|
|
|
|
|
|
Evlenen her kadına acıyordum çünkü...
SONGUL hiç evlenmemiş ama hayatına pek çok erkek girmiş bir kadın. Bir erkekle birlikte olmak için evlenmek zorunda değil. Birlikte yaşayabiliyor, ailesi ilişkilerini anlayışla karşılıyor. Yine de evlenmek istiyor: "Evlilikle ilgili düşüncelerim sürekli değişir benim. Hayata bakışım gibi... Annemin söylediğine göre, ilkokula gitmeden önce evlenmeye pek meraklıymışım. Evlenmek istediğim ilk erkek babammış. Evleneceğimize kesin gözüyle bakardım. Ayrılınca, yani Okan beni terk edip hayatımdan gidince çok üzüldüm. Sanki kocamdan boşanmıştım. Evlilik hakkındaki düşüncelerim de değişmişti hemen. Asla evlenmeyecektim, hiçbir zaman... Ne zaman ya da hangi konuda 'Asla' derseniz, bilin ki tersini yapmak istiyorsunuzdur. Yani 'asla evlenmiyorum!' demek, 'evlenmek istiyorum' demektir. Yeniden aşık olunca evlilik yeniden cazip görünmeye başladı gözüme. Annemle babamın boşanmasından sonra ise evlilik düşmanı kesildim. Annemin durumuna düşmemek, onun gibi acı çekmemek istiyordum.
EVLENELİM DİYEN YOK Evlenen her kadına acıyordum. Mutsuz olacaktı çünkü. Güzel örnekler görmüyordum etrafımda. Kısacası mutlu olduğum zaman evlilik yanlısıydım, mutsuz olduğum zaman ise aleyhtarı. Bu yaşantım boyunca böyle devam etti. Çıktığım her çocukla değil ama, çoğuyla evlenmeyi düşündüm. İstedim. İtiraf etmeliyim ki, hiç evlenme teklifi almadım. İstedim, bekledim evlenme teklifinde bulunmalarını. İki kez nişanlandım. İkisinde de evlilik teklifi benden geldi. Doğru söylüyorum!"
|
|
|
|
|
|
|
|
|