kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Teknoloji
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Sadece önseziyle devrim yapılır mı?

Sezer'in Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkın'ın tutuklanmasından yola çıkarak yargı ve yargıç bağımsızlığının zedelendiği imasında bulunduğu 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında bir ifade dikkatimizi çekti: "Önsezileri güçlü bir önder olan Yüce Atatürk...".

Cumhurbaşkanı Sezer'in 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı mesajında şöyle bir cümle var. Hemen girişte, üçüncü paragrafta:
"Önsezileri güçlü bir önder olan Yüce Atatürk, 'Türk Ulusu'nun tabiat ve adetlerine en uygun yönetim biçimi' olduğu için Cumhuriyet'i seçmiştir." Sezer'in bu ifadesi, tarihte eşi az bir devrimin dinamosunu "önsezi"nin oluşturduğu gibi yanlış ve haksız bir izlenime kapı açıyor.
Oysa Atatürk, Batı'daki 200 yıllık aydınlanma sürecinin sentezini yaparak cumhuriyet rejimine ulaştı.
Bu sentezi de daha askeri liseden itibaren yapıtlarını ezberlediği düşünürlere dayandırdı.
Montesquieu'yü okudu., "Bir rejimde halkın adalete inanmaz noktaya varmasının, o rejimin mahkum olması" anlamına geldiğini söyleyen Montesquieu'yü. Güçler ayrılığı ilkesinin temellerinin atıldığı "Kanunların Ruhu" adlı kitabında, "Despotik iktidarlar aslında yasalara göre değil, kendi irade ve tutkularına göre yönetirler. Bunu önlemek için, gücün gücü, iktidarın iktidarı durdurması gerekir " diyen Montesquieu'yü.
Fransız İhtilali'nin bilgi ve aklını biçimlendiren Voltaire'i okudu. Tanrıya inanan ama hurafeleri insanlığın gelişmesinin önünde en büyük engel gören, "İnsan özgür yaratıldıysa kendi kendini yönetmek zorunda, insan zorbalar yönetimi altındaysa, onları devirmek zorunda" diyen Voltaire'i.
Diderot'yu okudu. "Kölelikten beter birşey var. O da köleden geçilmeyen bir yere özgür insanlar diyarı demek" diyen, aydınlanmanın halk kitlelerine inmesini sağlayan "Ansiklopedi"nin yazarı Diderot'yu.

Egemenlik kayıtsız-şartsız
Jean-Jacques Rousseau'yu okudu. "Kral, sultan, prens... Bunlar egemenliğin ortağı değiller. Millet istediği zaman onlara kapıyı gösterebilir. Kendilerine yol verilince birşey iddia etmeye hakları olamaz" diyerek monarşilerin devrilmesine meşruiyet kazandıran Rousseau'yu. Daha önemlisi Türkiye Cumhuriyeti'nin temeli olan "Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur" sözünün sahibi Rousseau'yu.
Fransız İhtilali'nin ateşli hatibi Mirabeau'nun nutuklarını okudu: "İnsanlığın en güzel görevi, adalet dağıtmaktır."
Yine Fransız İhtilali'nin beyinlerinden Maximilien Robespierre'i okudu. "Hükümetlerin en soysuzu, halkın kör inançlarından, alışkanlıklarından ve eski eğitime bağlılıklarından destek bulurlar. Zorbalık özgürlükten kuşkulanır ve belirtilerinden ürken insanların kafasını öyle bozar ki, insanlar zorbalığa tapar hale gelir " diyen Robespierre'i.
İskoç filozof ve iktisatçı Stuart Mill'i okudu. " Kadınlar kölelerden daha köle. Çünkü kölelik kurumu güce, şiddete dayanırken, kadının ruhu köleleştirildi. Eğitimle, sistemin içselleştirilmesiyle, kadın hayattaki tek amacının kendini bir erkeğe beğendirmek olduğu yönünde koşullandırıldı" diyen, her alanda kadın-erkek eşitliğini savunan, kadınlara seçme ve seçilme hakkı isteyen Mill'i.
Ve bütün bu kilometre taşları, onu sonunda, Yargıtay eski Başkanı Sami Selçuk'un 6 Eylül 1999'daki Adli Yıl açış konuşmasında olağanüstü güzellikte anlattığı hedefe götürdü: "Okuryazarı yok denecek kadar az, feodaliteden kurtulamamış, Rönesans, Reform, Aydınlanma, Sanayi Devrimi süreçlerini yaşamamış, sınıf katmanları oluşmamış, kültürel değerleri farklı bir halkı, yüzyılları yıllara sığdırarak ve devrim yoluyla yoğunlaşma momentini yakalayarak demokrasiye hazırlama, akılcı/demokrat insanı yaratma kavgasına..."
Yaşasın Atatürk. Yaşasın Cumhuriyet.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Malatya'daki Ebu Gureyb   / 28-10-2005
 Dicle-Fırat ve AB'nin talepleri   / 27-10-2005
 Kuzey Irak'ın adı ve Barzani'nin unvanı   / 26-10-2005
 Levent, Kartal'ın mahallesi mi?   / 25-10-2005
 KKTC ve KIKFD aynı kefeye mi?   / 24-10-2005
 Hukukun üstünlüğü yargının saygınlığı   / 23-10-2005
 Suriye'de rejimin sonu yaklaştı   / 22-10-2005
 Ya değişeceğiz Ya vazgeçeceğiz   / 21-10-2005
 ANAP'tan ANAVATAN'a uzun ince bir yol   / 20-10-2005
 3.2'den 3.5'e çıkmanın ağır sorumluluğu   / 19-10-2005
YILMAZ ÖZDİL
İşkence serbest haber yasak...
Biz sadece kafalarının...
ALİ KIRCA
Bütçesiz Cumhuriyet!..
Okuduğunuz bu gazetenin ve...
FATİH ALTAYLI
Çocukları yazmayın beni yazın!
Başbakan Recep...
ERDAL ŞAFAK
Sadece önseziyle devrim yapılır mı?
Sezer'in Van Yüzüncü...
MEHMET ALTAN
"Batılılaşma İkinci Cumhuriyetçi olmayı...
'Bush artık geri çekilmeli'
CIA ajanının adının sızması krizinde Cheney'in sağ kolu "yalan...
Blair: İran'a askeri müdahaleye hazırız
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ın "İsrail haritadan silinmeli"...
Mart'a kadar herkes sussun
Mart'a kadar herkes sussun
Galatasaraylılar'ın gözbebeği Abdürrahim Albayrak tribünlere...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Künye | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu