, ozon tabakasındaki delik büyürse dünyadaki yazların da kışların da başka türlü olabileceğini bilmezseniz, sonsuza kadar "Yazlar sıcak ve kuraktır" diyerek, sel sularına bir ağustos günü kapılabilirsiniz.
Aynı şekilde global konjonktürün zorladığı her gelişmeye "Lozan tartışılmaz" diyerek karşı da çıkarsınız mesela.
Oysa Lozan'da 12 Adalar İtalya'nındı. Şimdi Yunanistan'ın. Kıbrıs İngilizler'indi, şimdi değil. Hatay Türkiye'nin değildi, şimdi Türkiye'nin. Boğazlar Rejimi Montrö'de değiştirilmiş. Batı Trakya'da Türkler duruyor ama İstanbul'da Rum kalmamış.
Yani tartışılmaz denilen Lozan zaten defalarca değiştirilmiş.
Bütün bu konuları, "Bunlar tartışılmaz" diyerek, yanlış bilgilerle savuştur- maya kalkarsanız, sonunda sizi tartışmaya başlarlar.
Bu arada hatırlatayım. Fikri Akyüz'ün çarpıcı yazılarını Maviağaç Yayınevi (Su Seviyesi İki Ayakla Ölçülmez) kitaplaştırdı. Herkese tavsiye ederim.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 "İktidardaki muhalefet"in ikinci yılı tamamlandı   / 05-11-2004
 Org. Başbuğ, 'siyasette biz de varız' mı demek istedi?   / 04-11-2004
 TV programlarına sadece yaşlılar mı sinirlenir?   / 03-11-2004
 ABD'nin kendini toparlamasını bekliyoruz   / 02-11-2004
 Dalkavuk istemeyenler, medyaya dava açmaz...   / 01-11-2004
 Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey...   / 31-10-2004
 Dünya klasiklerini yeniden okumalıyız!   / 30-10-2004
 İsmet Sezgin'in hissettiklerini o kadar iyi anlıyorum ki..   / 29-10-2004
 Türkler öğünmeli mi, yoksa övünmeli mi?   / 28-10-2004
 Yenilgiler, zaferlerden daha ilgi çekicidir..   / 27-10-2004
REHA MUHTAR
Orta yaşlarda çok çekici bir kadın
Önceki gün öğle...
MANSUR FORUTAN
Kanaryam doğru yolda
Uzaktan geldi mi yer. Yan toplarda...
MEHMET BARLAS
Yanlış bilgi ile saçma fikirlere sahip...
HINCAL ULUÇ
Ümit Yaşar'ı hatırlamak..
Bizim lise ve üniversite...
EMRE AKÖZ
Bush'a oy veren aptal mı?
ABD Başkanlık...
NEBİL ÖZGENTÜRK
G.O.R.A.'nın maharetli elleri
G.O.R.A.'nın yönetmeni...
SAVAŞ AY
Sinan Çetin ve küçük Emre
Önce çok kızdım Sinan'a.
REFİK DURBAŞ
Tavukçulukta bilinmeyenler
Sayın Balçiçek Pamir,...
100'de 100 kusurlu: 2-0
100'de 100 kusurlu: 2-0
100'üncü yıl coşkusuyla gaza basan G.Saray, evindeki Sebat maçında...
Canaydın'dan Ümit Davala'ya yeşil ışık
Canaydın'dan Ümit Davala'ya yeşil ışık
G.Saray Başkanı Canaydın, ocak ayında kiralanması gündeme gelen...
Çiçek: Kurul 'entel' işi
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, azınlık raporuyla tartışmaya yol açan...
Gül: AB şaka yaptık demezse...
AB Ara Zirvesi'ne katılmak üzere Brüksel'e gelen Dışişleri...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.