|
 |
 |
 |
 |
|
Hülya kapris yapar sanmıştım
Yıllar öncesinin 'Telviye Hanım'ı, şimdinin Fatma'sı Zerrin Sümer, 'Kadın İsterse' dizisinde Hülya Avşar ile çalışacağını öğrendiğinde bir hayli endişelenmiş. Şimdi ise halinden çok memnun: 'Hülya star kaprisi yapar mı?' diye endişelenmiştim ama endişelerim boşa çıktı.
Bir Demet Tiyatro'nun temiz kalpli annesi Telviye Hanım'ı, 'Kadın İsterse'nin iyi niyetli ve saf yardımcısı Fatma'sı... Zerrin Sümer, bütün bu karakterleri o kadar gerçekçi canlandırmış ki, insanlar onu gerçekten de o denli saf zannediyormuş... 40 yıllık birikiminin meyvelerini daha yeni yeni toplamaya başlayan Sümer, bir karakter oyuncusuna en iyi örnek! Ve onun başarısındaki en büyük pay da gözlem yeteneği... Çünkü ünlü tiyatrocu, insanları gözlemlemek için takip edecek kadar mesleğine düşkün bir oyuncu...
BENİ SAF SANIYORLAR
* Bir Demet Tiyatro'daki saf ve sakar Telviye Hanım tipi akıllara yer etmişti, şimdi de hizmetçi Fatma Hanım karakteriyle izleyenlerin beğenisini kazanıyorsunuz. Rolü inandırıcı kılmadaki sırrınız nedir?
Aslında bir oyuncunun yapması gereken de budur. Yani karakterleri gerçekmiş gibi göstermek. Benim gözlemlerimle ve araştırmalarımla ilgili. Bütün karakterleri incelerim, etüd ederim. Gördüğüm ilginç tipleri daha sonra gerekli olur diye gözlemlerim.
* Bir dönem sokakta saf Telviye Hanım muamelesi gördünüz mü?
Hem de nasıl! Herkes beni o zaman saf biri sanıyordu. Bir yerde alışveriş yaparken konuşmalarım onları şaşırtıyordu ve "Siz saf değilmişsiniz, cin gibi kadınmışsınız" diyorlardı.
* Karakter oyunculuğunda başarılı olmak için ne gerekiyor peki?
Bu gözlem meselesi. Bütün oyuncular çok gözlemci olmak, etrafındaki her şeyin farkında olmak zorunda. Bu işin sırrı farkında olmaktır. O zaman bir gün uyarlayabilirsin. Yolda yürürken, metroya binerken gördüğüm birini gözüme kestirir, takip bile ederim. Bu insanın şuurunun altına işlemeli. Meslekle ilgili bir durum. Bir gün o tip lazım olur pat diye canlandırırsınız.
* Hizmetçi Fatma Abla'yı canlandırırken kimi gözlemlediniz?
Yıllar önce bir arkadaşımın evine gelen bir hizmetçisi vardı. Bütün o tavırları, kadına olan bağlılığı... O da böyle konuşurdu. 7-8 yıl önce görmüştüm en son. O arkadaşım bana telefon açtı, benim onu oynadığımı anlamış. Fatma'nın diyalektiğini de BKM'de kostümlerden sorumlu Vanlı Cemile'den öğrendim. Bana Kürt gibi konuşmayı öğretti. Bu dizide İstanbul'da değişime uğramış bir Kürt'ü oynuyorum.
* Siz Zerrin Sümer olarak Fatma Hanım'a kendinizden başka neler kattınız?
Yazarın yazdığını oyuncu biraz süslemek zorundadır. Bazen yazar hiçbir şey yazamaz hale gelebilir. Biz oyuncular ona bir şeyler katmak zorundayız. Bizim enstrümanımız bedenimiz, dilimiz, beynimiz, elimiz, ayağımız... Yazarın yazmadığı bir şeyi ben buldum mesela 'vışş'. Yöresel bir şaşırma nidası sordum arkadaşlarıma, bunu söylediler. Şimdi Birol Güven de aralara 'vışş' yazıyor. Yazarla oyuncu birbirine katarak işi daha da büyütebilir. Bu paslaşmadır.
* Fatma Hanım da yeni geline çok acımasız. Bu kadar hanımına bağlı olur mu bir hizmetçi?
Evet çok acımasız, Canan Hanım'a gönülden bağlı ve sadık. Sadakat o tür insanlarda çok önemli. Çocuklar eline doğmuş, her şeyi görmüş. Fatma  Hanım kendini o evde bir çalışan olarak görmüyor. Çok sıcak bir karakter. O evin demirbaşı. Kendi evi gibi. Ancak o zaman bu kadar sıcak ilişkiler kurulabilir. Bir tek evin beyine mesafeli. O da çok doğal.
* Telviye ve Fatma Hanım karakterlerine ters olabilecek roller canlandırmadınız mı?
Çok ters roller canlandırdım. Mesela nazi subayını oynadım bir seferinde. Çok gençken bile yaşlı insanları oynadım. 40 yıldır bu işi yapıyorum ben.
'ANAÇ BİR YANIM VAR'
* Hep özel tiyatrolarda ve dizilerde mi çalıştınız?
Özel tiyatrolarda çalıştım. Ben biraz da şanslıyım. Bu zamana kadar yani 40 yıldır hiç işsiz kaldığım sezon olmadı. Her sezon bir oyunda ya da dizide oynadım. Hiç boş yılım yok. Bu konuda kendimi tek görüyorum.
* Sadece yetenekli olduğunuz için mi çok tercih edildiniz?
Yetenekli olduğumun farkındayım, mütevazi olamayacağım. Ama sadece bu yeterli değil. Çalışması kolay biriyim. Ekiple uyumluyum. İnsanları olduğu gibi kabul ederim. Onları yönlendirmem. Anaç bir yanım var bir de. Kendim de bir anneyim.
* Önümüzdeki günler için başka projeler var mı?
Ben BKM oyuncusuyum. 10 yıldır orada çalışıyorum. Bu sene BKM'de iki kişilik bir oyun sahneye konulduğu için onlar oynuyorlar. Ama önümüzdeki günlerde yeni bir oyun olacak. Ağustos ayında provaya gireceğiz inşallah.
* Kalabalık kadrolu bir tiyatroda iki kişilik star oyunu diğer isimlerin boş kalmasına neden oluyor. Yani başarılı da olsa böyle bir handikapı var değil mi?
Bu aslında böyle düşünülmüş planlanmış bir şey değildi. 'Bana Bir Şeyhler Oluyor' diye bir oyunumuz vardı. Onunla birlikte bir prodüksiyon tiyatrosu haline gelmek istiyorduk. Ancak iki kişilik oyun çıkınca, eski oyunun dekorunu koyacak yer bulamadık. Sahnemizin maalesef deposu yok. Dekor sorunu olduğu için, bir de bütün arkadaşların dizilerde işleri oldu. Onları dizilerden toplamak da zor oldu. Ben de hayatımda sezon içinde ilk kez boş kalmış oluyorum.
* Kadın İsterse'de çalışma arkadaşlarınız nasıl?
Hepsi seçmece, birbirinden güzel. Hepsi renkli gözlü. Hem de huyları güzel. Bakın bir Derya Baykal'ın bu kadar pozitif bir kadın olabileceğini tahmin edememiştim. Kızlar birbirinden şeker. Kendi kızım gibi onlar benim.
* Hülya Avşar ile çalışmak nasıl?
İnanılmaz güzel bir şey. Profesyonel ve çok insancıl. Ben Hülya'yı star olduğu için 'kaprisleri olur mu acaba' diye düşünüyordum. Tiyatrodan gelenlerin bir kapris yapmayacağından emin olabilirsiniz ama starlar belli olmuyor. Hülya Avşar ile anlaşıp anlaşamayacağımızı bilemiyordum. "Şu zaman gelir, şu zaman giderim' derse mahvolduk" diyordum. Ben bir de patavatsız bir insanım. Ama o kadar uyumlu ve profesyonel çalışıyor ki, hayran kaldım. Boşuna korkmuşum. İnşallah dizimiz uzun soluklu olur...
BÜLENT İPEK Magazin
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
