|
|
|
|
|
|
Evlenmek istiyordum ama korkuyordum
VE NEVGÜL... Yeni kuşağın temsilcilerinden biri o. Kafasına koyduğunu yapan, riskleri göze alan, sonuçlarına katlanan, mücadeleyi seven, tökezlendiğinde hayata yeniden başlayabilen bir kadın. Aslında evlenmek istiyor ama korkuyor. İki nedenden dolayı korkuyor. İşte birinci neden: "Her genç kızın rüyası telli duvaklı gelin olmaktır diyenlere inanmayın siz. Bendeniz hiç öyle hülyalara dalmadım! Düşünüyorum da flört ettiğim hiçbir beyefendiyle bir yuva kurup, pembe panjurlu bir evde oturmayı, bir yastıkta kocamayı, bir kerecik olsun tasavvur etme bahtiyarlığına erişemedim. Hele gönülden aşık olduklarımla katiyyen! Ki bugüne kadar topu topu iki kez bu hisle yanıp tutuştum. Çok aşık olduğum için terk etmişim birincisini bilesiniz! 'Bitsin bu ilişki' demiştim aşkımın doruk noktasına çıktığı günlerde. Zira hissetmiştim ki; o beni, benim onu sevdiğim kadar sevmiyordu! Bu durumda acı çeken ben olacaktım! Savunma mekanizmam devreye girerek, 'Kimse senden daha değerli değildir!' dedi bana. Maalesef ki nevi şahsına münhasır bir kızım işte ben..." İkinci neden: "Bence evlilikten uzak durmamda çocukluğumun etkileri var! Freudçu psikanaliz yöntemiyle bakarsak meseleye; anne-babamın evliliği, tanık olduğum kötü anılar, bilinçaltıma böyle bir uyarı yapmış ve bende evlilik fobisi yaratmış, diyorum ben." Sonuçta her kadın evlenmeyi istiyor. Kadınlar aşık olunca, günün 24 saatini sevgiliyle geçirmek istiyor. Bir erkeğe sahip olmanın yolu da nikah masasından geçiyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|