kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cuma
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Mehmet Barlas @ SABAH
 
Org. Başbuğ, 'siyasette biz de varız' mı demek istedi?
Şaka
Amerika demek Bush'u onaylıyormuş

Org. Başbuğ, 'siyasette biz de varız' mı demek istedi?

Daha geçen hafta, Çankaya'daki 29 Ekim resepsiyonunda, Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini bir sohbet havası içinde seslendirirken, AB ile ilgili bir soru üzerine de "17 Aralık'a kadar bir hata yapılmaması gerektiğini" söylemişti.
Org. Özkök, "Azınlık" konulu tartışmalar hakkında da "Türk kimliğinin üst kimlik olmasında korkulacak bir şey yok. Türk kelimesi Türkiye'yi de ifade ediyor. Bunu değiştirmeye kalkmanın çok daha zor ve ihtilaflı olacağını düşünüyorum" diye konuşmuştu..
Genelkurmay Başkanı'nın, hükümet-TSK ilişkileri üzerindeki görüşü de özetle şu şekildeydi:
- Biz harekat planı yaparken bile kendi aramızda görüş ayrılığına düşüyoruz. Mühim olan uyumu bulabilmek. Ben hükümete bağlı bir organım. Benim için önemli olan Cumhuriyet hükümetidir.
Bu mesajlar, askerin siyaset üzerindeki ağırlığının bilindiği ve fakat bu ağırlıkla Türkiye'nin asla bir AB üyesi olamayacağının da bilindiği bir ülkede, en yüksek rütbeli bir askerin verebileceği en ölçülü içerikteydi.
Ve önceki gün, Genelkurmay 2'nci Başkanı Org. İlker Başbuğ, nedense "17 Aralık'a kadar yapılmaması gereken hata"yı yaptı ve ancak Başbakan'ın veya Dışişleri Bakanı'nın ya da Hükümet Sözcüsü'nün seslendirebileceği siyasal içerikli üstelik kesin ve sert ifadeli bir "Basını bilgilendirme" konuşması ile, Kopenhag Kriterleri'ni yok saydı.
Org. Başbuğ'un, azınlık meselesi, Kuzey Irak'taki durum ya da Ege'ye ilişkin görüşleri doğrudur yahut yanlıştır demiyoruz.
Bu başka bir mesele. Örneğin 2'nci Başkan, Ege'de tartışma konusu olan ve Yunanistan'ın ihlal iddialarına sebep olan askeri uçuşlar için şöyle konuştu:
- Geçtiğimiz ağustos ve eylül aylarında Yunanistan'da yapılan olimpiyatlara iyi niyet kanıtı olarak Türkiye, Ege'deki planlı tatbikatlarını iptal etmiş ve olağan uçuş faaliyetlerini asgari seviyeye indirmiştir. Olimpiyatların ardından ise her zaman düzenli olarak yapılan uçuş faaliyetleri sürdürülmektedir.
Madem Yunanistan'la her düzeyde diyalogumuz var ve madem Ege'de bir savaş ihtimali yok, bu durumda anlaşma yapılıp, Ege'deki iki ülkenin askeri faaliyeti "Sürekli Olimpiyatlar varmış düzeyi"nde tutulsa, daha doğru olmaz mı?
Türk ve Yunan savaş uçaklarının ikide bir it dalaşı yaptıkları bir ortam, 2004 yılına uygun düşüyor mu?
Bizim altını çizmek istediğimiz durum, Org. Başbuğ'un Türk kamuoyunda da tartışılan "Azınlık Raporu" gibi konulara, "Türkiye'nin üniter devlet yapısını tartışmaya açmak TSK tarafından tasvip edilemez" şeklinde yaklaşıp, Lozan'a göndermeler yapmasına ilişkin.. Acaba Org.Başbuğ, "Lozan Azınlıkları"nın neden Türkiye'yi terk ettiklerini ve mesela "Varlık Vergisi"ni veya "6-7 Eylül Pogromu"nu da sorgulayabilir mi bulunduğu pozisyonda?
Bunu ancak siviller yapabildiğine göre, tartışmayı tümden sivillere bırakmak, herhalde daha doğrudur. Kopenhag Kriterleri'nin ve AB'deki anayasal demokrasilerin bu gibi durumlara özgü yapısı belli. Eğer Genelkurmay'ın tartışmak istediği durumlar varsa, bunlar hükümete duyurulur. Askerler, İngiltere'de, Fransa'da, Almanya'da veya Yunanistan'da siyasete müdahale edip, yol göstermeyi amaçlayan uyarıcı açıklamalar yapmazlar, sivil siyasete muhtıra vermezler.
Neticede Türkiye'nin bütünlüğünü korumak, TSK'nın da bağlı bir organı olduğu TC Hükümeti'nin temel görevi.
Yani bunlara sade 17 Aralık'a kadar değil, ondan sonra da dikkat etmek zorundayız.
Genelkurmay sözcülerinin "Siyasi tartışmalarda biz de varız" içerikli her açıklaması, Türkiye'ye fazla istekli bakmayan bazı AB ülkelerinin, "Siz zaten AB kriterlerine uymuyorsunuz" şeklindeki reaksiyonları ile karşılanıyor.
Bu da, Org. Özkök'ün "17 Aralık'a kadar bir hata yapılmaması gerekir" uyarısı ile hiç örtüşmüyor.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 TV programlarına sadece yaşlılar mı sinirlenir?   / 03-11-2004
 ABD'nin kendini toparlamasını bekliyoruz   / 02-11-2004
 Dalkavuk istemeyenler, medyaya dava açmaz...   / 01-11-2004
 Yıldızlı semalardaki haşmet ne güzel şey...   / 31-10-2004
 Dünya klasiklerini yeniden okumalıyız!   / 30-10-2004
 İsmet Sezgin'in hissettiklerini o kadar iyi anlıyorum ki..   / 29-10-2004
 Türkler öğünmeli mi, yoksa övünmeli mi?   / 28-10-2004
 Yenilgiler, zaferlerden daha ilgi çekicidir..   / 27-10-2004
 Prens Charles'la Pera House'da birlikteydik   / 26-10-2004
 Halkla ilişkiler, ne savunma, ne de yalanlamadır   / 25-10-2004
REHA MUHTAR
İlhan Selçuk
Önce Türkiye'de gazeteciliğin...
MEHMET BARLAS
Org. Başbuğ, 'siyasette biz de varız' mı demek...
REFİK DURBAŞ
O bürokrat benim...
21 Ekim 2004 tarihli SABAH...
SAVAŞ AY
Ohayo filan oldum yani!..
Valla torpil yapıyor filan...
HINCAL ULUÇ
İçişleri Bakanı Aksu'ya açık dilekçe!..
Sayın...
EMRE AKÖZ
Rüyalarımızı ne yapacağız?
Bizim arkadaşlar olayı,...
90 artı 4 oldu
90 artı 4 oldu
Fenerbahçe, iyi oynadığı, iyi mücadele ettiği maçın 76'ncı...
Van Hooijdonk'u yönetim kesti!
Van Hooijdonk'u yönetim kesti!
Daum'un Hollandalı yıldızı yönetimin talimatıyla 11'e almadığı iddia...
CHP: Anlaşıldı ki Çakıcı MİT himayesine girmiş
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Başbakanlık ve bağlı...
Erdoğan otuz yıllık rakibini transfer etti
1970'lerde Başbakan'ın İETT takımı ile Adalar Belediye Başkanı Coşkun...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.