kapat
   
SABAH Gazetesi
 
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Asli Aydintasbas @ SABAH
 

Konsantrasyon

Başbakan Tayyip Erdoğan'ı burada, Ankara'da görmek istiyoruz. Neden derseniz, Başbakan olmadığı zaman Ankara ya rehavet, ya da panik duygusuna kapılıyor. Bürokrasi yavaşlıyor; gündemsizlikten medyanın canı sıkılıyor; devletteki konsantrasyon azalıyor.
Zaman zaman "türban tartışması" gibi hükümetin gündeminde bile olmayan konular, aniden alevlenip gaipten gelen bir kriz olarak memleketin gündemine oturuyor. (Dün konuştuğumuz tüm AKP'li yetkililer, bu konuda herhangi bir hazırlık ya da araştırma olmadığı söyleyerek "Türban tartışması bizim için de sürpriz" dedi.)
Her şey bir yana, yılbaşı, bayram, İstanbul karı, CHP kurultayı ve yurtdışı gezileri derken, son haftalarda Ankara'da belli bir durgunluk hissediliyor. Son iki yıldır görmeye alıştığımız ve 17 Aralık öncesinde iyice hissedilir hale gelen "hedefe kilitlenme" hali, yerini daha "dağınık" bir gündeme bıraktı. Ortadoğu'da arabuluculuk çabaları, Avrasya açılımı, Güney Asya gezisi ve ardından bu ay sonu gelecek olan "Afrika Yılı" inisiyatifi, bu iddialı gündemin önemli parçaları.
Kuşkusuz hepsi, kendi içinde ele alınması gereken, Türkiye'nin uluslararası saygınlığını artıran konular. Ama Ankara, bu "dış halka" ve uzak coğrafyalarla temasını artırırken, yakında müzakerelerin başlayacağı Avrupa Birliği ya da dibindeki Irak'ta seçim sonrası oluşan yeni dinamiklere aynı konsantrasyonla eğilebilecek mi?


Ankara'yı bu yeni ufuklara iten, Başbakan'ın dış politika danışmanlarından Ahmet Davutoğlu'nun "Stratejik Derinlik" kitabında da anlattığı "tek eksenli" dış politika yerine (örneğin yalnız NATO, İsrail veya Avrupa ile ittifak) "çok eksenli" dış politika arayışı. Bu teze göre Türkiye'nin ABD ve AB ile olan ittifaklarına eşdeğer yeni açılımları olmalı; Çin, Uzakdoğu ve Rusya'nın yükselen enerjisi, yeni ittifaklarla yakalanmalı. Bu yüzden yetkililerden Türkiye'nin Arap Birliği'ne ya da Uzakdoğu ülkeleri birliği ASEAN'a "gözlemci" statüsüyle üye olmak istediğini, Başbakan Erdoğan'ın Vladimir Putin'e dediği gibi "Şanghay Beşlisi" ile ilgilendiğini öğreniyoruz.
ız AKP hükümeti değil, devlerin birçok kademesinde ilgi gören bu "çok eksenli politika" kavramına kimsenin itirazı yok. Her ülkenin alternatif açılımları olması lazım. Geçenlerde Türkiye'nin Şanghay Beşlisi'ne üyelik talebini sorduğumda, Ahmet Davutoğlu meseleyi nereye getirmeye çalıştığımı hemen anlayarak, her zamanki nazik üslubuyla "Aslı Hanım, neden biz yeni bir ittifaktan söz ederken herkes bunu 'Eyvah AB'ye alternatif mi arıyorsunuz?' noktasına getiriyor" dedi. Ahmet Bey bu konuda haklı.
Ama mesele, Kıbrıs ve AB ile müzakere sürecinde kritik konuların bizi beklediği bir noktada, dış politikada insan gücü ve ekspertizi kısıtlı olan Türkiye'nin, farklı açılımlar peşinde koşma lüksü olup olmadığı. Ben şahsen dün yabancı televizyonlarda Mısır'ın Şarm el-Şeyh kentinde Filistin lideri Mahmut Abbas ve Ariel Şaron'u bir araya getiren zirvede, Ürdün ve Mısır yanında, bir ay önce arabuluculuğa soyunan Türkiye'yi de görmek isterdim. Hükümetin kendi inisiyatifiyle başlattığı Ortadoğu arabuluculuğuna daha sıkı sarılması, o masada olması lazım değil miydi?
Aynı şekilde Irak'ta seçim sonrası yeni bir hükümet şekilleniyor. Ankara, Barzani ve Talabani ile söz düellosunun ötesinde, tüm konsantrasyonuyla yeni Irak dinamiklerinde etkin olmayı hedeflemeli, "Kuzey Irak ötesi" Bağdat'taki yeni aktörleri yanına almaya çalışmalı.
Bir de tabii AB ile müzakere süreci var. 3 Ekim çok da uzak değil. Öncesinde çok iş var. Peki başmüzakereci ne zaman atanacak?

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Rice'dan Erdoğan'a: İş size düşüyor   / 05-02-2005
 Olacak şey değil   / 04-02-2005
 Başbuğ ve Erdoğan farkı   / 02-02-2005
 Ya Erdoğan "Haçlı Seferi" deseydi?   / 30-01-2005
 CHP'den Irak'a: İki seçimin anatomisi   / 29-01-2005
 Başbuğ'un yolsuzluk vurgusu   / 27-01-2005
 CHP daha özgürlükçü olmalı   / 24-01-2005
 İran'la neler olabilir?   / 19-01-2005
 Abizaid burada PKK sandıkta   / 12-01-2005
 Sıkıcı bir yazı   / 10-01-2005
ASLI AYDINTAŞBAŞ
Konsantrasyon
Başbakan Tayyip Erdoğan'ı burada,...
MUHARREM SARIKAYA
Haydi kızlar soyguna!
Geçen bir yıl içinde evde ve...
YAVUZ DONAT
'Karşıyız, karşı...'
Türkiye'de bir süredir "Amerikan...
Damper takılınca şoför camdan fırladı
Aracın damperini açık bırakan kamyon şoförü ilk üst geçidi tahrip...
Silahını çekti öldürüp kaçtı
İstanbul Aksaray'da bulunan Nehir Otel'in resepsiyon görevlisi...
Az Kaldı Gidiyor
Az Kaldı Gidiyor
Günlerdir İstanbul'u esir alan kar hafta sonuna doğru kenti terk...
Kar kimine keyif kimine çile oldu
Kar kimine keyif kimine çile oldu
Karadeniz, Balıkesir, Konya, Bolu ve Trakya'da çok sayıda köy yolu...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu