|
|
Hizip, bir iletişim meselesidir
Bir siyasi parti ancak böyle eritilir. Şu CHP'nin son yıllardaki kendi ayağına kurşun sıkarcasına yarattığı iletişim kazalarını üst üste koysanız, buradan köye yol olur. Normalde iktidar partisinin açıkları aranır, acaba rüşvet durumları falan var mı, diye bakılır ya. Hayır! Bunlar kendi içlerinde gerekli gereksiz, gerçek içi ya da dışı, ne kadar 'rüşvet, suistimal, irtikap' dedikodusu varsa hepsini başarıyla üretiyorlar... Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ü, yetmez CHP Mamak ilçe Başkanı Ayhan Çamalan'ı herkesin önünde linç etmek üzere yapmadıklarını bırakmadılar son günlerde. Ah ile vah ile, şan ile şöhret ile AK Parti'nin İstanbul kalesinde delik açıp seçtirdikleri Mustafa Sarıgül'ü şimdilerde yerden yere çalmak için, parti üst yönetimi bir kaç cadı kazanını aynı anda kaynatmak için kolları sıvamış... Sarıgül'ü beğenirsiniz ya da beğenmezsiniz, ama parti içinde liderliğe soyunma hakkı yok mu? Varsa, bu hakkı nasıl kullanacak. Darbe yaparak mı?... Yoksa aday olduğunu özgürce açıklayarak mı? Açıklama bir yana her hangi biri ima dahi etse, yandı gülüm keten helva! Oysa geçmişe bakın göreceksiniz: Parti içi iletişim ve demokrasiyi ne zaman durdurmuşsunuz, o zaman amipler gibi bölünmüşsünüz... Hey gidi hey, rahmetli babamın dünyaya inat bir an bile peşinden gitmekten vazgeçmediği sevgili göz ağrısı... Sen bu hallere mi düşecektin? Hizip yapılmaz mı? Tabii ki yapılır. Siyaset demek hizip demektir. Ama hizip bir iletişim meselesidir ve onun da adabı vardır. Atatürk de yapmıştı hizip, Turgut Özal da, Süleyman Demirel de... Ama siyasi iletişim kurallarına uyarak yani üç 'İ'yi harekete geçirerek: İstişare, ikna ve ittifak. Bu üç 'İ'nin üçünün de reddiyesini (negasyonunu, zıddını) görmek istiyorsanız, bugünkü CHP'ye bakın!
|